..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevmek bir başkasının yaşamını yaşamaktır. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Kâmuran Esen




11 Mart 2013
Ayda 800 T. L. Vatandaşı Geçindirmez Ama Öldürmez de  
Kâmuran Esen
Bizi yöneten siyasilerin vatandaşı ciddiye almamaları, ikide bir sen kim oluyorsun şeklindeki çıkışları, bizi hiçbir şeye lâyık görmemeleri; kendileri bolluk içinde yaşarken vatandaştan neredeyse hava ve su ile idare etmelerini istemeleri, insanın midesini bulandırıyor, sinirlerini bozuyor. Bakan Faruk Çelik’in “Sekiz yüz lira iyi para.” demesi, kendisinin, vatandaşın hayati ihtiyaçlarını nasıl yok saydığının bir göstergesi. Yazıklar olsun!


:ABAE:
Merhaba sevgili okurlar;

Bizi yöneten siyasilerin vatandaşı ciddiye almamaları, ikide bir sen kim oluyorsun şeklindeki çıkışları, bizi hiçbir şeye lâyık görmemeleri; kendileri bolluk içinde yaşarken vatandaştan neredeyse hava ve su ile idare etmelerini istemeleri, insanın midesini bulandırıyor, sinirlerini bozuyor. Bakan Faruk Çelik’in “Sekiz yüz lira iyi para.” demesi, kendisinin, vatandaşın hayati ihtiyaçlarını nasıl yok saydığının bir göstergesi. Yazıklar olsun!

Hadi ayda sekiz yüz lirayla yarı aç yarı tok geçindik diyelim. Bir başımıza değiliz ki. Üstüne üstlük başbakanın istediği gibi bir de üç çocuk yapacağız. Ailemizi bu parayla geçindireceğiz. Bırakın bu parayla üç çocuğa bakmayı; bırakın ahırınızdaki üç ineği, koyunu, keçiyi beslemeyi; kümesteki üç tavuğa bile para ayıramayız. Çünkü 800T.L. bize yetmez ve tavuklarımıza bir avuç bile yem alamayız.

Ama, bakana göre sekiz yüz lira iyi para. Çünkü, tok insan aç insanın halinden anlamaz. Senin ölün, bir başkasına uyuyor gibi gelir. Ayrıca bakan bizi aşağı tabaka olarak görüyor. Aşağı tabakanın ne ihtiyacı olabilir ki?

Bakan bizi şöyle bir çerçeve içinde görüyor olmalı:

Vatandaş dediğin, çocuk doğurmayacak. Başbakanın bu konuda fırça atmasını içine sindirecek.
Kuru ekmekle karnını doyurup, açlıktan ölmediğine şükredecek.
Elektrik kullanmayacak, mumla idare edecek. Zaten elektriği bulan kişi ecnebi. İktidar yanlıları, ecnebilere benzememek gerektiğini her fırsatta söylüyorlar.
Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi de kullanmak yok. Bunlar da gâvur icadı. Ecdadımız çamaşır makinesi mi kullandı? Osmanlı döneminde bulaşık makinesi mi vardı? Sen kim oluyorsun da, makine kullanacaksın. Ellerin armut toplamıyor ya. Yıka elinde çamaşırını, bulaşığını.
Bir kıyafeti yıllarca giy. Giysinin üzerinde ne kadar yama olursa, o kadar sevap. Çünkü, dinimizde israf haramdır.
Telefon kullanmak, sizin için lüks; bizim için zorunluluk. Zamanında atalarımız dumanla haberleşiyorlardı. İşte siz, böyle bir neslin çocuklarısınız.
Tv izlemek de haddiniz değil. Zaten, tv dizileri ahlâk bozuyor.
Ekmek satın almak size mi kalmış? Ekmeğini kendin pişir. Unun mu yok? Bir partiye üye olduğunda bedava unun gelir. Hem de malum partiye otomatikman üye yapılırsın.
Tatile gitmeyi düşünmen bile saçmalık. Tatile, sizi yönetenler gider, yüksek tabaka gider. Nal çakılan at’a özenip, ayağını nalbanta uzatan kurbağanın durumuna düşmenin âlemi yok. Tatile memurlar gitmez, üst tabaka gider. Hatta bakan ve vekillerin çoluk çocuk yaptıkları yurt dışı gezilerinin
masrafları devletçe karşılanır. Vatandaş, kendini bu kişilerle bir tutma gafletinde bulunamaz. Hindi gibi yumurtlamak isteyen tavuğun g.tünün nasıl yırtıldığı darbımeseli, vatandaşa caydırıcı olmalıdır.
Ev kirası sizi zorluyor mu? Sen kimsin ki, kiralık evde oturuyorsun? Git babanın köyüne, yıkılmaya yüz tutmuş baraka gibi evde otur. Saray yavrusu evlere siyasiler lâyıktır; yabancı dil bilmeyen dışişleri elemanları lâyıktır. Onlara oy veren- vermeyen vatandaş Allah’a emanet. Aç mezarı yoktur. Otur, haline şükret. Dünya malı dünyada kalır. Mezara giderken, yanında evini götüren var mı hiç!
İşte bize çizilen şablon bu. Bakan; “ Eğer ona mahkumsanız 800 lira da büyük paradır. Geçinirsiniz. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı belli, ekmeğin fiyatı belli.” demekle şunu söylemek istiyor :” Biz canımızın istediği her şeyi yiyoruz, içiyoruz sizin adınıza. Siz peynir ekmekle idare edin. Ancak; bir bütün ekmeğe bir dilim peyniri katık etmek şartıyla. Aksi taktirde, 800 T.L. yetmiyor diye isyan edersiniz.”

