Ne güzeldi eskiden mahalle bakkallarýmýz vardý deðil mi? Mahalle bakkalý deyip geçmeyin, çok önemli bir kavramdý eskiden mahalle bakkallýðý... Þimdiki büyük marketler gibi, onlar saat on da açýlmazlardý... Bakkal dediðin altý da altýbuçukta ezandan hemen sonra açardý dükkanýný...

Öyle dýþarýdan bakýldýðý gibi kolay bir meslek deðildir bakkallýk. En azýndan eskiden öyle deðildi... Veresiye defteri denen kavram bakkallar ile girmiþtir ekonomik hayatýmýza... O semtte oturan genelde memur vatandaþlar bir ay boyunca aldýklarýný, bir küçük ekmek dahi olsa veresiye defterine yazdýrýrlar ve ay sonunda maaþ aldýlar mý öderlerdi...

Bakkal Amcalarýmýzdý onlar bizim. Girdiniz mi dükkanlarýna gözlüklerinin üstünden sizi süzer, abla aðabey ya da ufaklýk diyerek hitap ederlerdi... Mahallenin sevimli bebelerine çoðu kere ufak sakýz, balon gibi þeyler hediye olarak giderdi...

Hadi bakalým, þimdi cebinizde para ya da kredi kartý olmadan o büyük büyük marketlerin birinde ''Hemþehrim yaz bunu sonra ödeyeceðim.'' deyinde görelim... Bakkallarýn sayýlarý her geçen gün azalýyor, çýkýyorlar hayatýmýzdan artýk. Veresiye defterleri de tarih oluyor tarih. Keþke ölmesin veresiye defterleri ve canlý tarih bakkal amcalarýmýz...

Saat on dedi mi bütün büyük marketler kapýlarýna kilit vururlar, oysa ki bakkallarýmýzýn bazýlarý gece onikiye kadar bile açýk, hele de cumartesi pazar günleri olduðunda daha bile artýyor zaman. Sizler ayný üründen, örneðin sigara alacaksanýz, her yerde ayný fiyat, gidin bakkalýnýzdan alýn. Gazete her yerde tek fiyat. Ekmek, üç aþaðý beþ yukarý her yerde ayný, gidin büyük marketten deðil de bakkalýnýzdan alýn ki tek derdi ailelerini geçindirmek olan, bu küçük esnaflarýmýzda ölmesin...

Eskiden çok olurmuþ. Sanýrým þimdilerde de az sayýda insan var bunu yapan, helal olsun onlara diyorum, Allah ne muratlarý varsa versin. Zengin bir adam o dükkana girip veresiye defterini belli bir ücret karþýlýðý satýn alýrmýþ, daha çok da Ramazan Ayý gibi mübarek günlerde yaparlarmýþ. Ne güzel bir davranýþ. Kimse bilmiyor o adamýn ismini cismini, millet borçtan kurtuluyor, adam da zekat borcundan...

Zaman ve kapitalizmin çarklarý, her þeyi öðüttüðü gibi, bakkallýk müessesini de belki bir müddet sonra tamamen ortadan kaldýracak. Geriye o güzelim mahalle komþuluklarýnýn olduðu zamanlarda tatlý hatýralar kalacak sadece... O nostalji ile yaþayýp gideceðiz...