Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Hz Yunus’da belli bir süre sonra kavminden vazgeçip; ne haliniz varsa görün, bu saatten sonra sizden zaten bir caciki olmaz deyip basıp gitmiştir... Bu an var ya… Ah işte… Muazzam derin bir an... Allah; peygamberine dahi isyan edebilme hakkını vermiştir. Hz Yunus da bunu yapmıştır. Yanılmıyorsam ilk ve son o da ayrı bir konu. Hani sonuçta ilimci ve bilimci insanlarsınız lan… Daha iyi bilirsiniz benim yazacaklarımdan… Neyse işte Allah; kaba tabirle Yunus'a ''sen hayırdır ya kafana göre basıp gitmeler'' mesajı çektiğinde; Hz Yunus da ''Allahım defalarca uyardım, zerre kadar dikkate almadılar, niye tekrar tekrar deneyeyim ki?'' demiştir. Kilit noktadır bu... Niye? Allah; Hz Yunus’a da özgür irade vermiştir fakat peygamber vasfını hak ettiğinden Hz Yunus'un görevi; Allah’ın uygun gördüğü zamana kadar ikna etmedir, kendi ön görüsüne göre ‘’ Ben diyeceğimi dedim birader, haa bundan sonra kah ölürsünüz, kah bilmem ne olursunuz, şahsen beni zerre kadar bağlamaz’’ deme değildir. Sonra? Sonrası ihale halkı yerine Hz Yunus’a kalmış, halkı yerine Hz Yunus onlarca acı çekmiş, daha sonra Allah kendisini tövbeler ettiği için affetmiş, kavmi de Yunus’u yaşadıklarından sonra peygamber olarak kabul edip helak olmamıştır... Hani gün sonunda ne görüyoruz? Yaratan kim olursa olsun herkesin yerini bilmesini istiyor. Dengeleri bozmayın... Hepsi bu. Bozarsanız da ağlamayın ama diyor… Nereye bağlayalım? Tevrat’a… Tanrı; Nuh ve oğullarını kutladı ve dedi: (Ne zaman? Tüm insan ırkının Nuh sayesinde kurtulmasından sonra…) Yeryüzü yeniden insanla dolması için çoğalın. Ve sonunda Nuh ve oğullarına söyle dedi: Siz ve sizden sonra gelenlerle bir anlaşma yapacağım… Gökyüzünde parlayan gökkuşağı da bu anlaşmanın işareti olacak. Gökkuşağı bulutların arasında görünmeye başlandığında, siz ve sizden sonra gelecek olan canlılarla yaptığım anlaşmayı düşüneceğim. Diyorum ya… Dengeleri bozmayın… Gökkuşağı gibi kutsal bir anlaşma niye bazı değerlerle bağdaştırılıyor? Ama bıdı bıdı da tırı vırı da şu oldu da bu oldu da… Ya… Dengeyi ve antlaşmayı bozmayın işte… Bozmayın… IQ mü vereyim, beyin mi, yoksa ayet mi?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |