Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Ne zaman ki; Osmanlý tasfiye edilir ve yeni bir devlet kurulur, o devletin felsefe ve ideolojisi belirlenirken, birinci derecede düþman olarak, Osmanlý’ nýn kuruluþundan yýkýlmasýna kadarki, yani Osman Gazi’ den Sultan Vahideddin’ e kadar, YAVUZ, FATÝH, KANUNÝ dahil, hiç bir padiþahý bundan ayrý tutmayarak , hepsinin bu topraklara zarar vermiþ ve sadece saltanat sürmüþ keyif ehli olarak görüyorlardý. Dolayýsýyla sipariþ yoluyla Türkiye tarihi yazdýrýlýrken; Uygur, Karahanlý, Selçuklu ve Osmanlý medeniyetleri bu topraklarda hiç hüküm sürmemiþler gibi, tarihî ecdâd olarak, Etiler ve Sümerler kabulleniyordu. Devletin, siyasî, idârî, ekonomi, kültür vd. kadrolarý belirlenirken, þahýslarda aranan tek özellik sanki Müslüman ve Anadolu insaný olmamasýna azâmî bir dikkat gözetiliyordu. Hatta ezan, namaz, Kur’an vb. ibadet, gelenek ve ritüeller suç unsuru kabul edilip, ya tahrif edilerek baþka bir þeye dönüþtürülüyor veya yasaklanýyordu. Öyle ki Kâzým Karabekir Paþa anýlarýnda ; 1923 yýlýnda modernleþmemiz için Büyük Millet meclisinde, milletin hýristiyanlaþtýrýlmasýna dair görüþmelerden, buna Mustafa Kemal ile yaptýðý ikili görüþmelerde dahi, þiddetle, nasýl karþý çýktýðýndan bahseder. Neticede 1923-1950 arasýndaki, 27 senelik “tek parti” li siyasî yönetim döneminde, Ülke içinde Müslüman ve de çoðunlukla Türk orijinli de olmayan , hatta bir çoðu mübadele yoluyla giriþ yapan, bir “elitleþtirilmiþ” kitle meydana gelir ki, bunlar zamanla kendilerini ülkenin ve rejimin veraset yolu ile “mâlikleri” zannedecek kadar ileri giderler. Ýþte bunlar bu gün “ BEYAZ TÜRK “ olarak tanýmlanýyorlar. Bunlarýn sergiledikleri en karakteristik özellikleri; derinlikleri olmayan, âdeta tornadan çýkmýþcasýna, hamâsî , kendilerinin dýþýndaki bütün ülke insanýnýn yobaz ve cahil olduðuna inanan, memleketteki bütün sorunlarýn sadece 1920 ile 1950 seneleri arasýnda uygulanan yöntemlerle çözümleneceðine inanýrlar ama, kendilerinden daha demokrat kimse olmayacaðýný da ýsrarla iddia ederler. Daha ziyade, yüksek bürokrat, iþadamý, akademisyen ve en fazla da “entel “ler arasýnda boy gösterirler. Ama gerçek þu ki; bunlar, yaþadýklarý topluma hep yabancýlar. Kendilerinden menkul bir seçkinciliðin verdiði þizofrenik bir ruh hali ile âdetâ eski köye yeni âdet getiriyorlar. Türkiyenin kuruluþ yýllarýndan beri, týpký bir zamanlarýn Amerikasýnda olduðu gibi kendilerini beyaz addediyor; bu vatanýn 1071 ‘den beridir aslî sahibi olan Anadolu insanýný , “ zenci”, deðersiz, kendilerine uþaklýk etmek için yaratýlmýþ , bir kitle mesâbesinde görmekte iken; 2000’ li yýllarýn ilk senelerinde deðiþmeye baþlayan Türkiye’ nin yirmi yýllýk sürecinde, bir yýðýn ezber kavram ve kurumlar gibi, Beyaz Türkler de nasibini alacak ve kendilerine “haddini bil; otur oturduðun yerde !!!” denilecekti. Þimdi beyaz Türkler meflûç bir vaziyetteler ve kendilerini asla duyamayacak, yokluktaki ve fayda getirmeyecek kiþiler ve yerlere þikâyet ediyorlar, Türkiye’ yi yönetenleri… Salih Zeki Çavdaroðlu 20 Temmuz 2020 https://ferahnak.wordpress.com/2020/07/20/turkiye-nin-turkluk-ile-alakasiz-beyaz-turkler-meselesi/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |