Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Yine de… Objektiflik açısından şöyle bir bakıyorum da… Bu zorlu, dikenli ve bencil yollardan ben de herkes gibi yara bere içinde geçerken; gün geldi kafama taktım da taktım, gün geldi sağa sola yazdım ki zerre kadar sonuç alamadım, gün geldi iki espri iki şakayla ilk tanışmada elde ettim, gün geldi asla ama asla elde edemedim. Baktığında hepsinin bir anısı, benliğimde yaşanmışlığı, kah bıraktığı, kah ise bıraktığım bir iz var. Nereye geliyorum? Şuraya… Günümüzde trend olan boşanmaya sürüklenen ve de uzun süreli uyumsuz beraberliklerin de ne kadar sıkıcı, sıradan ve tekerrürden ibaret olduğunu fark eden biriyim. İşte bu yüzden de bana göre yapılması gereken… Ya yok böyle bir şey… (Yazarımız burada gerçek yüzünü çıkarıyordu.) Kimseyi dinlemeyin bu konularda… Valla bak… Ben öleceğim edeceğim bu yazılar illa okunacak… O yüzden fani ruh… Bakıyor, seviyor ve istiyorsan… O da senle aynı hisleri hissediyorsa bitti gitti… Kimseyi de ilgilendirmez… Bak açık yazayım… Aylar sonra kalbimin tekrar attığını hissediyorum ya… O derece. Dediğim gibi aşk benim merkezim değil ama hissettirdi mi de hissettiriyor ben ne yapayım? Kimyasal uyum, fiziksel uyum, zihinsel uyum, ani bir koluna girme, bir anda seni öpmesi, çevrimiçiyken yakaladım mesajı falan bunlar planlayarak yapabileceğiniz şeyler değildir… Bakarsın aşık olursun… O da sana olduysa… Geçmiş olsun. Ya en basiti her gün ben evdeyim diye mesaj atıyor… Aklıma geldin diyor öpücük atıyor ki o arada ben ‘’benim sizlere verdiğim ayda teklif buydu, yükleyiciniz yükü zamanında yükleyemediğinden şimdiki fiyat da bu, ki ben bunu da sizlere bildirmiştim’’ diye e-mail atıyor oluyorum. Gün sonunda güzel dostlar… Anladım ki… Aşk; hakkında en çok yazan, en çok gösteriş ve en çok paylaşım yapana en uzak olandır… Bu yüzden fazla kurcalamayın… Tadını çıkarın… Dip not olarak içinizdeki bazı uyanıklara da şöyle bir notum var… Tabi ki bilemiyorum hayatlarınızdaki dengeleri… Bilemiyorum şimdilik ”bununla” olmalıyım dengelerinizi… Amma velakin… Gün sonunda kendi eviniz, arabanız ve gücünüz varsa eğer; gerçekten aşık olduğunuzla aşkı yaşayın derim… Bu yazının üstüne de kalp dostu bir bira ve Duman – Senin gibi dinleyin… Hayatı sevin… Ben şahsen seviyorum benim Hayatımı… Işık sizlerle olsun.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Alp Şahin, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |