..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > Yûþa Irmak




18 Aralýk 2016
Cüz'i ve Kapsamlý Laiklik  
Yûþa Irmak
"Laiklik" kelimesi, Ýngilizce "secularism" kelimesinin tercümesidir. Kelime aslen alem ya da dünya anlamýna gelen ve kilesinin karþýlýðý olarak kullanýlan Latince "saeculum" kelimesinden türemiþtir. "secular" kavramýnýn kullanýmý, ilkin 1648'de imzalanan Vestfalya anlaþmasý -Avrupa'da ki en uzun din savaþýný bitiren anlaþma- ve çaðdaþ laik devlet ortaya ilk çýkýþýyla birlikte gündeme gelmiþtir. Kilise mallarýnýn, dini olmayan yöneticilere yani sivil medeni devletin yöneticilerine devri anlamýnda "laikleþtirilmesi"ne iþaret etmek üzere kullanýlmýþtýr. Kelimenin anlamýný, laikliði "insanýn durumunun düzeltilmesinin, ret ya da kabul anlamýnda inanç meselesine dokunulmaksýzýn maddi yollarla çözülebileceðinin mümkün olduðuna inanmak" olarak tanýmlayan Jhon Holioc'un (1817-1906) elinde geniþlemiþtir.


:ACHI:
Laiklik kavramý, çaðdaþ sosyal, siyasal ve felsefi analitik söylemde en önemli kavramlardan biri olarak kabul edilir. Ancak bu kavram hala anlam, iþaret ve boyut itibariyle muðlak kalmaya devam etmektedir.

"Laiklik" kelimesi, Ýngilizce "secularism" kelimesinin tercümesidir. Kelime aslen alem ya da dünya anlamýna gelen ve kilesinin karþýlýðý olarak kullanýlan Latince "saeculum" kelimesinden türemiþtir. "secular" kavramýnýn kullanýmý, ilkin 1648'de imzalanan Vestfalya anlaþmasý -Avrupa'da ki en uzun din savaþýný bitiren anlaþma- ve çaðdaþ laik devlet ortaya ilk çýkýþýyla birlikte gündeme gelmiþtir. Kilise mallarýnýn, dini olmayan yöneticilere yani sivil medeni devletin yöneticilerine devri anlamýnda "laikleþtirilmesi"ne iþaret etmek üzere kullanýlmýþtýr. Kelimenin anlamýný, laikliði "insanýn durumunun düzeltilmesinin, ret ya da kabul anlamýnda inanç meselesine dokunulmaksýzýn maddi yollarla çözülebileceðinin mümkün olduðuna inanmak" olarak tanýmlayan Jhon Holioc'un (1817-1906) elinde geniþlemiþtir.

Bu alanda yazýlanbazý yazýlar þu iki þýkta belirginleþmiþtir. Cüz'i Laiklik ve Kapsamlý Laiklik..

Cüz'i laiklik: Vakýaya / pratiðe bütüncül ve marifet boyutlarýyla iliþki kurmaksýzýn cüz'i ve parçacý bakýþ. Bundan dolayý bu bakýþ bütüncül bir bakýþ olarak ortaya çýkmýyor. Bu görüþ, dinin siyaset ve ekonomi dünyasýndan ayrýlmasý ifadesiyle dillendiriliyor. Bu gibi cüz'i bakýþ hayatýn diðer alanlarý söz konusu olduðunda sessizliðe bürünüyor. Bu bakýþ, deðiþmez esaslarýn ya da külli ahlaki ilkelerin ve metafizik unsurlarýn varlýðýný inkar etmiyor. Bundan dolayý bu "Ahlaki laiklik" ya da "insani laiklik" olarak isimlenidirilebiliyor.

Kapsamlý Laiklik: Vakýaya / pratiðe bütüncül bir bakýþ. Tam bir kararlýlýk ve tavizsizlikle din, kutsal deðerler ve metafiziðin hayatýn bütün alanlarýndan uzak tutulmasý için çaba veriyor. Bu bakýþtan alemin maddi yönüne odaklanan bazý teoriler türemiþtir. Bu tür laikliðe ayný zamanda "Tabiatçý - materyalist laiklik"(maddeye ve tabiata nispetle) olarak da isimlendirilebilir.

Cüz'i laiklik" ve "Kapsamlý laiklik" olarak isimlendirilen bu iki türün arasýndaki fark ayný düþüncenin tarihsel merhaleleri arasýndaki farktýr. Çünkü laiklik, ilk merhalelerinde Hristiyanlýðýn insani deðerlerinin kalýntýlarý henüz ortadan kalkmamýþken iktisadi ve siyasi alanda sýnýrlýydý. Devlet ve müesseselerinin yoðun bir biçimde ferdin günlük hayatýna müdahalesi ile laik devlet / ulus devlet, maneviyattan uzak bir þekilde insan hayatýyla ilgili bütüncül bakýþ oluþturma konusunda tek baþýna kaldý. Bazý araþtýrmacýlar, "Kapsamlý laikliði" , "devletin din üzerindeki hakimiyeti" olarak yorumlamýþlardýr.

Buna göre kapsamlý laiklik üç temel merhaleden geçmiþ olacaktýr.

1. Oluþum merhalesi: Bu merhale, faydacý düþüncenin genel olarak hayatýn bütün boyutlarýna hükmettiði bir merhale olarak belirir. Üretimin sürekli bir þekilde arttýrýlmasý kainatta var oluþun nihai amacýydý. Bundan dolayý Avrupa içerisinde laik olus devlet ve dýþarýda Avrupa'nýn sömürgeleri bu üretim artýþýnýn garanti altýna alýnmasý için var oldular. Bu merhale, mutlak maddeci ve deðerlerden azade bir bilim ve teknolojiyi temellendiren bir felsefi temel üzerine oturmuþtur. Bu felsefe, ahlaki, ve maddi olarak hayatýn bir þekilde þekillendirilmesine çaðýran ve aile gibi toplumun temel dinamiklerini bitiren teorilerin doðmasýna yansýmýþtýr.

2. Modern merhale: Bu merhale faydacý düþüncenin hayatýn bütün düzlemleri üzerindeki etkisinin artarak ve derinleþerek devam ettiði kýsa ve geçiþ merhalesidir. Ulus devlet etnik çekiþmelerin ortaya çýkmasýyla tehditlerle yüz yüze gelmiþtir. Ayný þeklide bütün deðerlerden uzak pazarýn haraketleri ulus devletin hükümranlýðýný tehtid etmeye baþlamýþtý. Askeri sömürgecilik yerini siyasi, ekonomik ve kültürel baþka sömürgecilik þekilleriyle deðiþtirdi. Genel tutum aç gözlü bir tüketime yöneldi.

3. Post-modern merhale: Motive edici gücü hazcýlýk olan tüketimin var olmanýn nihai amacý haline gelmesi, çok uluslu þirketler ve NGO'larýn büyümesiyle küreselleþmenin sahasýnýn geniþlemesi, genel meselelerin sömürgecilik ve kurtuluþ mücadeleleri olmaktan çýkýp çevre, AÝDS ve bilgi devrimine dönüþmesi, aile gibi aracý kurumlarýn zayýflamasý ve yerini baþka aile tanýmlalarýnýn almasý bu merhalenin en belirgin özellikleridir. Bütün bu geliþmeler toplumsal ahlakiliðin hükmedici sabit ölçülerinin olmadýðý bir arka plan ve daha önce geleneksel endüstride olmayan alternatifler sunan teknolojik ilerleme üzerinde oturmaktadýr. Laiklik kavramý, batýlý bir tecrübenin rahminden çýkmasýna raðmen ARAP-ÝSLAM düþünce ve pratiðinin kavramý üreten çevrede hakim olan düþünce ve pratikten farklý olmasý dolayýsýyla tabii karþýlanabilir. Ancak bu Arap düþünürlerin laikliðin tanýmý hususunda katkýda bulunmalarýný engellememiþtir.

Arap düþünürlerin laiklik kavramýnýn tanýmý konusundaki katkýlarý farklýlýklar içermektedir. Mesela Fas'lý mütefekkir Muhammed Abid El Cabiri laiklik kavramýnýn sadece kilisenin devletten ayrýlmasý yönüyle tarif edilmesini Arap Ýslam gerçeðine uymadýðý için reddediyor. Bu tanýmýn, demokrasinin "Fertlerin ve toplumlarýn hukukunu korumak" ve akýlcýlýðýn "bilinçli siyasi eylem" düþüncesiyle deðiþtirilmesini savunuyor. Diðer taraftan Mýsýrlý araþtýrmacý Dr. Vahid Abdulmecid'e göre, Laiklik, (Batýda) bir ideoloji deðil, dini iþlerle alakalý olmayan alanlarda kýsmi salt bir tavýr alýþtýr. Dr. Vahid, aklýn hakimiyetinde, dini tamamen reddeden "ladini/ateist laiklik"le ikisinin arasýnda bir yol çizen, devlet müesseseleriyle kilise müesseselerini bir birinden ayýran bununla birlikte kilisenin ve dini kurumlarýn haklarýný ve faaliyetlerini teminat altýna alan "lakliði" birbirinden ayýrýyor.

