..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ömer Faruk Hüsmüllü




13 Aðustos 2010
Güzellik Ararken  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Þerif bey, Adalet Bakanlýðý memurlarýndan daha doðrusu eski bir mahkeme baþkatibiydi. Nice davalar, nice hakimler görmüþtü. Yazdýðý kararlarýn sayýsýný bile bilmiyordu. Bu kararlarýn içinde beraatler, hafif cezalar olduðu gibi müebbet hapisler ve hatta idamlar da vardý. Nelere tanýk olmuþtu bu gözler?


:AHEH:
Bastonuna dayanarak ayaða kalkýnca sað ayaðýndaki aðrýnýn iyice arttýðýný hissetti.

-Ayak gibi senin… diye okkalý bir küfür savurdu ve kýsa adýmlarla yürümeye baþladý.

Þerif bey, iki yýl önce dümdüz bir yolda yürürken ayaðýný burkmuþtu. Bu sýrada hafif bir acý hduymuþ, ama “nasýl olsa geçer!” düþüncesiyle bu olayý pek umursamamýþtý. Ertesi gün, sað ayak bileðinin þiþtiðini,morardýðýný görünce ve aðrýsý da dayanýlmaz bir hale gelince hastanenin yolunu tutmuþtu.

Muayene olabilmek için saatlerce süren iþlemler ve bekleyiþten sonra nihayet doktorun karþýsýna çýkýp derdini anlatmaya baþlamýþtý. Doktor býrakýn onun anlattýklarýný dinlemeyi, sözünü bile bitirmesine izin vermeden, yarýda kesmiþ ve sert bir ifade ile “röntgen çektirin” demiþti.
Bir ay sonrasýna röntgen için gün alýp, sinirli bir þekilde hastaneden ayrýlýrken de söyleniyordu:
-Devlete otuzüç sene hizmetin karþýlýðý bu mu? Bir ay ben bu acýyý çekmek zorunda mýyým? Param olsa özelde anýnda çektirebilirim, ama üç kuruþ emekli maaþý ile bunu yapamam. Katlanacaðýz. Çaresiz.

Þerif bey, Adalet Bakanlýðý memurlarýndan daha doðrusu eski bir mahkeme baþkatibiydi. Nice davalar, nice hakimler görmüþtü. Yazdýðý kararlarýn sayýsýný bile bilmiyordu. Bu kararlarýn içinde beraatler, hafif cezalar olduðu gibi müebbet hapisler ve hatta idamlar da vardý.
Nelere tanýk olmuþtu bu gözler?

Mahkeme salonunda fenalaþýp ölen hakimler, bir baba þevkati ile sanýklara hitap eden hakimler, en ufak bir saygýsýzlýðý þiddetle cezalandýran hakimler, duruþmadan sonra sinir hapý içen hakimler… Hepsi tek tek geçiyordu gözlerinin önünden.

Ya sanýklar? Elleri ayaklarý titreyenler, aðlayanlar, bayýlanlar, hiç konuþmadan duranlar, yalvaranlar, kabadayý gibi davrananlar…

Hepsi mazide kalmýþtý ve þimdi o, Emekli Mahkeme Baþkatibi Þerif beydi. Ayaðýndan çekilecek bir röntgen için tam bir ay beklemek zorunda olan Þerif beydi. Bu durum çok gücüne gidiyordu, ancak söylenmekten baþka elinden gelen bir þey de yoktu. O da öyle yaptý ve söylene söylene bir ayý tamamladý.

Röntgen sonucu hiç de olumlu deðildi: Ayakta kýrýk vardý ve alçýya alýnmasý gerekiyordu. Alçýlý ayakla evin bir odasýnda yatarak geçen günler ve nihayet alçýnýn sökülmesi…
Alçý söküldükten sonra da pek fazla deðiþen bir þey olmamýþtý. Aðrý biraz azalmýþ, ama gene de rahat yürüyemiyordu. Arkadaþlarý bir baston temin etmesini tavsiye ettikleri zman onlara kýzmýþ; sonra ise dediklerini yapmak zorunda kalmýþtý.

Tam iki yýldýr bastonla yürümeye çalýþýyor, aðrýyan ayaðýna fazla yük bindirmemeye uðraþýyordu. Emekli Mahkeme Baþkatibi Þerif bey gitmiþ, yerine Topal Þerif gelmiþti. Evet bu “Topal Þerif” ifadesini en yakýn arkadaþlarý bile çekinmeden kullanýyorlardý artýk.
-Topal Þerif’i mi sordun?
-Topal Þerif’in evine gidecek.
-Bizim topal hâlâ gelmedi.
-Aksi topal.
Kulaðýna çalýnanlardan bazýlarýydý. Ya duyamadýklarý!...
**
Odanýn içinde yavaþ adýmlarla dolaþýrken bir yandan da bunlarý düþünüyordu. Bir ara karýsýna seslendi:

-Haným, ben dýþarýya çýkacaðým. Bir þey lâzým mý? Gelirken getireyim.
-Lâzým da, senin getirebileceðin þeyler deði onlar. Topal ayaðýnla getiremezsin.
-Neden getiremeyecekmiþim? Otuz senedir, bu eve lâzým olan þeyleri elalem mi getirdi? Ben getirdim.
-Hadi hadi, sen iþine bak! Git, dolaþ gel. Ben bir ara gider alýrým. Ayaðýn iyice azar mazar, sonra bir de yatalak bakmak zorunda kalmayayým.
-Þu kadýnýn aðzýndan çýkaný kulaðý duyuyor mu?
Dedi ve evin çýkýþ kapýsýna yöneldi. Biraz dolaþýp, hava almak istiyordu.

**
Evden çýkalý bir saate yakýn bir zaman geçmiþti. Buna raðmen o, ancak çarþýnýn giriþine ulaþmýþtý. Market sahibi Rýdvan, dükkânýn dýþýnda güneþleniyordu. Ona selam verdi:
-Selamünaleyküm.
-Aleyküm selam, Topal Þerif abim.
-Topal Þerif abine de sana da baþlatma!
-Kýzma be abi, aðzýmdan kaçtý.
-Aðzýndan kýzdýracak þeyler kaçýran baþka bir yerinden de bilmem ne kaçýrýr…
Dedi ve adýmlarýný hýzlandýrmaya çalýþtý. Tabii bu mümkün deðildi.

Caddeden saða bir sokak ayrýlýyordu. O tarafa dönmek üzereyken son anda vazgeçti. O sokaktaki mobilyacý aklýna geldi. Aldýklarý çekyatýn bir taksini ödeyememiþti. Oradan giderse mobilyacý onu görebilir ve ya borcu ödemesini ister ya da laf sokuþtururdu.

Cadde üzerindeki maðaza vitrinlerine baka baka ilerledi. Bir bisikletli çocuk yaya kaldýrýmýnda sürdüðü bisikletiyle hýzla yanýndan geçti. Az kalsýn bastonuna çarpacaktý. Sol elini havaya kaldýrýp bir þeyler söylendi bisikletli çocuðun arkasýndan.

Pazar yoluna geldiðinde kalabalýk artmýþtý. Bu gün Pazarýn kurulma günü olduðunu hatýrladý. Pazarýn içine yöneldi. Tezgahlardaki meyve ve sebzelerin fiyatlarýný inceledi. Pahalýydý. Burada yürümek biraz zordu kalabalýktan, ama etiketlerdeki fiyatlarý incelemek hoþuna gidiyordu.

Arkasýndan bir ses iþitti:
-Beybaba, ya hýzlý yürü ya da bir kenara çekil de biz geçelim.
-Oðlum görmüyor musun halimi? Bundan daha hýzlý nasýl yürüyeyim?
-O zaman sen de bu halinle böyle yerlere gelme!
-Senden izin mi alacaðým böyle yerlerde dolaþmak için? Sen kim oluyorsun be!..
-Öteki ayaðýný da ben kýrardým, ama yaþýna dua et topal kaçýk…

**
Pazarda da ona rahat yoktu. Tekrar maðazalarýn bulunduðu caddeye çýkýp biraz ilerdeki parka gitti. Bir bankýn üzerine oturup etrafý seyretmeye baþladý. Az ötesinde bir köpeðe elindeki poþetten sosis veren bir adam dikkatini çekti. Bu oldukça iri, boz renkli bir köpekti. Kulaðýnda da aþý olduðunu gösteren küpesi vardý. Sosisleri yattýðý yerden sanki lütfen yiyormuþ gibi davranýyordu. Biraz ilerisine atýlan sosise kafasýný bile çevirmiyordu. Karný toktu galiba.
Sevimli bulduðu bu köpeði daha yakýndan izlemek için yanýna gitti. Köpek onu görünce yatma pozisyonunu bozmamýþ olmasýna raðmen diþlerini göstererek hýrlamaya baþladý. Sosislerini alacak sanmýþ olmalý.

-Bu gün hadi diyelim ki ben ters tarafýmdan kalktým, ama insanlar da, þu köpek de ne kadar aksiler.. dedi. Parkta da aradýðý huzuru bulamamýþtý.

**
Eve dönmeye karar verdi. Giderken bir yandan da “hiç mi güzel bir þey yok?” diye kendi kendine soruyordu. Tam sorusunu bitirmiþti ki caddenin karþýsýndaki kaldýrýmýn kenarýnda rengarenk menekþeleri gördü. “Ýþte güzellik!” dedi ve karþýya geçmeye karar verdi. Yaya geçidi de zaten birkaç metrelik mesafedeydi. Trafik lâmbalarýna baktý. Yayalar için yeþil yanýyordu. Ancak yeþil ýþýðýn yanma süresi bitmek üzereydi. Sadece dört saniye kalmýþtý. Oysa Þerif bey bu bacakla burayý en az onbeþ saniyede geçebilirdi. Kalan süreye dikkat etmedi. Belki de geçmek için hamle yapan diðer yayalarýn olmasý da onu yanýlttý.

Daha yaya geçidinin ortasýna bile gelmeden ýþýk kýrmýzýya döndü. Birkaç saniye sonra da kendisine yeþil yandýðýný gören bir araç, korna çalarak ama frene basmadan yayalarýn üzerine doðru gelmeye baþladý. Diðer yayalar kaçarak araçtan kurtuldular, ama Þerif bey bunu baþaramadý ve arabanýn altýnda kaldý.

Olay mahalline polis geldi, bir ambulans da gelmede fazla gecikmedi. Görevliler yerdeki Þerif beyi acele tarafýndan muayene edip yaþadýðýný düþünerek bir sedye üzerine yatýrýp ambulansa koydular. Oysa Þerif bey, arabanýn altýnda son nefesini vermiþti.

Bu arada ambulansýn þoförü, Þerif beyin cesedinden üç-dört metre uzakta bir baston gördü. “Kazazedeye ait olmalý” diye düþünerek bastonu aldý ve aracýn içine koydu.
Ambulans siren çalarak ayrýldý. Yaya geçidinin beyaz çizgilerinin bir bölümü Þerif beyin kaný ile kýrmýzýya boyanmýþtý. O nedenle polis itfaiye gelene kadar yolu açmadý. Derken itfaiye de geldi ve tazyikli su sýkarak kanlarý temizledi. Yol trafiðe açýldý.

Araçlar, su ile karýþýk Þerif beyin kanýný etrafa sýçratarak aðýr aðýr ilerlemeye baþladýlar.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Madayonun bir tarafý acý bir tarafý da tatlý..
Gönderen: Göktu Kara / , Türkiye
13 Aðustos 2010
Acý yüzünü göstermiþsiniz hayatýn..Güzellik aramak için risk almalý hayatta.. Güzel bir tem seçmiþsiniz.Sýhhatle...

:: Hayatýn acý yüzü
Gönderen: Mustafa Þakarcan / , Türkiye
13 Aðustos 2010
Hayatýn acý yüzünü gösteren, bize ayna tutan bir öykü... Acý ama, günlük hayatta karþýmýzdaki olaylar... Teþekkür ve saygýlar sayýn hocam...

:: Selamlar...
Gönderen: Umut Salih Tiryakioðlu / , Türkiye
13 Aðustos 2010
Çok üzücü ve karanlýk bir öykü olmuþ hocam. Þerif amcayý kurtarmak için olaðanüstü bir dokunuþ bekledim ama çözüm çok kökten oldu. Esenlikler dilerim...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Senin Hikayen
Prostat
Ýn Aþaðýya Ulan
34 Yýl Sonra Gelen Ýtiraf
Makineleþmek ve Kaçýþ - 4
Makineleþmek ve Kaçýþ - 5 (Son Bölüm)
Makineleþmek ve Kaçýþ - 3
Makineleþmek ve Kaçýþ - 2
Makineleþmek ve Kaçýþ - 1

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.