Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil |
|
||||||||||
|
GAZEL Bahar boldu vü gül meyli kılmadı gönlüm Açıldı gonce vü likin açılmadı gönlüm * Yüzün hayâli bilevâlih erdi andak kim Bahar kelken ü kitkenni bilmedi gönlüm * Yüzün nezâresi de mahv u mest idi yani Ki gül çağı da zamânî ayılmadı gönlüm * Zamâne gülbünide gonce dekdür il gönlü Olarga şükr ile bârî katılmadı gönlüm * Nevaî gonce tilap gönlüm ağzın etti heves Egerçi tapmadı lîkin yanılmadı gönlüm * Çağatay Edebiyatının olduğu kadar Türk Edebiyatınında önemli isimlerinden biridir. Türk diline ve edebiyatına yaptığı hizmet onun sadece şair değil aynı zamanda iyi bir edebiyat ve dil araştırmacısı olduğunu ortaya koyar. Ali Şîr NEVAÎ, Herat’ta dünyaya geldi. Kiçkine Bahşi adlı çok zengin bir beydi babası. Gençliği askerlik, savaşlar ve maceralarla geçti. Daha sonraki yıllarında horasan Sultanı Hüseyin BAYKARA’nın ‘has nedîmi’ olan Ali Şîr NeVAÎ’nin hiç evlenmediği bilinmektedir. Herat bölgesinde çok sevilen yaptırdığı köprüler, kervansaraylar, camiler, okullar, kitaplıklarla anılır. Sadece şiir ve edebiyatla ilgilenmemiş, beste, nakkaşlık, hattatlık gibi güzel sanatların başka alanlarıyla da ilgilenmiştir. O bir Türk milliyetçisidir. Türk diline ve edebiyatına sahip çıkarken ilk gençlik yıllarında yazdığı Farsça şiirler yerini Türkçe yazılmış şiirlere bırakmıştır. Muhakemetü’l Lûgateyn, adlı eseri İki dilin Duruşması anlamına gelir. Türkçe ve Farsçanın karşılaştırıldığı, Türkçenin birçok yönden Farsçadan üstün olduğu savunulmaktadır. Ali Şîr NEVAÎ kullandığı dil ve fikirleri bakımından döneminin nazireler yazılan en önemli ismi olmuştur.Ahmed Paşa’dan Nedime varana kadar pek çok şairi etkisine almıştır. ‘Ana dilim üzerinde düşünmeye koyuldum. Türkçenin derinliklerine dalınca gözlerime on sekiz bin alemden daha yüksek bir alem göründü.Bu alemin süsler , bezekler içinde erginleşen göğü, dokuz gökten daha üstündü.Bu erdemler, yücelikler hazinesinin incileri yıldızlardan daha parlaktı. …………………… Bu sözlerden ben Türk olduğum için Türkçenin övgülerinde aşırı gittiğim, farsça ile az ilgim olduğu için, bu dilin geriliklerini belirtmek istediğim sanılmasın.Farsçayı incelemekte hiç kimse benim kadar derinleşmemiştir.’ (Muhakemetü’l Lûgateyn) Gazel, mesnevi,tezkire, tarih, Türk dili gibi konularda eserler vermiştir. Aynı zamanda ilk ‘hamse’(beş mesnevi) yazarımızdır. Hayret-ül-Ebrar- Ferhat ile Şirin - Leyla ile Mecnun- Sab'a-i Seyyar - Seddî İskenderî adlı bölümler beş mesnevisinin adlarıdır.İlk tezkirenin sahibi de olan Ali Şîr NEVAÎ’nin Mecâlisü’n Nefais adlı eseri bir şüerâ tezkiresidir. Bunların dışında Türkçe ve Farsça Divanları, Mizanü’l Evzân adlı bir incelemesi vardır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |