Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Son zamanlarda yazılı basına (tabii ki cesaret edebilen gazetelere) yansıyan bazı haberler, hükümet tarafından getirilmesi düşünülen yeni düzenlemeler; devlet geleneklerinden sapmalar, vatandaşlarımızı şaşırtmış görünüyor. Günaydın! Kör müydünüz bugüne kadar, yoksa başka dünyada mı yaşıyordunuz? Perşembenin geleceği, çarşambadan belli olurmuş. Belliydi. Hatta salıdan, hadi daha gerçekçi olayım, pazartesiden belliydi. Bizi biz yapan değerlerimize karşı çıkanlar, bunları içlerine hiçbir zaman sindirememiş olanlar, uzun zamandır emin adımlarla, yavaş yavaş ilerliyorlardı. Bizi alıştıra alıştıra, yavaş yavaş ilerliyorlardı; ki biz uyanmayalım, farkına varmayalım. Penceremizin önündeki körpe, küçük bir fidanın zamanla büyüyüp, görüş açımızı yavaş yavaş kapatması, evimizi aydınlatan güneş ışığımızı kesmesi gibi. Bizim de, bu ağacın odamızı karartmasına alışmamız gibi. Sanki, o ağaç hep orda varmış da, önümüz zaten hep kapalıymış gibi. O nedenle birçoğumuz, ışıklarımızın birer birer söndürüldüğünün farkına varamadık belki de. Ya da vardık, önemsemedik. Her şey yavaş yavaş olur zaten. Çocuğumuz gözümüzün önünde yavaş yavaş büyür, fark edemeyiz; ne zaman ki giysilerine sığamaz olur, işte o zaman anlarız çocuğumun büyüdüğünü.Tane tane yağan kar, bir bakarsınız ki yarım metre birikivermiş yerde. Onlarca basamaklı bir merdiven, basamakları tek tek çıkılarak tükenir. Damlaya damlaya nasıl göl olursa, damlaya damlaya da bir göl kurur. Ama ne yazık ki biz; gölümüzün su seviyesinin yavaş yavaş düşmesine hiç ses çıkarmadık. Gölün su seviyesi hızla düşmeye başladı,sesler de yükselmeye başladı: “Aaaaaa! Göl kurumak üzere.” Günaydın efendim günaydın! Örneğin; 19 Mayıs kutlamaları kaldırılıyormuş. Derslerinin aksaması, törenlere tepki gösteren öğrenci velileri ile okul yönetiminin karşı karşıya geldiği ve hazırlıklarının uzun sürmesi gerekçesiyle.…Gösterilen bahane, hiç ama hiç ikna edici değil. Akşam öğününde yenilen yemekten rahatsızlık duyduk diye, akşam öğünü kaldırılır mı ? Arabasıyla kaza yapan kişi, arabasına bir daha binmemeli mi? Geçiniz efendim geçiniz! Hani bir masal vardı : Akarsuyun alt tarafında su içen kuzuya, "Suyumu kirletme" diyen kurdun masalı. Kuzu, "Ben akan suyun alt tarafındayım, senin suyunu nasıl kirletirim?" diye sorunca kurt Şöyle diyordu: "Ben seni yemeye karar verdim. Gerisi bahane..." 19 Mayıs kutlamalarını kaldırma bahaneleri, aynı kurdun bahanesine benziyor. Yemezler. Örnek vermekle bitmez. Milli Eğitim Bakanı Ö.Dinçer, Mina Urgan’ın kaleme aldığı “Bir Dinozor’un Anıları” kitabını öğrencilerine öneren edebiyat öğretmeni hakkında inceleme yapıldığı iddialarını doğrulamış. Gerekçesi de şuymuş: “Kitabın küfür içermesi, Allah inancı hakkında kuşku yaratması ve içkiye özendirmesi.” Bu kitabı yıllar önce okudum. Ne içkiye başladım, ne de içimdeki Allah sevgimde ve inancımda bir azalma oldu. O kitaptan aklımda kalmış bir küfür hiç yok. Sevgili okuyucu; banka soyguncusunun hayatını anlatan filmi izleyip de banka soymaya kalkıştınız mı hiç? Mudanya’da , ameliyat ettiği hastası 8 yaşındaki çocuğa sırf moral vermek için, yılbaşında Noel Baba kostümü giyerek hemşirelerle birlikte evini ziyaret eden doktor hakkında, Hastanede Noel Baba kostümüyle dolaştı diye soruşturma açılmış.Sağlık Bakanlığı, konuyla ilgili olarak, konunun ne olduğunun anlaşılması amacıyla inceleme yapıldığını, herhangi bir müfettiş görevlendirmesi ve soruşturma yapılmasının söz konusu olmadığını bildirmiş. Kendi kendilerini ele veriyorlar. Soruşturma açmamışlar da inceleme başlatmışlar. Ha Kel Hasan, ha Hasan Kel. Ne demiş atalarımız: "Çingene marifetini söylerken, hırsızlığını ele verir." Cemaat toplumu olup çıktık. Bir bakan çıkıp, “Cemaatle aramızı kimse bozamaz.” diyebiliyor. İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, “ Fethullah Gülen'in hizmetleri takdirle karşılanması gerekirken, bu insanın yaşadıkları, ona bakış açımı daha da saygın ve sevgi dolu bir hale getiriyor.'' diyebiliyor. Aynı milletvekli, asli görevini unutup tv’de futbol yorumculuğu yapabiliyor. Üstelik bu işi hobi olarak yaptığını söyleyebiliyor. Sözlükte hobi’nin tarifi şudur: Her zamanki uğraşlarının dışında yer alan dinlendirici bir merak veya işlem; severek yapılan bir iş, bir vakit geçirme yolu…” Yani, para kazanılan bir iş değil. Hakan Şükür bu hobisinden(kendi ifadesiyle), 150 000 TL kazanıyor. Kaldı ki, yorumculuk yapabilmek için, her hafta saatlerce maç izlemesi gerekecek. Bu durumda yorumculuğu değil, vekilliği hobi olarak yapacak desem, o da olmaz. Çünkü vekillikten de para alıyor. Yani nerden baksanız, iler tutar tarafı yok. Hele hele, emekli vatandaş iş yeri açtığında maaşından kesinti yapıldığını düşününce, insan söyleyecek söz bulamıyor. Bu ve benzeri durumlardan yenice rahatsızlık duyanların, şikâyet etmeye hiç hakları yok. Perşembenin geleceğini çarşambadan, hatta salıdan anlamalıydınız. Zamanında çıt demediğiniz için, şimdi küt diyemezsiniz. Şahsi çıkarlar peşinde koşmasaydınız,”Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.” demeseydiniz, bunların hiç birisi yaşanmazdı. Dün ektiğiniz nohutlar şimdi leblebi oldu da başımızda şangırdıyor. Tepki göstermekte geç kaldınız, geç. Eşeğimizi kurt yedikten sonra, keşke rüya olsa diye dövünmenin hiç âlemi yok. Suçlu kim mi? Suç hepimizin. Kısacası; “ Suç iğde de var, yünde de var; çıkrıkta da var, yünü eğiren kancıkta da var.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |