Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Yaşamak, sadece nefes almak ve kalbin atmasıyla sınırlı değildir. Yaşamak, hayatın anlamını ve amacını bulmak, kendini ve başkalarını sevmek, evrenin güzelliğine ve harikasına uyanmak ve evrensel bilince girmektir. Evrensel bilinç, fiziksel alemin ötesindeki bir bilinç durumudur. Sevgi, neşe, huzur ve uyum ile karakterize edilir. Evrensel bilince girmek için önce uyanmalı ve gerçek doğanızın bilincine varmalısınız. Uyanış, anda olmanızı, düşüncelerinizin, duygularınızın ve eylemlerinizin farkında olmanızı ve geçmişi ve geleceği bırakmanızı gerektiren sürekli bir süreçtir. Bilinçli yaşam, ne kadar küçük görünürse görünsün, dinlenmek ve yolculukta neşe bulmak için zaman ayırmakla ilgilidir. Hayatınız boyunca sürdürdüğünüz saçma davranışları belirlemenizi sağlayacak olan bilinçli yaşamdan herkes yararlanabilir. Ayrıca bilinçli yaşayarak hem işinizde hem de özel hayatınızda daha etkili olduğunuzu göreceksiniz. Kendinize gerçekten hayatta olup olmadığınızı veya sadece uyurgezer olup olmadığınızı sormak için bir dakikanızı ayırın. Varoluşun uyuşukluğu çoğu insanı rahatsız eder ve yutulması acı bir haptır. Bu, hayatınızın hiçbir amacı yokmuş gibi hissetmenize ve tutkudan yoksun bir hayat sürmek istemenize neden olan duygudur. Hepimizin bizi ileriye götürmeye çalışan bir iç gücü vardır, ancak çoğu zaman bunu görmezden gelir ve uykuya dalmaya devam ederiz. Bu uykudan uyanmak ve evrensel bilince girmek için kendime şunu sormam gerekiyordu: "Gerçekten yaşıyor musun, yoksa hayatın içinde uyurgezer misin?" Bu soruyu sorduktan sonra cevabımı keşfettim. Mutluluğun kalitesi, basit hedefler belirleyerek ve bu hedeflere doğru ilerlemenizi takip ederek belirlenir. Hayatınızı yaşamanın yollarını ve yolculuğunuzda size destek olacak birçok insanı bulun. Hayatınızı değiştirmek ve ne kadar uzun sürerse sürsün uyurgezerlik rutininden çıkmak için her seferinde bir adım atın. Bir zamanlar ben de potansiyel tehlikenin farkında olmadan uyuyordum. Bir rüya halindeydim, fantezimi yaşıyor ve saçma sapan şeyler yapıyordum. İşte o zaman teorimi buldum: Gerçekten hayatta mıyız, yoksa sadece uyurgezer olarak mı yaşıyoruz? Uykumuzdan uyanma ve evrensel bilince girme seçeneğimiz var. Bir gün, garip bir şey olduğu ortaya çıktı: Düşüncelerimin ve duygularımın farkına varmaya başladığımda, tüm hayatım değişti. İşte o zaman, hayatta düşüncelerimden ve anlık zevklerimden çok daha fazlası olduğunu fark ettim. Dinlenmek ve kendimi düşünmek için molalar vermeye başladım. Bir hafta içinde inanılmaz bir şey oldu; zaman durmuş gibiydi ve sanki yıllar bir haftaya sıkıştırılmış gibiydi. Etrafımdaki uyurgezerleri fark etmeye başladım ve hayatlarının otomatik pilotta olduğunu, bilinçli bir kontrol olmadan her gün aynı eylemleri tekrarladığını fark ettim. Çevremdeki uyurgezerleri uyandırmam ve hayatlarını tamamlanmış hissetmeleri için onlara yeni bir şey vermem gerektiğini biliyordum. Hayat vizyonuma ulaşmak ve gerçek amacımı bulmak için yazı ve öğretim yoluyla insanları uyandırmakla başladım. Sadece öğrendiklerimi paylaşmak için bir platform oluşturmakla kalmadım, aynı zamanda birçok kişinin mümkün olan en iyi yaşamlarını elde etmelerine yardımcı olma potansiyelini ortaya çıkardım. Uyanış yolculuğunuza başlamak için şu on iki adımı izleyin: 1. Düşüncelerinizin farkına varın; düşüncelerimiz gerçekliğimizi yaratır. 2. Duygularınızın farkına varın; titreşim frekansınız duygularınızı belirler. 3. Hareketlerinizin farkına varın; eylemleriniz düşüncelerinizi ve duygularınızı yansıtır. 4. Geçmişi bırakın; geçmişe takılıp kalmak, hayatınızdaki aynı düşünceleri, duyguları, eylemleri ve koşulları yeniden yaratır. 5. Gelecek için endişelenme; sürekli endişe seni bir yere götürmez. 6. Şimdiki anı kucaklayın; sahip olduğumuz tek şey bu. 7. Kendinizi sevin—sen ilahi bir varlıksın ve sevgiyi ve saygıyı hak ediyorsun. (Secde Suresi 9.ayet: Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!) 8. Başkalarını sevin; hepimiz biriz ve birbirimize bağlıyız. 9. Bağlılığı bırakın; sizi geride tutabilir ve evrensel bilince girmenizi engelleyebilir. 10. Bağışlama alıştırması yapın; geçmişi bırakıp ilerlemek için güçlü bir araçtır. 11. Minnettarlık geliştirin; bolluğu ve neşeyi hayatınıza çeker. (Secde suresi 9. Ayet: Ne kadar az şükrediyorsunuz!) 12. Allah’a güvenin; o her zaman senin için hayırlı olanı planlar. (Tevbe Suresi 40. Ayet) Hayat boyunca uyurgezer olmaya devam edecek misin, yoksa evrenin güzelliğine ve harikasına mı uyanacaksın? Seçim senin ve bunu sadece sen yapabilirsin. Ama şunu bilin ki, uyanmayı seçerseniz, hayal edebileceğinizin ötesinde sevgi, neşe, huzur ve uyumla dolacaksınız. Uyanın, kalkın ve evrensel bilince girin! Öyleyse, birlikte uyanalım sevgili varlıklar. Şimdiki anı ve sunduğu her şeyi kucaklayalım. Kendimizi ve başkalarını sevelim. Bağlanmayı bırakalım ve Allah’a güvenelim. Evrensel bilince girelim ve hayatı yepyeni bir şekilde deneyimleyelim. İlbilge'nin Öyküsü İlbilge, Kars'ta öğretmenlik yapan genç bir kadındı. Hayatının amacının çocuklara eğitim vermek olduğunu düşünüyordu. Ancak son zamanlarda kendini mutsuz, yorgun ve tatminsiz hissediyordu. Hayatının rutin ve monoton olduğunu, hiçbir heyecan ve macera olmadığını fark etti. Her gün aynı şeyleri yapmak, aynı insanlarla konuşmak, aynı sorunlarla uğraşmak onu bunaltıyordu. Kendini bir kafeste hapis gibi hissediyordu. Bir gün, okulda bir seminer düzenlendi. Seminerin konusu "Yaşamak Nedir?" idi. Semineri veren kişi, bir yazar ve öğretmen olan Yaver Bey'di. Yaver Bey, yaşamın anlamını ve amacını bulmanın yollarını anlatıyordu. Evrensel bilinçten, uyanıştan, bilinçli yaşamdan bahsediyordu. İlbilge, onun sözlerine büyülenmiş gibi dinliyordu. Sanki ona doğrudan hitap ediyormuş gibi hissediyordu. Onun anlattığı şeyler, hayatında eksik olan şeylerdi. Seminer bittikten sonra, İlbilge Yaver Bey'e yaklaştı. Ona sorular sormak istediğini söyledi. Yaver Bey, onunla konuşmaya razı oldu. İlbilge, ona nasıl uyanışa ulaştığını, hayatını nasıl değiştirdiğini, evrensel bilince nasıl girdiğini sordu. Yaver Bey, ona kendi öyküsünü anlattı. Bir zamanlar uyurgezer gibi yaşadığını, hayatının anlamsız ve boş olduğunu, ancak bir gün kendine sorduğu bir soruyla her şeyin değiştiğini söyledi. O soru şuydu: "Gerçekten yaşıyor musun, yoksa hayatın içinde uyurgezer misin?" Yaver Bey, bu soruyu sorduktan sonra cevabını aramaya başladığını söyledi. Kendini tanımak, geliştirmek ve dönüştürmek için çok çalıştığını söyledi. Düşüncelerinin, duygularının ve hareketlerinin farkına vardığını söyledi. Geçmişi bıraktığını, gelecek için endişelenmediğini, şimdiki anı kucakladığını söyledi. Kendini sevdiğini, başkalarını sevdiğini, bağlılığı bıraktığını söyledi. Bağışlama alıştırması yaptığını, minnettarlık geliştirdiğini, evrene güvendiğini söyledi. Yaver Bey'in anlattıkları İlbilge'yi çok etkiledi. Onun gibi olmak istediğini fark etti. Ona nasıl başlayacağını sordu. Yaver Bey gülümsedi ve ona şöyle dedi: "Başlamak için tek yapman gereken karar vermek. Uyanmak istiyor musun? Evrensel bilince girmek istiyor musun? Hayatının en iyi versiyonunu yaşamak istiyor musun? Eğer cevabın evet ise, o zaman hazırsın demektir." İlbilge derin bir nefes aldı ve cevabını verdi: "Evet." Yaver Bey ona tebrikler dedi ve ona uyanış yolculuğuna başlamak için şu on iki adımı izlemesini tavsiye etti: 1. Düşüncelerinizin farkına varın; düşüncelerimiz gerçekliğimizi yaratır. 2. Duygularınızın farkına varın; titreşim frekansınız duygularınızı belirler. 3. Hareketlerinizin farkına varın; eylemleriniz düşüncelerinizi ve duygularınızı yansıtır. 4. Geçmişi bırakın; geçmişe takılıp kalmak, hayatınızdaki aynı düşünceleri, duyguları, eylemleri ve koşulları yeniden yaratır. 5. Gelecek için endişelenme; sürekli endişe seni bir yere götürmez. 6. Şimdiki anı kucaklayın; sahip olduğumuz tek şey bu. 7. Kendinizi sevin—sen ilahi bir varlıksın ve sevgiyi ve saygıyı hak ediyorsun. 8. Başkalarını sevin; hepimiz biriz ve birbirimize bağlıyız. 9. Bağlılığı bırakın; sizi geride tutabilir ve evrensel bilince girmenizi engelleyebilir. 10. Bağışlama alıştırması yapın; geçmişi bırakıp ilerlemek için güçlü bir araçtır. 11. Minnettarlık geliştirin; bolluğu ve neşeyi hayatınıza çeker. 12. Allah’a güvenin; o her zaman senin en yüksek hayrına çalışır. İlbilge, Yaver Bey'e teşekkür etti ve onunla vedalaştı. Okuldan çıkarken, kendini farklı hissettiğini fark etti. Sanki yeni bir hayata başlamış gibiydi. Gökyüzünün rengini, kuşların sesini, çocukların kahkahasını daha önce hiç olmadığı kadar net algılıyordu. Kendini hafif, mutlu ve umutlu hissediyordu. İlbilge, uyanış yolculuğuna başlamıştı. Ve o günden sonra, hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Yaşamak nedir? Yaşamak, uyanmak ve evrensel bilince girmektir. Yaşamak, kendini ve başkalarını sevmektir. Yaşamak, şimdiki anı ve sunduğu her şeyi kucaklamaktır. Yaşamak, bağlanmayı bırakmak ve evrene güvenmektir. Yaşamak, hayatı yepyeni bir şekilde deneyimlemektir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yaver ARANCIOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |