Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
Nitekim her zamanki gibi yine kin ve nefret ile karşılaştım… Baktığında hep böyle oluyor… Mesela vaktiyle sözde Atatürkçü geçinenlerin partisinin dahi satılmış olduğunu söyledim, iktidar yanlısı oldum. Şimdi de dindar geçinenlere kutladıkları şeyin Kutsal kitabımızda geçmediğini söylüyorum, sen zaten içiyorsun diyorlar… Tamam ben içiyorum da, içmemin bir şeyin gerçekliği ile alakası ne? 404 not found… Nitekim… Dedikleri doğruymuş… Doğru söyleyeni hakikaten dokuz köyden kovuyorlar. Ama yine de bugüne özel, hala varsa kandillerinizi ya da mumlarınızı yakın da biraz yazacaklarımı okuyup sorgulayın lütfen. Olur ya… Bazılarınız inattır… Rabb’in dinini dahi, kendi dilinde okuyup anlamaz, gerçekleri yazıldığı gibi kabul etmez… İnatla vaktiyle babaannesi öğretti diye, onun dediklerini yaşından da dolayı doğru baz alır, böylesi günlere öyle denildi diye özel anlamlar yükler, Latin harfleriyle yazılan kutsal kitabımızı ne yazık ki anlamını anlamayacağı Arapça okur, duaların da huzur ve sevap vereceğini kabul eder. İşte benim de naçizane ricam; bizlere bugünleri, yani böylesi güzel bir kandil bayramını, geçmişten günümüze getiren aziz padişahımız II. Selim için de bir Fatiha’yı hor görmemeniz… Öyle ya… II Selim… Sıra dışı bir padişahtır ki hakkında türlü türlü atıp tutulmuştur… Yok çok içiyormuş da yok manitacıymış da… Yahu Allah Allah… Size ne… Bu adam; tahtta en uzun duran Kanuni’nin alamadığı Kıbrıs’ı almıştır Kıbrıs’ı… Ki kendisi sadece sekiz sene tahtta kalmıştır. Diğer padişahlar gibi zerre kadar ego tatmini içinde de olmamış, aksine job enrichment dediğimiz olaya girmiş, yani kendisi savaşlara direkt katılmamış, paşalarının kendi savaşlarını kendi taktikleriyle kazanmalarına müsaade etmiştir. Gün sonunda bazı önemli kaynaklara göre alkolü tadında ve yavaş yavaş dozaj eşliğinde bırakmak yerine, ”ben istesem şimdi bırakırım” demiş, tövbe etmiş, bırakmış, doktorlarının lütfen az da olsa için, bir anda böyle kesmeniz de normal değil, denmesini zerre kadar dinlememiş ve tansiyonu haliyle aniden düştüğünden aramızdan ayrılmıştır. Bu yüzden bana göre elinizde iki seçenek var… Ya bugünün atası olan II. Selim’e naçizane ‘’Allah günahlarını affetsin, o çünkü bunun için çalıştı’’ tadında bir Fatiha’yı hor görmemek… Ya da sırf diğerleri gibi olmayan birini kıskanıp, sözde eleştirdiğiniz kötüler gibi olmak ve çağlar öncesindeki bir adama Fatiha’yı dahi okuyamamak…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Alp Şahin, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |