Değişim dışında hiçbir şey sürekli değildir. -Heraklitos |
|
||||||||||
|
İnsani hassasiyetini yitirmişler, insan arasında ayrım yoluna giderler. Bakış açısı insan merkezli olanların, herkesin insanca yaşamı hakkı olanların, başkalarının hakkına göz dikmesi ve bu çerçevede insana zulüm etmesi beklenemez. Aksine hak ve hukuku sonuna kadar gözetir. Üstünlük ırkla değil erdemle sınırları çizildiğinde renklerin ve ırkların birlikte yaşamasına engel yoktur. Ancak, iktidarlarını meşrulaştırmak ve topluma uğraş alanı sunmak için devletler suni düşmanlar yaratır. Böylece toplumda bir arada yaşayanlar nedensiz olarak birbirini düşman görür. Birbirine kin beslemekle yetinmez, birbirlerini gördükleri yerde kinlerini kusmak için fırsat kollarlar. Aslında toplumu oluşturan farklı ırkların neden bir birine düşman olduğunu birbirine düşman olanlarda bilmez. Devletin ve medyanın öncülüğünde yapılan propagandalar insanları nedeni bilmedikleri bir şekilde birbirine düşman kesilirler. Çoğu kere bu düşmanlığın nedeni sorgulanmaz. Bilinmez ama üstünlük psikolojisiyle insanlar birbirini aşağılanmaya, birbirini küçük düşürmeye, tanımadıkları insanlar hakkında olmadık karalamalara başvururlar. Bana kalırsa Türkiye’de yaşayan Türk ve Kürtlerin neden birbirine karşı ön yargı olduklarını bilmediklerini düşünüyorum. Yansıyan toplumsal olaylardan yola çıkanlar kendi ırklarına pay çıkarmakla bir yere varıyorlar. Hâlbuki doğru olan insanı ırksal yönüyle değil, bireysel yönüyle ele almaktır. Hiçbir zaman kötülük topyekûn bir ırka mal edilemez. Irkın tamamı yargılanamaz. Yargılamak isteyenler, kendi iktidarlığının devamı ve ırksal üstünlüğü şovmenliğe dönüştürerek çıkarlarının üstüne taş üstüne taş koyma çabasında olanlardır. Hele yüzyıllardır iç içe yaşayan insanları bir birine kırdırmak, ancak devletlerin böl yönet politikalarının parçası olur. Ve topluma düşman üretme düşüncesiyle olur. Başka bir yönü ise ezilmişlik psikolojisine sahiplerinin, bu ezilmişlik duygularının üstünü örtmek adına, masum insanları hedef göstermesiyle olur. Kürt ve Türk olmak bir üstünlük vasfı değildir. Bu vasfı insanlar kendileri tayin etmiyorlar. Öyleyse üstünlük için farklı merhaleler aranmalıdır. Üstünlüğün ölçüsü everensel etikler çerçevesinde tayin edilmelidir ki, ırksal üstünlük ortadan kalkabilsin. Evet, burada Kürt olmak, farklı algılanıyor. Kürtlere yapılan muamele, Kürtlerin unutamayacağı yaralarla tepkilere dönüşüyor. Ama şovmenlerin ve ortalığı kan gölüne çevirmek isteyenlerin ayıklanmasıyla artık Kürtlerde, Türklerde farklı düşünmeye başladılar. İşte bu farklı düşünmenin altında insan merkezli bir bakış açısının yeşermesiyledir. Bu güzel gelişme artık insanların şovmenlere kulak asmadığını, şovmenlerin etkisinden kurtulduğunu gösteriyor. Artık iki tarafınca öcü olmadığı ortaya çıktı. Son yaşananlar artık şiddetle sorunların halledilemeyeceğini gösteriyor. İnsanlara işleyen düşmanlık duygusu artık yerine anlayışa ve sevgiye bırakıyor. Sevginin yeşermesiyle artık yeter sesleri artıyor. İnsanlar acının yerine birlikte huzur içinde yaşamayı arzuluyor. Yarası az olanların yaşadığı bir toplumdayız. Ama şu da görüldü ki yarayı sürekli kaşımanın da kimseye yarar getirmediğidir. Yaraları kaşıyanların yavaş yavaş popülerliğini yitirmesiyle artık yaraların iyileşmesi gerektiğini düşünen sağduyulu insanlar ön plan çıkmaya başladı. Sağduyulu olanların toplumun arasına ekecekleri sevgi tohumlarıyla artık Kürt ve Türk kavramların faşizan yönleri törpülenecektir. Yerine yaşamsal standartları iyileşen bir toplumsal birliktelik ortaya çıkacaktır. Ortalığı karıştıranların, bilmesi gereken ve unutmaması gereken kötülüğü doğuran aslı astarı olmayan faşizan düşünce ve eylemlerin sonsuza kadar baki kalmayacağı ve bir gün bu zalimliğe ve zulme dur diyecek birilerinin varlığıdır. Osman Tatlı suskunsinemayazilari@hotmail.com www.osmantatli.com.tr
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |