..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Yûþa Irmak




9 Mayýs 2021
Font ile Hat Arasýnda Geçen Yýllarým…  
Yûþa Irmak
97 yýlýnda Ýstanbul’a yeni gelmiþ henüz 17, yaþýnda her iþi koþarak; heyecanla, aþkla ve þevkle yapmaya gayret gösteren bir gençtim… O yýllarda Ortadoðu Gazetesi’nde iþe girmiþ henüz 2-3 aylýk bir emekçiydim.


:GEE:
97 yýlýnda Ýstanbul’a yeni gelmiþ henüz 17, yaþýnda her iþi koþarak; heyecanla, aþkla ve þevkle yapmaya gayret gösteren bir gençtim… O yýllarda Ortadoðu Gazetesi’nde iþe girmiþ henüz 2-3 aylýk bir emekçiydim.
Bir gün patronum rahmetli Zeki Saraçoðlu’nun beni çaðýrdýðýný söylediler.
Eyvahh dedim, kesin çalýþma sistemimi ve þeklimi beðenmedi ve beni kovacak…
Böyle garip ve korku dolu duygularla odasýnýn yolunu tuttum… Ýçim içimi yiyordu.
Zira gazete binasý Yenikapý’dan hem yeni taþýnýyor, hem ilk baþta arþiv evraklarý direk bana geldiði için adeta bir tarla faresi gibi elime geçen her evraký okumadan tasnifini yapýp arþive kaldýramýyordum. Bu öyle bir hal almýþtý ki çoðu kez asýl iþim olan Zeki Bey’in özel iþlerine koþuþturmayý ya unutuyor, ya da erteliyordum.

Geldim odasýna ve selamýmý verdim…
– Beni çaðýrmýþsýnýz Zeki Bey, hayýr olsun inþallah…
– Gel bakalým Yuþa, Baki Bey (idari iþler müdürü) senin ayaklý bir kütüphane olduðunu ve çok çalýþkan olduðunu söyledi- dedi…
– Estaðfurullah efendim, öyle deðilim ama okumayý ve yazmayý seviyorum- dedim…
– Madem okumayý ve yazmayý seviyorsun sana bir hediye vermek istiyoruz- dedi.
– Efendim ben kovulmayý bekliyordum aslýnda ama þimdi gerçekten çok þaþýrdým- dedim.

O meþhur pala býyýðýnýn altýndan gülümseyerek Baki Bey ve emekli Albay yakýn arkadaþýyla yüzüme bakýp masanýn üzerinde duran bir kutuyu bana doðru uzattýlar…

– Ee açsana oðlum ne olduðunu merak etmiyor musun hediyenin- dedi.

Heyecandan kutuyu da açamadým, sað olsun Baki Bey yardýmcý oldu ve kutunun içinden sýfýr kilometre bir daktilo, bir tomar da kaðýdý bana teslim ettiler…

Hayatým boyunca almýþ olduðum en anlamlý, en güzel hediye bir daktilo ve bir tomar kaðýttýr benim…
Hatta hiç bir hediyenin beni böyle mutlu edebileceðini de sanmýyorum….

Rahmetli Saraçoðlu’nun bu tavrý, özellikle yazma ve okuma noktasýnda benliðimin, düþüncelerimin yüzseksen derece deðiþmesine vesile olmuþtu diyebilirim…

Ne diyelim, Allah ona rahmet eylesin… Tam Enderun terbiyesi görmüþ gerçek bir Osmanlý Beyefendisiydi…

***

Her ne ise, iþte gençlik yýllarý bir daktilo hasretiyle geçen benim neslim, tuþlar arasýnda duygularýna ihanet etmenin acýsýný yeni yeni fark ediyor ve kalem ile eski dostluklarýn hasretiyle kadim zaman hülyalarýný yaþamaya çalýþýyor þimdi.

Her þey ne kadar da hýzlý olmuþtu; önce beyaz kaðýtlara aðýrbaþlý ve muhteþem satýrlar dizen daktilo, ardýndan da mikroçiplerin sanal güzelliklerini beyaz cama yansýtan bilgisayar klavyelerinin heyecanýyla uyku perilerini sürgünlere göndermiþtik… Evet, bilgisayar bize zaman hediye ediyor, yarým günlük iþi bir saatte bitirmenin hazzýný yaþatýyordu; ama vaktiyle özene sevine üzerine harfler döktürdüðümüz kaðýtlarýn dostluðunu alýp götürüyordu yüreklerimizden ve kalemlerimizin sýcaklýðýný ellerimizden.
Bilgisayar, kaðýdý ve kalemi hep kýskandý bizden ve onulmayacak yaralar açtý yüreklerimizde; duygularýmýzý sanallaþtýrdý. Kaðýt ile hayallerimiz arasýndaki baðý kopardý önce, sonra da yazýyý bir sanat, bir duygu, bir düþünme aracý olmaktan çýkardý.

Ayný mektubu bir kere bilgisayarla, bir de kalemle yazýnýz ve düþününüz bir lahza, acaba hangisini öpüp baðrýna basacaktýr sevdikleriniz ve hangisinin yazýsýndan sizin halinizi anlamaya çalýþacaktýr?
Eski belagat nesrinin nezih ve incelikli mektuplarýyla birlikte mürekkebin sayfa üzerindeki münhanilerinden tüllenen sevgiler de kayboldu gitti.

Bir þiiri þairin el yazýsýyla mý okumak istersiniz; yoksa size gönderilen bir elektronik mektup fontlarýyla mý? Mesleðim yazmak üzerine olduðundan mý nedir, ne zaman bilgisayarýmda birkaç dizeyi dizecek olsam, ekranýn neresinde daha güzel durur diye devamlý kes-yapýþtýr yapar; ama bir türlü gerçek yerini bulamam dizelerin.
Bilirim ki onlarýn gerçek yeri ya bir nesirin tertipli hattý, ya bir þiir defterinin kasten boþ býrakýlmýþ zahriyesi, yahut da bir Samsun sigarasýnýn mürekkep lekeli kaðýdýdýr. Þiirin has mekaný, þairin parmak izinin olduðu yerdir. Þiir kitaplarýnýn mizanpajlarýný bir türlü benimseyememiþimdir bu yüzden.

Ancak þiirle yazýldýðý vakit anlam kazanan eski aþk mektuplarýný düþünün bir. Sevdasýný dillendirmek için düzyazý mektubu yetersiz bulan kadim zaman âþýklarýný hatýrlayýn bir de. Duygu katarlarýný yüklenip götürsün diye, harfleri kývrým kývrým sýralayan, kelimeleri þifre þifre desenleyen þairlerin o eski manzum mektuplarýný biz ne zaman yitirdik?!.. Bilgisayar formatlarý arasýnda þiire bile yer bulamazken þimdi, sevgiyi hangi punto ile anlatabilelim!?.. Ve sanýrým sevdiklerimiz, gönderdiðimiz bilgisayar çýktýsý mektuplarý baðýrlarýna bastýklarýnda, o aþkýn kokusunu alamýyorlar eskisi gibi.

Bilmem siz hiç manzum mektup aldýnýz mý?
Hani þöyle;
“Ey saadet tahtýnýn ulu þâhý
A güzellik göðünün özge mâhý”

diye baþlayýp mürekkebinin renginden ayrý bir lisan okunan, harflerinin edasýndan firkat ýstýrabý yayýlan, desenlerinin dile gelip destanlar söylediði kenarý yakýlmýþ âherli mahremiyet mahzeni mektuplar…
Hani merama geçildiðinde;
“Sen benim hiç bilir misin nemsin
Nûr-ý dîdem, sürûr-ý sînemsin”

diye feryad eden ve cevap talebini;
“Kalmasýn intizârda câným
Ne kadar zahmet ise sultaným”

diye nezaketle istirham eden arzuhâl kokulu mektuplar!..

Bilgisayar düþmaný deðilim ben! Bilakis ona muhtacým. Ama kölesi olmamak için, arada sýrada dolmakalemi alýp elime bir mektup yazmak geçer içimden sevdiklerime. Sanýrým genç nesil kalem ile kara mürekkebin izdivacýný asla anlayamayacak. Ve bunu anlayamadýklarý için de duygularýný hakiki yüzüyle anlatamayacaklar artýk.
Oysa “Kaðýdýn yüzünü aðartan kara yazýdýr.” der eskiler. Ve kalem, yazmak için deðil; anlatmak için yaratýlmýþtýr.

Bir kaleminiz de olmasýn mý?!..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
Fatih’te Bir Mahallenin Sokaðýnda Hatýrladýklarým
Resimli Roman Çaðlarý
Tadý Damaðýmýzda Kalan Tatlar
Dilencinin Dilenciye Dilendiği Şehirden Selam Ola…

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Aðaç Deyip Geçme!
Anýlarýn da Meskeni Var
Duanýn Gizemli Yolculuðu
Çekyataltý Romanlar II
Yabancý Gözüyle Türkler
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?
High – Rise (Gökdelen)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.