Fizyolojik sebepleri kenara býraktýðýmda eskisi kadar agresif deðilim, olmamaya da çalýþýyorum… Öyle ya… Ölüm diye bir gerçek var… Öfkemle kalbini kýrdýðým bir iki gün sonra ölebilir, al þimdi baþýna belayý düþünceleri beni içten içe yiyebilir, bu bir seçenek… Bana bir þey olabilir, eleman ölmeme raðmen hala bana kin tutabilir, bu da bir seçenek… Ha… Ben elemanýn kinine karþýlýk yaratana yalvarýp, hortlayabilir, arada evinde rüzgar estirebilir, elektriðin voltajýyla oynayýp ‘’ulan güzel aile evladý… Millet ülkeyi soydu soðana çevirdi, ona sesin çýkmadý da, taka taka bana mý taktýn lan’’ diye isyanlarýmla sýkýntý çýkarabilirim bu da bir seçenek... Þaka… Bazen.

Zamanýn acýmasýz olduðu bir gerçek… Teker teker ölüm hepimizi alacak… Ýster 10 sene, ister 20 sene daha fazla yaþa… Bitecek… Ýster kendini yogaya ver… Bitecek… Ýster ben inanmýyorum dinlere de… Yine bitecek… Kaçamazsýn... Öleceksin… Þahsen mesela isterdim ki efendi gibi ucuza biramý alayým, ufak ufak biriktirdiðim maaþýmla da bir ev alabileyim, aileme bir deðer, bir katký saðlayabileyim isterdim, fakat olmuyor…

Niye olmuyor? Sýradan bir askerin, belli bir soydan gelen þahtan daha iyi olduðunu yediremedik… Niye olmuyor? Son peygamberin onca zengin, okumuþ etmiþ tüccar varken, 40 yaþýnda olmasýna raðmen salt doðru bir insan olduðunu kabullenemedik… Niye olmuyor? Yerine atadýðý Ali’yi irdeleyemedik… Onun öldürülmesini kabullenip gaddar Muaviye’yi baþ tacý ettik… Aaa? Alevi miyim? Deðilim… Yanlýþa yanlýþ diyen bir bireyim. Niye olmuyor? Ýsa’nýn kendilerini seçilmiþ sananlarýn seçtiklerinin yozlaþmýþ olduðunu göremedik… Niye olmuyor? Musa’nýn firavuna kafa tutmasýna raðmen, gerçekleri hissedemedik, eski adettir, biz yine öküzleri baþ tacý edelim dedik.

Þimdi mesela, özgür olduðumuzun iddia edildiði ilginç bir çaðdayýz… Erkekler güçsüzleþtirilmiþ.. Her yaptýklarý eleþtirilmiþ… Kadýnlara güç verilmiþ… Derken sorgusuz sualsiz ama imzalý deneysel sývýlar vücutlara enjekte edilmiþ, devamýnda yüzlere maskeler taktýrýlmýþ… Bilim ve dilsiz þeytan ayný yolda ilerler olmuþ.

Hani düzen öyle bir hale geldi ki sanki uyuz ve sinir bozucu 35’li yaþlarýnda insan kaynaklarý ile yaþýyoruz… Doðruyu söylediðimizde ‘’ama bu böyle söylenmez’’ deniyor… Eleþtiri yaptýðýmýzda ‘’fakat üstünüze karþý tavrýnýz hoþ deðil’’ deniyor. Gün sonunda ise çözüm üretilmiyor… Farklýlýk olmuyor…. Yaratýlan sisteme boyun eðilmek mantýklýymýþ ve olmasý gerekenmiþ gibi dayatýlýyor.

Özet: Kim olursanýz olun… Kendinize güveniyorsanýz her þeye sýfýrdan baþlayabilirsiniz. Bu yüzden istediðiniz gibi yazýp, çizip hatta konuþup davranabilirsiniz… Yapamýyorsanýz da… Eleþtirin tabi… Fakat konu eleþtirdiðiniz mi yoksa sizin yapamadýklarýnýz mý? Düþünmeli… (Yazýnýn üstüne Demir Demirkan – Öfkem ve ben dinleyin)