..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Korku Romaný > Ýsa Kantarcý




19 Haziran 2023
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa  
Ýsa Kantarcý
bir þeyler olsun diye beklerken, ve romana yerleþtireceðim bunu: Hayatta her þey ters gitme eðilimindedir. Anladým ki hayaller kur kafanda, kafanýn içinde, bir köþe kur dua köþesi gibi, tapýnak gibi, böyle mutlu ol ve gerçeklerden hiçbir þey bekleme, umma, beklentiler…can sýkar, olmuyorlar zaten, güzel bir orman…öyle bir yer.. aðaçlar.. tamam, kendimi öyle bir yerde hayal edeceðim..


:FFAD:
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa

“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”



Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem gerek, marketten bir ketçap almak için bile. Ýçimi de kimseye açmýyorum, gerek yok, fark ettim ki deðer verdiðim dostlar beni zerre anlamýyor ve dinlemeyi hiç bilmiyorlar.
Aþaðý indim, bahçe kapýsýný açtým Muzaffer’e.
“Çay içer misin Muzaffer?”
Gelmesine çok sevindim çünkü onunla konuþmam gerekenler var.
Biri ona bir çift spor ayakkabý vermiþ, onlarý çýkarýyordu ben ona poþet çay hazýrlarken.
“Sokakta kalýyor musun kaç gündür?”
Önceki gün abisi Murat aradý beni.
“Kapýyý eðmiþ, çelik kapý, o kapý milyarlar, evde bir sürü eþya eksik, paspas, 250 tl, þampuaným, 150 tl, telefonun þarz aleti, musluk baþlarý…”
Dert yanýyor Muzaffer’den.
“Muzaffer kapýyý kýrmýþsýn?”
“Kýrmadým, kapýyý açacaktým, anahtar kýrýldý kaldý kapýda, kapýyý öyle kilitlemiþ ki, içeri giremedim, öyle yapmazdý.”
“Beni istemiyor o evde, gitmem o eve…”
Anlatýyorum: “Kýþ gelecek, sokaklarda kalamazsýn.”
“Türkiþ’de boþ bir ev vardý, orada kalýyordum, adam duvar ördürmüþ oraya giremedim.”
Marketlerin çöpe attýðý ürünlerle, Pazar yerinde bulduðu çürük ürünlerin saðlamlarýný yiyerek karnýný doyuruyor…
Ýsyan ediyordum eve gitmesi için.
“Dur, tansiyonumu çýkarma.”
Konuþamayacak gibi oldu, baþ dönmesi gibi.
Durdum.
Bakým evine yatarým.
Raporun yok, seni almazlar.
Raporu var, ama yüzde kýrk engel, zihinsel, “psikomatik” bir þeyler yazýyor raporda. Öyle bir þey tam aklýmda kalmadý.
Rapor alýrsan kalabilirsin.
Epilepsi çýktý en son, yoktu bu, tansiyon var, þeker hastasý.
“Kýþ gelecek ne yapacaksýn, eve git, en azýndan orda kalacak yerin var.”
Eve gitmeyeceðini söylüyordu, Murat nefretini kusmaya devam ediyordu.
“Cezaevine giderim, orada kalýrým.”
“Orada yaþamak zor, mahvederler seni. Sokakta kalamazsýn, uyuþturucu verirler…” ‘s.kmek isterler’ diyeceðim ama diyemedim.
“Böbreklerini çalarlar.”

Sürekli geçmiþten söz ediyor, Murat’la geçmiþte yaþadýðý olaylardan.
Murat telefon konuþmasýnda demiþti: “Geçmiþte yaþýyor.”
Muzaffer ekmek almýþ mutfakta eline, Murat ver onu bana diyerek ekmeði elinden almýþ.
Murat yemeklere zehir katýyormuþ.
Mevlütü de beni de zehirliyor.
Murat’ýn yaptýðý yemekleri yiyemiyormuþ, bakkala da bir milyar borcu varmýþ, patates domates ve sigara gibi þeyler alýrmýþ bakkaldan.
Bakkala da borcunu ödemeyecekmiþ.
Bakkala demiþ ki: “Devlet bana maaþýmý verince borcumu ödeyeceðim sana.”
Ben devlet mevlet anlamam, paramý alýrým!
Muzaffer buna çok bozulmuþ.
“Asla ödemem ona parayý, beklesin, Murat öder… Kaç yýldýr beni tanýyorsun, bana neden böyle diyorsun.”
Küfür ediyor bakkala.

“Eve gitmelisin, telefon açayým Murat’la.
Sakýn arama. Onunla muhatap olma.
Lan yürüyün gidin baþýmdan, onunla konuþuyorum, Muzaffer’le muhatap olma diyor, senle konuþuyorum muhatap olma diyor, bana ne ya, ne bok yerseniz yiyin!
Bana ne arkadaþým, sokaklarda kalýyorsan kal, senin bileceðin iþ, ben sana üzüldüðüm için konuþuyorum.
“Murat ona karýlýk yapmamý istiyor, beni g.tümden sikmek istiyor!”
Muzaffer fena saçmalýyordu, sustum.
Murat ve Muzaffer hep çatýþýr, kavga çýkar evde.
Murat þöyle demiþti telde: “Ona de, bu yaptýklarý yüzünden Mevlüt zarar görecek.”
Mevlüt þizofren.
Murat onun vasisi, onu ruh ve sinir hastalýklarýna yatýrdý, kilitleniyormuþ, saçmalýyormuþ.
Tabi saçmalýyor Mevlüt, onun kadar güzel saçmalayan görmedim.
Bana sýk sýk þöyle derdi Mevlüt: “Murat, Muzaffer ve ben arkandayýz Ýsa, sana bakarýz, anahtarý verdim, gir eve yat…”
Baþka bir sefer: “Ýsa bir gün düzeleceksin.”
Baþka sefer: “Ýsa sana banyo yaptýrýrým.”
Þimdi ben t. sandalye kullanýyorum ya.
Mevlüt bana üzülüyor, ben ona.

Bir gece Mevlüt ile hurda toplamaya çýkacaktýk, sýrtým fenaydý, Mevlüt þurayý bir kaþýsana.
Ya sýrtýmda bir bölge fenaydý, Mevlüt oraya el attý, biraz masaj yaptý.
Sonra, ya isa þurada bir sýkýntý var, bir dua oku, orayý sývazladým, masaj dua.
Mevlüt balkona gelir, gelir gelmez dua etmeye baþlar, o çok güzel dua eder, onca lafý nasýl buluyor bilmem, ben bulamam. Ellerini açýp, o an ben de duaya katýlýyorum, Mevlüt hoca gibi baþlýyor duaya.
Mevlüt þizofrense herkes böyle þizofren olsa ne güzel.
Murat ve Muzaffer evde kavga edince Mevlüt araya girip onlarý arýyor.
Kaç çamaþýr makinesi kýrýlmýþ kavgada.
Mevlüt hastanede yatýyor þimdi.
Evde Murat ve Muzaffer kavga ederse ayýracak kimse yok.
Murat yatýnca kapýsýný kilitliyor, Muzaffer odaya girip onu býçaklar diye.
Murat çok iyi kumar oynarmýþ, Mevlüt böyle anlatýyor, Mevlüt Murat’ýn arkadaþlarýndan hiç hoþlanmaz, onlara küfür yaðdýrýr.
Mevlüt bir gün þöyle dedi: Murat bizi fazlalýk olarak görüyor.
Ayný lafý Muzaffer dedi.
Hýý, ayný lafý iki kardeþ de dediðine göre bunda doðruluk var.
Yoruldum diyor murat, iki deliyle uðraþmaktan yoruldum, inþaat tepelerinde çalýþýyorum, kendisi boyacý, þirket adýna çalýþýyor, ne paralar önerdiler gitmedim, ömrüm gitti, sürekli ayný þeyleri yaþýyorum, devlet bir þey yapmýyor, dilekçe verdim, valiliðe, muzaffer bir suç iþlerse karýþmam diye.
Muzaffer’in mahkemesi var, trafoya girmiþ, kablolarý kesmiþ.
Muzaffer; “ben kesmedim” diyor, “ben sadece çocuklar çarpýlmasýn diye þalteri indirdim.”
Murat; “kesti” diyor,
Hýrsýz trafoya girip kablolarý kesiyor, Murat da o sýra içeri giriyor ve on görüyorlar. Sanýrým böyle oldu.
Muzaffer’e abisi deli diyor, bana göre öyle deðil, bir gün dolaþmaya çýktý, otobüslere binmesi bedava ya engelli belgesinden, gece yollarda yürür, ona eski cep telefonumu vermiþtim, onu þarz ettirmek için bana uðramýþtý, ben de bir odaya yaþýyorum, birinci kat, bana çektiði fotoðraflarý gösteriyordu, bir tabela önünde durmuþ, tabelayý çekmiþti, bana gittiði yerden söz ediyordu, bir poþette tatlý bulmuþ onu yermiþ, orada bir kavga olmuþ, çok geç bir saatten söz ediyordu.

Bir akþam Mevlüt’e uðradým, çay verdi, tek katlý evleri var, güzel çiçekleri kokan bir aðaç, sümbül aðacý.
Gezelim dedim, çýktý tepeye doðru, Mevlüt hurda toplamaya sardý kafayý: “Buradan gidelim” dedi.
“Yok” dedim buradan.
Sonuçta ayrý yollara saptýk.
“Yukarda bekliyorum seni” dedim.
Eþek herif gelmedi.
Onun hurda toplama iþi bana saçmalýk oluyor.
Karton kutularý dakikalarda elinde taþýyýp yoruluyor ve bir noktada onlarý býrakýyor
“Ya onca süre taþýdýn, neden býraktýn?”
“Boþ ver.”
Bekledim gelmedi Mevlüt, bastým, gece 11 olmalý, Balaç üstündeyim, derken akülü araçla zifiri karanlýða girdim, yaðmur var ufak ufak, önümü zor görüyorum, aracýn ön farký kendini bile aydýnlatamýyor, kör, cep telefonun fenerini açtým, yolu görmeye çalýþýyorum. Öyle bir yere geldim ki, inþaatlar var, zifiri karanlýk, köpekler havlýyor, inþaatlarýn önü köpek dolu, kocaman kangal köpekler, onlar baðlýydý, salýk olanlar havlayarak yaklaþtý, saldýrýyorlar. Bir tanesi saldýrdý, bekçi çýktý, ýsýrmaz, üç tanesi hücum etti, oradan da bekçi çýktý, kaybolmuþtum, bu yaðmurda….geç saatte kimseler yoktu yolda…
Öte yandan cep telefonu feneriyle gittiðim için utanýyorum da. Bir serüven olsun dedim pahalýya patladý, korku gerilim ve dehþet bir hikayeye dönmüþtü, yol çok bozuktu, aþaðýya inecektim, orada zerre ýþýk yoktu, aþaðý inersem ya yol bozuksa, orada kalýrdým akü de biterse, onca yolu geri dönecektim, köpekler bu kez saldýrmadý, yanýma geldiler. Lan mal dedim, tabelaya bak, tabela, bu noktaya gelirken bir motosiklet görmüþtüm, onu hatýrladým, oradan dönmek gerekiyordu, orada tabela vardý, Muzaffer’i hatýrladým, dediklerini, tabela fotoðrafýný.
Yoldaysan mutlaka tabelaya bak, mutlaka, yola olan tabelaya bakar, bakmazsan böyle mal gibi kaybolursun.
Üstelik yokuþu çýkmak zorundayým, simsiyah her yer, ýssýz, ev mev yok buralarda, köy kýrsalý, yerleþim yok. Tarla buralar…yok da bozuk…
Geri döndüm, kaçýrdýðým yerden aþaðý döndüm, yol bir noktada simsiyah oldu, epey bozuldu…

Muzaffer eve bazý þeyler kayýp, kayýp olan eþyalarý saydým, matraklaþtý, “hýrsýz almýþtýr” dedi.
Birkaç gün önce, her zamanki gibi sabaha kadar ayaktayým, balkona çýktým, saðanak kesmiþti Muzaffer yoldan geçiyordu, baðýrdým el ettim, geldi.
Sýrýlsýklam ýslanmýþ.
Ayakkabý sordu, bir çift ikinci el vardý, onu verdim.
Çoraplarý ýpýslak, pantolonun boyasý akýyordu yere, lacivert sývý.
Ya sýçtýn batýrdýn balkonu,
Çorabýn suyunu balkona sýkýyordu.
“Sýkma þunu.”
“Çaðýrmasaydýn.”
Çorabýn suyunu balkona sýkýyordu.
Çay verdim ona.

Parkta oturuyormuþ, saðanak sel olduðunda. Ateþ yakmýþ, marketin çöpe attýðý iki kalýp peyniri yemiþ.
(o gün onun sokaklarda kaldýðýný bilmiyordum)
Mevlüt abim kaç gündür yok, herhalde onu murat abim hastaneye yatýrdý, banyoda giysilerini gördüm.”
“Murat’ý arayýp sorayým, sen uzaklaþ.”
“Burada olduðumu söyleme.”
“Söylemem.”
Uzaklaþtý.
Murat Mevlüt’ü hastaneye yatýrdýðýný söyledi.
Sonra.
Muzaffer altý yýrtýk ayakkabýlarýný ve çoraplarýný çöpe atýp geldi.
Mevlüt’ü görmeye gidecekti.
Mevlüt’e vermesi için ona 50 tl verdim. Muzaffere de kendisine çorap almasý için 40 tl verdim.
Sonra geldi.
Aldýðý çoraplar çok adi çýkmýþ, yýrtýlmýþ.
Ona verdiðim parkayý verdi ve Mevlüt için verdiðim 50 tl yatýrdýðýna dair makbuzu.

Onu bekle, þunu bekle, vay be…vay amk.. hayat geçti gitti bitiyor…bir þeyler olsun diye beklerken, ve romana yerleþtireceðim bunu: Hayatta her þey ters gitme eðilimindedir. Anladým ki hayaller kur kafanda, kafanýn içinde, bir köþe kur dua köþesi gibi, tapýnak gibi, böyle mutlu ol ve gerçeklerden hiçbir þey bekleme, umma, beklentiler…can sýkar, olmuyorlar zaten, güzel bir orman…öyle bir yer.. aðaçlar.. tamam, kendimi öyle bir yerde hayal edeceðim.. Hiçbir þeyim olmayacak mý, olmasýn, o iþler bana göre deðilmiþ…þu kitaplarým basýlsýn yeter… kafamýn içinde kurduðum dünya gerçek, gerisi yalan.

2023 Haziran Yaðmurdan býktým.
Bozulan klavyelerden mauslardan býktým, tonla para ödedim.
Üþüten gecelerden býktým.
Çok þeyden býktým, kýzlarý sevmekten býktým.
Mesela bir kýz çok gerekli deðildir bana göre bir erkek için, seviþmek haricinde.
Her þeyden býktým.
Ama devam ediyorum. Pes etmiyorum!
Mesele de bu zaten!
Her þeyden býktým; ama yalnýzlýktan býkmam.
Yazmaktan býkmam!

Mevlüt duygulanýp bana sýk sýk þöyle der:
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Bir gün Mevlüt’le hurda topluyorduk, çay içmek için kahvenin oraya gittik, yoldan geçen adama Mevlüt þöyle dedi adamýn adýný söyleyip, … abi Murat, Muzaffer ben senin arkandayýz…
Suratsýz adam þöyle dedi: “Gerek yok.”
Tipini s.ktiðim…Mevlüt’ü zerre önemsemeden geçti gitti kitapsýz!
Mevlüt’e acýdým, böyle s.kik adamlara selam veriyor diye, yüreðini veriyor diye.

Lan ben de bana özel söylüyor sanýrdým o sözleri, herkese ayný sözleri söylüyormuþ g.t herif!
Gerçekten bir hayal kýrýklýðý yaþadým o an.



Ýsa Kantarcý



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn korku romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Silikon Kadýn
Kurtlar ve Ýnsanlar
Silikon Kadýn 2
Kurtlar ve Ýnsanlar 6
Kurtlar ve Ýnsanlar 2
Kurtlar ve Ýnsanlar 5
Kurtlar ve Ýnsanlar 3
Kurtlar ve Ýnsanlar 4

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Köylü Kýz Kezban
Ýyi Kýzlar Aþýk Olur 6
Ýyi Kýzlar Aþýk Olur 1
Köylü Kýz Kezban 2
Ýyi Kýzlar Aþýk Olur 3
Köylü Kýz Kezban 3
Köylü Kýz Kezban 4
Üç Kýz ve Ben

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Göðsümde Ateþ Böceði Gibi Parlayacak [Þiir]
Bir Kadýnýn Geliþim Süreci [Þiir]
Þimdi Yak Bir Sigara [Þiir]
Bir Kedi Bir Fikir Meme [Þiir]
Kapý Açan, Cebrail [Þiir]
Hayraný Olduðum Tek Þey [Þiir]
Seni Mutlu Edeceðim [Þiir]
Birds And Girls [Þiir]
S. Kiþmek ve Hayaletli Evler [Þiir]
Onun Sýrtýný Hayal Ediyorum [Þiir]


Ýsa Kantarcý kimdir?

yazar

Etkilendiði Yazarlar:
jack london


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýsa Kantarcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.