..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden önce yaşam var mı? -Duvaryazısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Yûşa Irmak




24 Aralık 2021
Aklımın Çengeline Takılanlar…  
Yûşa Irmak
Çok sıradan bir öğle yemeğiydi bizimkisi. Yeni evlenen hanım bir arkadaşımla; havadan, sudan, işten, geçmişten, gelecekten sohbet ediyor bir taraftan da ne güzel kahvelerimizi yudumluyorduk… Ne ara konu “zamanın kıymeti”ni bilmeye geldi inanın ben de anlamadım ama tam iki saat boşa geçirilen saatleri konuştuk…


:FGG:
Çok sıradan bir öğle yemeğiydi bizimkisi. Yeni evlenen hanım bir arkadaşımla; havadan, sudan, işten, geçmişten, gelecekten sohbet ediyor bir taraftan da ne güzel kahvelerimizi yudumluyorduk… Ne ara konu “zamanın kıymeti”ni bilmeye geldi inanın ben de anlamadım ama tam iki saat boşa geçirilen saatleri konuştuk…

Çok mu zor?

İnsanın kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi,

hiçbir menfaate boyun eğmeden,

kimseye teslim olmadan,

alnı ak, yüzü pak “İşte ben buyum!” diyebilmesi…

Mevcut enerjisiyle,

başkalarının yaptığına göz koymadan,

ötekilere sırtını dayamadan,

kendi yağıyla kavrularak geçinebilmesi…

Sahip olduklarıyla yetinerek,

yeri geldiğinde egosunu dizginleyerek,

imkânlarının elini kolunu bağladığı durumlarda dâhi hâline şükrederek

mutlu olabilmesi…

Hep “yukarıdakilere” bakıp özenmek yerine,

“aşağıdakilerin” hayat şartlarından kendine pay çıkarabilmesi,

gerçekten merak ediyorum; çok mu zor?

Neden insanlar, başkaları gibi olmanın derdindeler?

Filmler, diziler, sosyal medya, magazin programları…

defalarca haykırdım bir türlü sesimi duyuramadım.

Ekranın önü ve arkasındaki gerçekler, aynı değiller,

bunların hepsi kurgu,

bunların hepsi sahte karakterler.

Gazetelerde, haber bültenlerinde şahsi youtube sayfalarında boy boy görülüyor,

kara büyüye tutulanların başlarına gelenler,

her şey gün ışığı gibi ortadayken,

niçin benliklerini kaptırıyor, gencecik nesiller?

Renk skalasında, grinin tonları, net görünmese de,

hayatın içinde onun farkına varmak,

gerçekten çok mu zor?

Biliyor musunuz?

Artık kan emici vampir insanlardan,

binlerce kilometre uzağa kaçıyorum…

Yani sadece kanlarımı emseler vallahi, billahi razıyım,

hayallerime, umutlarıma da musallat oluyorlar.

Onun için üzülüyorum.

Önce kendilerini şirinlik muskası gibi gösterip,

sonra hemen kandırıyorlar…

Yakaya bir yapıştılar mı,

mümkün değil, bir daha bırakmıyorlar.

Hepinize bir kardeş tavsiyesi; aman ha aman! Bu vampir insanlara dikkat edin!

Geç kalınmış pişmanlığın ardından toparlanması,

çok zor oluyor zira…

İşte böyle… bizimkisi bir sıradan öğle yemeğiydi…

yeni evlenen ve çok değer verdiğim akademisyen bir arkadaşımla sohbet ediyorduk.

Konu, zamanın kıymetini bilmeye gelmişken,

boşa geçirilen saatlerimize değindik.

Arkadaşım, hem çalışan hem de akademisyen bir kadın olmasına rağmen,

televizyonun karşısında bile el işi yaptığını, hiç boş durmadığını anlattı.

Çok şaşırdım…

Hakikaten bu devirde el işi yapan kadın kaldı mı?

Onunla da şaşkınlığımı paylaşınca,

Yuşa basit bir şey söyleyeceğim: “Eskiden bu kadar panikatak vakası var mıydı?

Bence insanlar boş boş oturmaktan, kendileriyle uğraşmaktan hasta oluyorlar!”

diye kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir şey söyledi…

İnanın hiçbir şey söyleyemedim ve cevap veremedim.

Doğru söze muhalefet edebilmek,

hak verirsiniz ki pek de kolay olmuyor…

Kalın sağlıcakla…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
13 - 14 Yaşındaki Kız Çocukları Hakkında…
Ezberlerin Bilimsel Kılıklısı Bir Felakettir
Gülmek İçin Krala Ağlamak İçin Filozofa Gitmek
Hallerinden Memnun Cevherlerimiz
Birey mi, Bencil mi?
Nasıl Bir İnsansınız?
Elveda Bilgi Elveda Akıl
Milliyetçilik Üzerine Lakırdılar
80’ler Ölebilir mi?
Haberin Gerçek Yüzü ve Gerçeğin Önündeki Engeller

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
O Kelime!
İstanbul’u Düşünmek
Geçmişi Geçmişimiz Olan Şehir: Bosna - Hersek
Kaygı ve Endişe İnsanı İnsanlıktan Çıkartır
Ruhu Vurgun Yemiş Dalgıçlar
Abdülhamid, Abdülhak Hâmid ve Karındeşen Jack
Gidene Yol, Kalana Yer Vermek
İşlenmemiş Cevherler Ülkesi: Türkiye
Eşek Edebiyatı
Hakikati Hakikat Olduğu İçin Sevmek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Geldim [Şiir]
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Sakin Bir Acı [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.