Bu ikisinin arasýnda Fuad Zekeriya yer almakta. O, laikliði hayatýn diðer alanlarý söz konusu olduðunda sessiz kalarak din ve siyasetin birbirinden ayrýlmasýna bir çaðrý ve ayný zamanda faydacý materyalist düþüncenin tasallutunu reddeden bir düþünce olarak niteliyor. O, maddi olanýn karþýsýna "insani ve manevi deðerleri" koymaktadýr. Ve insan için maddeci bakýþtan baþka harekete geçirici unsurlarýn olduðunu söylemektedir.

Dr. Murad Vehbe ise Suriyeli yazar Haþim Salih, ferdin manevi ve metafizik bütün kayýtlarýndan azede olduðu, bilim ve deneye odaklanan mutlak akýlcýlýðýn ferdin gidiþatý konusunda hükümran olduðu "total laiklik"in yanýnda yer almaktadýr.

"Sol Ýslam" nazariyesinin sahibi mütefekkir Hasan Hanefi cüz'i laiklikle kapsamlý laiklik arasýnda gidip gelmektedir. Onun düþüncesine göre laiklik, batýdaki tarihi tecrübenin bir sonucu olarak kiliseyi devletten ayýrmaktýr. Hanefi, laikliði; kainatta hayatýn bütün alanlarýný kapsayan bütüncül bir bakýþ olarak ve insana deðerler manzumesi ve þümullü bir salahiyet sunan bir bakýþ açýsý olarak deðerlendiriyor.

Diðer taraftan, Hasan Hanefi Ýslam'ýn laik özünden bahsediyor. Aþaðýdaki sebeplerden dolayý Ýslam'ý laik bir olarak görüyor: Ýslami tecrübe ruhbanlýðýn olmamasý, diðer bir ifadeyle aracý dini kurumlarýn bulunmamasý anlamýnda laiklik üzerinde oturmaktadýr. Beþ þer'i hüküm (Vacip, mendup, haram, mekruh, mübah) insan fiilinin tabii katmanlarýný oluþturur. Ýnsanýn tabii fiilerini niteler.

Varlýðýn merkezini tanrýdan insana nakleden laik hümanist düþünce bizim geleneðimizde, hikmet ilimlerinde saklý sahih bir akýl, tasavvuf ilimlerinde ruhu bir lezzet tecrübesi ve usülü fýkýh ilminde pratik bir yöntem buldu. Ýslam'ýn laikliði düþüncesi, ruhbanlýk ve dinin kesin bir biçimde devletten ayrýlýðýnýn takriben bütün toplumlarda var olan bir durum olmasýndan dolayý reddedilebilir. Öyle ki hiçbir medeni geliþmiþ toplumda din ve siyaset kurumunun aynileþmesi / birleþmesi mümkün deðildir. Bu ayrýþým gerçekte siyaset alanýnýn dinden ayrýþmasýdýr. Ancak hükmedici deðer ve nihai hükümranlýk toplumun uhdesinde kalmaya devam eder. O mutlak bir deðerdir ve dünyayý ve faydacý düþünceyi aþan bir hükümranlýk kaynaðýdýr.

Son zamanlarda "laiklik sonrasý" kavramý ortaya çýktý. Bu kavramý ilk kullanan Prof John Kean ortaya atýp kavramlaþtýrdý. Burada "post/sonrasý" kelimesi gerçekte son anlamý taþýmaktadýr ve hakim örneðin geçerliliðini yitirdiðine iþaret etmektedir. Ancak henüz yeni bir örnekte onun yerini almýþ deðil. O, laikliðin özgürlük ve eþitlik konusunda vaatlerine sadýk kalamadýðý üçüncü dünyada iflas ettiði ve laikliðin vaat edilen dünya cennetine ulaþtýrmadýðý görüþünde.

Bütün bunlar gördüðünüz gibi sadece Türkiye'de deðil, Ortadoðu'da 3. dünya ülkelerinde dini kurumlarýn ve yüce deðerlerin toplumun ve insanlarýn günlük hayatýnda etkin olduðu bir zaman diliminde meydana geliyor, gelmeye de devam edecek gibi görülüyor...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Nasýl Bir Ýnsansýnýz?
Birey mi, Bencil mi?
Elveda Bilgi Elveda Akýl
Milliyetçilik Üzerine Lakýrdýlar
Aklýmýn Çengeline Takýlanlar…
80’ler Ölebilir mi?
Nezakete Davet!..
Haberin Gerçek Yüzü ve Gerçeðin Önündeki Engeller
Ey Aðlamak Unuttuk Seni
Entelektüel Namussuzluk!

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Sözcükler Ýçindeki Evren
Bir Çýðlýk
Kendini Anlatma Þekli
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?
High – Rise (Gökdelen)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.