Vatandaşın ihtiyaçlarını önemsemeyen; vatandaşı kapıya gelen dilencinin eline ne verildiyse onunla idare etmesini istemek gibi bir yaklaşım gösteren bakana yazıklar olsun. Eğer bakan böyle bir yaklaşım, böyle bir bakış açısı içinde olmasaydı; 800 lira iyi para demezdi. Bakanın bizi, yukarıda yazdığım çerçevenin içinde gördüğü çok açık. Vatandaşı, yemek artıklarıyla beslenen kedilerle bir tutan bakanı şiddetle kınıyorum. Böyle insanları seçip başımıza getirdiğimiz için b(s)izi de kınıyorum. Ağacı kesen baltanın sapı, nasıl ağaçtan yani kendindense; bize ayda 800 T.L.’yi yeterli gören bakan da bizden. Bizim oylarımızla orada. Suçlu kim dersiniz?

Hiç gıkınızı çıkarmayın. “ Ayda 800 T.L. lik bir gelir, vatandaşı geçindirmez. Geçindirmez ama, açlıktan öldürmez de. O halde oturun oturduğunuz yerde, ölmediğinize şükredin. Var mı ölümden daha ötesi? “

Haydı bakalım sevgili okurlar; siz sağ, ben selâmet.



.Eleştiriler & Yorumlar

:: Köyde Yaşanır !
Gönderen: Gürcan Erbaş / , Türkiye
24 Mart 2013
Sayın Öğretmenim, Hani bir işin, bir olayın sonunda gerçekten uzaklaşınca ne derler ? İşin suyunu çıkardın derler. Hökümetimiz de böyle yapıyor. Ya Sabır da diyemiyorum. Dünyada belki örneği vardır. Yüreği olan bir dener. Sayın Bakanımıza verelim 800 lira. İstanbul, Ankara, İzmir'den vazgeçtim. Başka bir kente gitsin, bir ay yaşamaya çalışsın o parayla. Elbet karısını, çocuğunu da yanına alarak.Evini biz verdik diyelim. Beslenme, elektrik, su, telefon, interneti de olsun... devir, teknoloji devri. Büyük şehirlerden birinde ya.. Ayda bir sinema, tiyatro şart. Faturalı cep telefonu varsa konuşacak elbet. Onun da bir faturası var. Ödeyecek.Evi ferah, geniş ama bazen çıkan arızalar oluyor. Sifon bozulur, eviye bozulur, diğer elektrikli âletler hiç mi arıza yapmaz. Tamir ettirmek zorunda. Mart ayı dert ayı diyelim. Emlak Vergisi geldiyse ( Ev bizden, Vergiler ondan)onu da ödeyecek. Bakanın oğlu, kızı Üniversitede ise yandı. Hem masrafı var, hem Fakülte harçları. Daha masraf çıkarırdım ama hadi acıdım. Sekizyüz lirayı geçmişizdir diyorum. Elbet geçtik. Saydıklarımın beşte biri yetmez Eskişehir'de, Konya'da, Mersin'de bu parayla yaşamaya. İşin suyu çoktan çıktı. Asıl bu söze Eşek Şakası derler.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumumuzun Kadına Verdiği Değer
Kâmuran Esen Shov (!)
Kitap, Sehpa Olarak Nasıl Kullanılır!
Şarkı Sözü Yazarı Olmaya Karar Verdim
Bir Köşe Yazarının Özellikleri
Bir Erkeğin Birkaç Eşinden Biri Olmak
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Ne Günah, Ne Günah Değil?
Erkekler Şalvar ve Cüppe Giysin
Rtük'ün Saçmalıkları
Moraliniz mi Bozuk?o Halde Gazete Okuyun!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk'ü Anlatabilmek
Kütüphanelerimizin Hazin Durumu
Ahilik ve Düşündürdükleri
Evli Çiftler Nasıl Piknik Yapar
Bir İzedebiyat Yıllığı Alır Mıydınız?
Dünya Kadınlar Günü
Alanya'da Turizm Suratımda Nasıl Patladı!
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Güle Güle 2014
Yaşadığımız Ama Artık Alıştığımız Garip Olaylar
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - Oy Arttırma Taktikleri Kursu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.