Ýnsan gülümsemeyle gözyaþý arasýnda gidip gelen bir sarkaçtýr. -Byron |
|
||||||||||
|
Asansörde komþularýmýza bile günaydýn demekten neredeyse kaçýnýyoruz. Sanki bir günaydýn desek bizi yiyecekler... Hani biriniz gece hastalandýnýz da gece komþunuzdan ilaç isteme ya da aracýnýz yokken sizi hastaneye götürmesini istemeye cesaret ederek kapýsýný çalabilir... Bitti, bitti aramýzda ki muhabbetler iyice aðýrlaþtý ve bitme noktasýna geldi... Oysa böyle mi olmalýydý? Komþu haklarý diye bir kavramýmýz vardý bizim, hâlâ da olmasý lazým... Hazreti Aiþe Validemizden rivayet edilen bir hadiste '' Hz Âiþe (ra) Peygamber (sav)'den anlattýðýna göre, Peygamber þöyle dedi: ' Cibril (as), devamlý olarak bana komþuyu tavsiye ediyordu, hatta zannettim ki, Cibril komþuyu (komþuya) varis kýlacak.' Bu kadar önemli idi Asrý Saadet de komþuluk iliþkileri... Þehirler insanlarýyla, esnafýyla, memuruyla, mahalle kahveleri ile, simitçileri ile, bozacýlarý ile, zabýtalarý ile, gece bekçileri güzeldir her zaman, aslýnda güzeldi demek daha doðru... Hele de küçük þehirler. Herkes birbirini az çok tanýr göz aþinalýðý vardýr... Þimdilerde oralarda bile muhabbet aðýr gidiyor. Herkesin evinde kasabalarda bile tablet bilgisayarlar, akýllý telefonlar. Artýk köy odalarýnda bile sohbet muhabbet mumla aranýr oldu, yalan mý? Þimdilerde ayný apartmanda oturan komþular ki haklarýný da yemeyelim hafta sonlarý evlerinde lig maçlarý izleme sistemi varsa doksan dakikalýðýna bir araya geliyorlar, gelmeye geliyorlar da baðýrma çaðýrma tezahürat ve sonra mucuk mucuk yanak dan öpme, evli evine köylü köyüne... Bu mudur komþuluktan anladýðýmýz? Bahar ve yaz aylarýnda üç beþ aile pikniðe giderdik çoluk çocuk maaile... Kaynaþýrdýk, herkes evinden yaptýðý böreði, çöreði, zeytinyaðlýlarý getirir, oynaþýr, hoplar zýplar, sonrada hep beraber getirdiklerimizi afiyet ile yerdik... Þimdilerde her yer asfalt her yer beton, þehirlerde doðru düzgün piknik yapacak yerlerde kalmadý. Tabiatýnda dengesini bozduk biz insanlar. Tabiatta intikamýný acý bir þekilde alacak bizden, alýyor da zaten... Bu kadar muhabbeti yitirmemize raðmen, trafikte, devlet dairelerinde iþlerimizi gördürür iken insanlar ile muhabbetten, pardon ona da muhabbet denmez, hararetli bir þekilde tartýþmaktan kendimizi bir türlü alamýyoruz her ne hikmetse... Sanki özümüzü, insanlýðýmýzý kaybediyoruz gün geçtikçe... Toplumu kemiren yaralayan en büyük hastalýkta bu olsa gerek. Birbirinin derdi le dertlenmeyen, komþularýna payanda olmayý unutan bir kuru kalabalýk olma yolunda emin adýmlarla ilerliyoruz. Allah beterinden saklasýn...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |