..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Yaver ARANCIOĞLU




10 Haziran 2023
Sihirli Kutu: Bir Hayal Kurbanının Hikayesi  
Hayal Gücünün Esiri Olan Bir Çocuğun Maceraları

Yaver ARANCIOĞLU


Hayal gücü çok kuvvetli olan Rıza, sihirli bir kutu bulur ve hayal ettiği her şeyi gerçek yapabileceğini düşünür. Ama bu sihirli kutu onu kandırır ve hayallerinin gerçeğe dönüştüğünü sanmasına neden olur. Rıza, hayallerinin peşinden koşarken, gerçek dünyadan uzaklaşır ve kendini tehlikeye atar. Tek arkadaşı Baki ise onu durdurmaya çalışır ve gerçeklere döndürmeye çalışır. Bu fantastik, psikolojik ve macera dolu hikaye, hayal ile gerçek arasındaki ince çizgiyi sorguluyor ve hayal kurbanlarının dramını anlatıyor.


:GJG:
Rıza, Eskişehir’in bir köyünde yaşayan, hayal gücü çok kuvvetli bir çocuktu. Her zaman farklı şeyler hayal eder, bunları zihninde canlandırır ve kendini o hayallerin içindeymiş gibi hissederdi. Bazen uçan bir araba sürer, bazen uzaylılarla savaşır, bazen de süper kahraman olurdu. Bu hayaller ona çok eğlenceli gelirdi, ama aynı zamanda onu gerçek dünyadan uzaklaştırırdı. Çünkü Rıza’nın hayal ettiği şeylere o kadar çok inanırdı ki, gerçek olanla olmayanı ayırt edemez hale gelirdi. Rıza’nın tek arkadaşı Baki’ydi. Baki de Rıza gibi hayal gücü kuvvetli bir çocuktu, ama o daha gerçekçiydi. Rıza’nın hayal ettiği şeyleri dinler, ona katılır, ama aynı zamanda onu gerçeklere döndürmeye çalışırdı. Baki, Rıza’nın hayal ettiği şeylere tepki vermesinin normal olmadığını düşünürdü. Çünkü Rıza, hayal ettiği şeyleri gerçekmiş gibi yaşardı. Mesela uçan bir araba sürdüğünü hayal ettiğinde, ellerini direksiyon gibi tutar, ses çıkartır ve yolda giderken diğer arabalara korna çalar, insanlara el sallar ve hatta bazen kaza yapardı. Ya da uzaylılarla savaştığını hayal ettiğinde, eline bir sopayı silah gibi alır, havaya ateş eder, bağırır ve yere yuvarlanır, kanlar içinde kaldığını söylerdi. Ya da süper kahraman olduğunu hayal ettiğinde, pelerinini takar, gökyüzüne bakar ve uçmaya başlar, ama aslında sadece zıplar ve düşerdi. Baki, Rıza’nın bu davranışlarını görünce hem endişelenir hem de gülerdi. Ona bunların sadece hayal olduğunu, gerçek olmadığını söylerdi. Ama Rıza ona inanmazdı. Ona göre bunlar çok gerçekti ve beyni onu yanıltmazdı. Baki ise bunun beynin kendini kandırması olduğunu düşünürdü.

Bir gün Rıza ve Baki okuldan eve dönerken yolda ilginç bir şeyle karşılaştılar. Bir ağacın altında büyük bir kutu vardı ve üzerinde “Sihirli Kutu” yazıyordu. Kutunun yanında da bir not vardı: “Bu kutu sihirli bir kutudur. İstediğiniz her şeyi hayal edebilir ve kutunun içinden çıkartabilirsiniz. Ama dikkatli olun! Hayalleriniz gerçeğe dönüşebilir!” Rıza bu notu okuyunca çok heyecanlandı. Bu onun için bulunmaz bir fırsattı. Hayal ettiği her şeyi gerçek yapabilirdi. Hemen kutuyu açtı ve içine baktı. Kutunun içi boştu ama Rıza bunu umursamadı. Çünkü ona göre kutunun içi istediği her şeyi yapabilen sihirli bir güçle doluydu. Baki ise bu notu okuyunca çok şüphelendi. Bu onun için çok saçma bir şakaydı. Hayal ettiği her şeyi gerçek yapabilen bir kutu olamazdı. Kutuyu açtı ve içine baktı. Kutunun içi boştu ve Baki bunu bekliyordu. Çünkü ona göre kutunun içi sadece hava ile doluydu. Rıza, Baki’ye dönüp “Haydi, istediğimiz her şeyi hayal edelim ve kutudan çıkartalım!” dedi. Baki ise “Bu bir saçmalık, böyle bir şey olamaz. Haydi gidelim, bize zaman kaybettiriyorlar” dedi. Ama Rıza onu dinlemedi. Kutunun başında oturdu ve hayal etmeye başladı. Önce uçan bir araba hayal etti ve kutudan çıkardı. Sonra uzaylılarla savaşmak için bir silah hayal etti ve kutudan çıkardı. Sonra da süper kahraman olmak için bir kostüm hayal etti ve kutudan çıkardı. Bütün bunları yaparken çok mutlu oldu ve hayallerinin gerçek olduğunu düşündü. Baki ise bunları izlerken çok şaşırdı ve korktu. Çünkü Rıza’nın hayal ettiği şeyler gerçekten de kutudan çıkıyordu. Ama nasıl olabilirdi? Bu bir sihir miydi? Yoksa beyni mi onu yanıltıyordu? Baki, Rıza’nın yanına gitti ve ona “Rıza, ne yapıyorsun? Bu şeyler gerçek değil, bunlar sadece hayal! Lütfen dur, bu tehlikeli!” dedi. Ama Rıza onu duymadı. Çünkü o çok eğleniyordu ve hayallerinin gerçek olduğunu hissediyordu.

Rıza, uçan arabasına bindi ve Baki’yi de yanına aldı. Baki istemese de Rıza onu zorla arabaya soktu ve uçmaya başladı. Rıza, uçan arabayla gökyüzünde dolaşırken çok keyifliydi. Ama Baki çok korkuyordu ve inmek istiyordu. Rıza, Baki’ye “Bak, ne kadar güzel! Hayal ettiğim her şey gerçek oldu! Bu sihirli kutu harika!” dedi. Baki ise “Rıza, lütfen dur! Bu gerçek değil, bu bir hayal! Bu sihirli kutu bizi kandırıyor!” dedi. Ama Rıza ona inanmadı. Ona göre bu çok gerçekti ve beyni onu yanıltmazdı. Baki ise bunun beynin kendini kandırması olduğunu düşünüyordu.

Rıza, uzaylılarla savaştıktan sonra süper kahraman olmak istedi. Süper kahraman olmak için kostümünü giydi ve uçan arabayla Dünya’ya geri döndü. Baki ise bunu engellemeye çalıştı ama başaramadı. Rıza, Dünya’ya vardığında insanları kurtarmak için harekete geçtiğini sandı ve her yere koşmaya ve uçmaya başladı. Ama aslında insanlara zarar veriyordu ve kaos yaratıyordu. Rıza, insanları kurtardığını düşünerek mutluydu ama aslında insanlar ondan korkuyor ve nefret ediyordu. Baki ise bunu görünce çok utandı ve pişman oldu. Rıza’ya “Rıza, ne yapıyorsun? Bu insanları kurtarmak değil, bunlar insanları incitmek! Sen bir süper kahraman değil, bir canavar! Lütfen dur, bu tehlikeli!” dedi. Ama Rıza onu duymadı. Çünkü o çok eğleniyordu ve hayallerinin gerçek olduğunu hissediyordu.

Rıza, süper kahramanlık yaparken sihirli kutunun yanına geldi. Kutunun üzerindeki notu tekrar okudu. “Bu kutu sihirli bir kutudur. İstediğiniz her şeyi hayal edebilir ve kutunun içinden çıkartabilirsiniz. Ama dikkatli olun! Hayalleriniz gerçeğe dönüşebilir!” Rıza bu notu okuyunca daha da heyecanlandı. Bu kutu sayesinde hayal ettiği her şeyi gerçek yapabilirdi. Hemen kutuyu açtı ve içine baktı. Kutunun içi boştu ama Rıza bunu umursamadı. Çünkü ona göre kutunun içi istediği her şeyi yapabilen sihirli bir güçle doluydu. Baki ise bu notu okuyunca daha da şüphelendi. Bu not çok saçmaydı ve tehlikeliydi. Hayal ettiği her şeyi gerçek yapabilen bir kutu olamazdı. Kutuyu açtı ve içine baktı. Kutunun içi boştu ve Baki bunu bekliyordu. Çünkü ona göre kutunun içi sadece hava ile doluydu.

Rıza, kutuya bakarken son bir hayal daha etmek istedi. En büyük hayalini gerçekleştirmek istedi. Dünyanın hakimi olmak istedi. Bunu hayal etti ve kutudan çıkardı. Sonra da kendine bir taç taktı ve eline bir asa aldı. Artık dünyanın hakimi olduğunu düşündü ve buna göre davranmaya başladı. Herkese emirler vermeye, istediklerini yapmaya, istemediklerini yok etmeye başladı. Ama aslında dünyanın hakimi değildi, sadece kendini öyle sanıyordu. Baki ise bunu görünce çok kızdı ve çaresiz hissetti. Rıza’nın son hayalini duyunca ona “Rıza, ne yapıyorsun? Bu en büyük saçmalık, bunlar gerçek değil, bunlar sadece hayal! Lütfen dur, bu çok tehlikeli!” dedi. Ama Rıza ona inanmadı. Ona göre bu çok gerçekti ve beyni onu yanıltmazdı.

Baki, Rıza’nın son hayalini duyunca artık dayanamadı ve ona karşı gelmeye karar verdi. Ona “Rıza, seninle artık arkadaş olmak istemiyorum. Sen çok değiştin. Sen artık hayal ettiğin şeyleri gerçek sanan bir delisin. Seni durdurmak için elimden geleni yapacağım!” dedi. Rıza ise bunu duyunca çok şaşırdı ve üzüldü. Ona “Baki, nasıl böyle diyebilirsin? Ben senin arkadaşınım. Sen benimle eğlenmen gereken bir oyun oynadığımızı anlamıyor musun? Ben sadece hayal ettiğim şeyleri gerçek yapan bir sihirbazım. Seni durdurmak için ne yapabilirsin ki?” dedi. Baki ise ona “Seninle oynamıyorum Rıza, seninle savaşıyorum. Sen sadece hayal ettiğin şeyleri gerçek sanan bir sihirbaz değil, sen bir hayal kurbanısın. Seni durdurmak için yapabileceğim tek şey, senin hayallerini yok etmek!” dedi. Sonra da Rıza’nın elindeki asayı kaptı ve kırdı. Rıza’nın taçını da çıkarttı ve attı. Sonra da sihirli kutuyu aldı ve yere fırlattı.

Baki bunları yapınca, Rıza’nın hayal ettiği her şey yok oldu. Uçan araba, silah, kostüm, taç, asa… Hepsi kayboldu. Rıza ise bunları görünce çok şaşırdı ve korktu. Çünkü hayallerinin gerçek olduğunu düşünüyordu. Ama birden bire hepsi yok oldu. Baki ise bunları görünce çok sevindi ve rahatladı. Çünkü hayallerinin gerçek olmadığını biliyordu. Ama birden bire hepsi yok oldu.

Rıza, hayallerinin yok olduğunu görünce ağlamaya başladı. Ona “Baki, ne yaptın? Hayallerimi neden yok ettin? Onlar benim her şeyimdi! Onlar benim gerçeğimdi!” dedi. Baki ise ona “Rıza, senin hayallerin gerçek değildi, bunlar sadece hayaldi! Onlar senin her şeyin değildi! Onlar senin yalanındı!” dedi. Sonra da ona “Rıza, lütfen kendine gel! Bu sihirli kutu seni kandırıyordu! Bu kutu sihirli değil, bu kutu tehlikeli! Bu kutu senin beynini yanılttı! Bu kutu senin hayal kurbanın oldu!” dedi.

Rıza, Baki’nin sözlerini duyunca önce anlamadı. Ama sonra yavaş yavaş anlamaya başladı. Hayallerinin gerçek olmadığını fark etti. Beyninin kendini kandırmasına izin verdiğini fark etti. Sihirli kutunun ona zarar verdiğini fark etti. Hayal kurbanının olduğunu fark etti.

Rıza, bunları fark edince çok pişman oldu ve utandı. Baki’ye dönüp “Baki, haklısın… Ben çok aptalmışım… Ben çok yanlış yapmışım… Ben çok üzgünüm… Beni affet…” dedi. Baki ise ona “Rıza, üzülme… Ben seni anlıyorum… Ben seni seviyorum… Ben senin arkadaşınım…” dedi.

Sonra da onu sarılıp teselli etti.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın fantastik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atlantis'in Sırrı - 4
Atlantis'in Sırrı - 3
Atlantis'in Sırrı - 1
Atlantis'in Sırrı - 2

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kontrolü Bırakmak
Ali’nin Hikayesi: Nükleer Füzyon Reaktörü Projesi
Yaratıcılar - 1
Arkhe: Evrenin Sırrı
Zeynep’in Felsefe Macerası
Ayla’nın Yolculuğu - 1
Hikmetli Adamın Dersi
Yaratıcılar - 2
Ayla’nın Yolculuğu - 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yaşamak Nedir? Uyanış ve Evrensel Bilinç Yolculuğu [Deneme]
Torpil: Türkiye’nin Nobel Ödülü Engeli [Deneme]
Asgari Ücretle Yaşamak Mümkün Mü? Türkiye’de İşçilerin Durumu [Eleştiri]
Kapitalist Değerlerin Anadolu Coğrafyasında Yarattığı Erozyon [İnceleme]
Beslenme: Sağlık İçin Bir Zorunluluk Mu Yoksa Bir Lüks Mü? [İnceleme]
Göçün Bağırsak Mikroflorası Üzerindeki Etkileri: Suriyeli Göçmenler Örneği [Bilimsel]
Bilişsel Şemaların Dönüştürülmesiyle Beslenme ve Kilo Arasındaki İlişkinin İncelenmesi [Bilimsel]


Yaver ARANCIOĞLU kimdir?

Gıda, Sağlıklı Beslenme, Felsefe ve Sosyoloji Tutkunu Bir Yazar: Yaver Arancıoğlu Merhaba, benim adım Yaver Arancıoğlu. Sizlere kendimi tanıtmadan önce, bu blogda neler bulacağınızdan bahsetmek istiyorum. Sağlıklı beslenme, felsefe ve sosyoloji benim tutkularım. Bu blogda bu konularda yazdığım öykü, inceleme ve eleştirileri sizlerle paylaşacağım. Bu konulara ilgi duyan veya duymak isteyen herkesi yazılarımı okumaya davet ediyorum. Yazmak ve okumak benim hayatımın vazgeçilmezleri. Yazarken kendimi ifade ediyor, okurken yeni dünyalar keşfediyorum. Yazmaya çocukluğumdan beri ilgi duyuyorum. İlk öykümü 10 yaşında yazdım. Öykü, şiir, eleştiri, deneme… Bu türlerde yazmayı seviyorum. Çünkü her biri bana farklı bir yaratıcılık alanı sunuyor. Siz de bu türleri seviyor veya merak ediyorsanız, yazdıklarım size hitap edebilir. Bir dönem bir gazetede yazarlık yaptım. Orada edindiğim deneyimler sayesinde hem yazma becerimi geliştirdim hem de farklı konularda bilgi sahibi oldum. Ayrıca Suriye’den Türkiye’ye başlayan göçler ile yerinden edilmiş insanlar üzerine Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Kuruluşu adına çalışma yaptım. Bu çalışma benim için çok önemliydi. Çünkü göç eden insanların yaşadıkları zorlukları, umutlarını, hayal kırıklıklarını yakından gördüm ve onlara yardımcı olmaya çalıştım. Türkiye’nin Kars şehrinde dünyaya geldim. İlkokuldan liseye kadar tüm eğitimimi İstanbul’da aldım. Üniversite eğitimimi Tekirdağ, Edirne ve İstanbul’da tamamladım. İstanbul – Sosyoloji bölümünü Yüksek Onur derecesi ile bitirdim. Evliyim ve genellikle Türkiye’de yaşıyorum. Yaklaşık bir yıl Azerbaycan’da yaşadım. İnsanlar ile iletişim kurmayı ve farklı insanlar ve kültürler ile tanışmayı seviyorum. Ahşap yakma, takı tasarım, bağlama çalmayı seviyorum. Toplumu ve insanı ilgilendiren neredeyse tüm konulara merak duyuyorum. Bu blogda sizinle düşüncelerimi, duygularımı, deneyimlerimi ve hayallerimi paylaşmak istiyorum. Umarım yazdıklarım sizin de ilginizi çeker ve merak uyandırır. Beni takip etmeye devam edin.

Etkilendiği Yazarlar:
George Orwell, Aldous Huxley, Suzanne Collins, H.G. Wells, Jules Verne


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yaver ARANCIOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.