"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Aramızda kalsın sevgili günlüğüm ✍🏻 Yüzücüyüm, hatta yarışçıyım, hatta hatta kürsüler görmüş insanım; bak ne güzel itirafım geliyor ama; önce bi kendi emeğimizi, çabamızı, gayretimizi serelim gözler önüne değil mi edebiyat, kalem bunu gerektirir… Salyangoz ne çiziyordu yörüngesinde? Bir önce ki yazıda bahsettik ciciş 🐌dan Ne görüyordu da “S” çiziyordu… Peki ben nasıl “S” leri çiziyorum denizde? Ayağı toprağa basan insanlarız biz, e tabii en önemlisi topraktan yaratıldık, sonunda finiş yine toprak… Dokuz ay on gün suda başlasa da yaşamımız; sonuçta “Balık” değiliz. Kırkbeş yaşımda suya girdim ve yüzmeyi öğrendim biliyorsun, hep yanımdaydın… Kırkaltı yaşımda yani 2016 yılında katıldığım hayatımın ilk yarışında; yaş grubu birincisi oldum… Allahın lütfu bu başka bir şey değil. Hamdolsun ve Maşallah.., Kırkbeş yaşımda suyla tanıştım, o gün bugündür sudayım… Sudan çıkıp, suya giriyorum… Yani denizle, havuzla aşk yaşıyorum büyük mutluluk… Çok gayret gerek, altını tekrar çizelim. Denize giriyorum tabii ilk zamanlar gibi değilim ama karşıdan bir balık geliyorsa ayyyyy ayyy, ıyyy ıyyy oluyorum. 1 Ocak 2024 te deniz yüzme etkinliğimizde, amaninnnn beyaz denizanası kolonisinin içinde buldum kendimi… Yüzüm, gözüm, ağzım, burnum denizanası; sobe sobe sobe diyerek bir bir yeni yılımı tebriğe gelmiş gibiydiler… Sağolsunlar eh yani bizde kamçı şaklatır gibi yüzüyoruz denizde, ödüm kopuyor elim mavinin koynuna hızla girerken denizanasını parçalarım diye ödüm kopuyor bir yandan, öte yandan ayyyy ayyyy demekten kendimi alamıyorum beyaz ve pembe denizanalarını seviyorum… Bir ara koloninin liderini kol çekişimde avcumun içinde buldum sanki elimi silkeliyorum denize liderin yardımcılarına çarptı elim ayyyyy ayyyy, koloni vallahi de koloni, billâhi de koloninin içinde buldum kendimi, tabii diğer arkadaşlarımda aynı şekilde… Mutluluğuma da diyecek yok, hem denizanaları diyor şikayetvari yazıyorum ‘ki haddime mi’ şikayet ile mutluluk arasında ki aşkı ayırabiliyorsun değil mi sevgili günlüğüm✍🏻 Aşk bu kışın kar yağarken denizdeyse bu eller ve ayaklar ve yüreğim aşktan başka ne olabilir soruyorum sana? Sonra; Bir an dedim ki çıkışta biri ensemde, biri şemsiye veya açmış bir gül gibi tepemde, bir diğeri gözlüğümün kenarından boynuma akarak hoplayacak suya. İnan böyle düşündüm. Sakın yanlış anlama sevgili günlüğüm az bi minik tedirgin oluyorum hamsiden büyük balık görünce😅🏊🏻♀ Ya Yeşilköy’e ne demeli hımmm? Vatozla pek bi içli dışlı olsamda antrenmanda, her an her yerden çıkacakmış gibi ayy tedirgin tedirgin aşkla kulaç kulacaa… Üç yıl öncesine kadar aramız iyiydi vatoz’la aramızdan su sızmıyordu… Vatoz alttan eşlik ediyordu kulaçlarıma hoşuma bile gidiyordu can ne de olsa tek başına yüzmüyorsun Hülyaa diyerek hedeflediğim km’ yi yüzüyordum… Ne olduysa o gün yüzüstü uyandı sanki suya. Tersinden kalkmıştı, ya da karı koca kavgasına denk gelmiştim suratıma patlattı kanadını ben tabii roket oldum o an… Ama küstüm vatoz’a cık cık, küstüm… Sildim defterimden, ağzıyla kuş tutsa “Boğa Burcuyum” bitti artık arkadaşlık ilişkimiz sevgili günlüğüm✍🏻 Bana ne vatozun karı, koca kavgasından, bana ne! Bana ne yüzüstü uyandıysa o gün! O günden sonra, ne karada ne suda hiç bir canlıya güvenmeme kararı aldım✍🏻 Sonraları yine eşlik etti Yeşilköy Çiroz plajında. Kadına şiddet yani bana şiddet uyguladıktan sonra ki ilk antrenmanda, bilmez miiii kendini, bildirdim haddini… Efendim sevgili günlüğüm? Had derken canım, bekle! Alttan eşlik etti bir kaç kere, oralı olmadım. Su dalgalarıyla sevgi de yollamadım, oh olsun işte, canıma değsin… Sağdan geldi bir keresinde de, sola çevirdim başımı, soldan soldan nefes aldım ama pıt etti bir kere yüreğim! Vuracak mı diye düşünmeden de edemedim anlayacağın. Yazın sonunda en son rastlantımızda beni görünce kuma gömdü kendini… Ben çıkana kadar sudan çıkmadı. Allahım Allahım sevgili günlüğüm ne yazacaktık, ne yazdık ama ne yapalım kalemin önüne mi duralım? Onu yazma, bunu yaz mı diyelim! Kalem bilir işini Sanırım 7. nci bölümün sonu muydu neee💃🏻💃🏻💃🏻💃🏻😅 Yazacağız yazacağız Bakmasını Bilen Gözleri yazacağız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |