Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
’’Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı.’’ derler. Tabi ’’Her nefis ölümü tadacaktır.’’ ANKEBUT/57 ayetine istinaden. Dünyaya gelmiş herkes bir gün ruhunu Rahmeti Rahmana teslim edecek. Cennet ve cehennem, ahiret hayatı gerçeği, inanan insanlar için her zaman var olmaya devam edecek. İnanmayanların da kendileri bilir, hiç kimseye bu konuda baskı ve dayatma da yapamayız, yapmamalıyız asla... Dünya yüzünde mezarı bilinmeyen bir sürü insan olduğu gibi, cesedi yakılanlar da var ya da boğulup deniz dibinde mezarı olanlarda var haliyle... Şehitler biliyorsunuz ki kefensiz gömülür İslam İnancına göre... Normal bir şekilde ölüp de kefenlenip gömülen insanlar için kefenin lüks olmasının ya da daha adi bir bezden olmasının bir önemi var mıdır arkadaşlar? Bence yoktur ve olmamalıdır da... Ölen bir insan için dünya ile irtibat kesilmiştir. Onun için kabir, ahiret hayatının başlangıcıdır artık... Yarın kıyamet günü Arasat’da ’’Senin kefenin lüks mü değil mi?’’ diye bir soruya asla muhatap olmayacaktır... Cenaze malzemesi satan esnaf arkadaşın ölenlere ve yakınlarına biraz daha saygılı ve duyarlı olup böyle bir reklam yapmaması gerekirdi diye düşünüyorum. Bu iş çığırından çıkarsa, sonrasında ’’Lüks Kefen Takımlarının yanına, son model lüks cenaze arabası, yok efendim İlahiyat Fakültesi mezunu değerli Hocalar, deniz manzaralı mezarlar, Afyon Mermerinden kaliteli mezar taşları.’’ diye bu listeler uzar da gider. Hatta şöyle de bir olgu bilinir ’’Çok gösterişli mezarlar İslam’ın özüne aykırıdır.’’ da derler... Büyük Mutasavvıf ve gönül adamı Yunus Emre’nin şu dizeleri de konuyla ilgisi olduğundan bayağı dikkat çekicidir kanımca... Bir garip ölmüş diyeler Üç günden sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar Şöyle garip bencileyin... YUNUS EMRE Kefenin cebi de yok, lüksü de olmaz. Ölmüş insandan şeytan bile vazgeçer derler. Dileyelim öldüğümüz zaman insanlar arkamızdan hemen dedikodumuzu yapmasınlar ve hem bizi hem de yakınlarımızı iyiliklerimiz ile ansınlar. Burada değerli şair Melek DÖNMEZ Hanımefendinin konu ile ilgili dizelerine de yer verdikten sonra çenemizi kapayalım... MARKANIN BÖYLESİ Kefen bezi marka olmuş diyorlar, Toprağın altında marka mı olur. Ister ipek olsun ister patiska, Kabirin içinde marka mı olur. * Bırakın efendiler bu sözde kalsın, Markalı markasız isteyen alsın, Acıyı sızıyı toprağa salsın, Kefenin üstünde marka mı olur. * Zengin de fakir de ALLAHın kulu, Neyleyim var ise parası pulu, Kabir de sorulmaz sağı ve solu, Rabbin sorgusunda marka mı olur. * Kefenin ceplisi arasan da yok, Koskoca dünyayı tarasan da yok, Kars’ta Kağızman da Horasan da yok, Gözünü yumunca marka mı olur. * Güzellik, doğruluk hepsi içinde, Hiç bir şey saklanmaz Hakka göçünde, Günahta , sevapta türlü suçunda, Hakkın yargısında marka mı olur. 24.09.2017 -Melek DÖNMEZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Ahmet Zeytinci, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |