..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Orhan TURAN




13 Mart 2006
Gül Kurusu!  
KURUMADAN ANLASAYDINYA!...

Orhan TURAN


Ah be “gülkurusu”! Kurumadan anlasaydın ya, kurutmadan kendini, Bir defter arasında boğdurmadan mevsimlik hayatını, Bekleyeni yazdırmadan…


:AFFB:
1.
Ruhumun kalıbından devşirme acılarım var sana büyüttüğüm.
Beni anlamadın gitti!
Sen sevmeyi de bilirsin ya…
Toprağını da sularsın,
Çiçeklerini de büyütürsün,
Balkonda demli çayını da içersin, “dingin akşamsefalarında”…
Bu “teneke yaşamlar” nasıl komik geliyor gözüme bir bilsen!
300 miligramından 5 litreliğine…
İçi yağ dolu, her pişirimlikte eriyip giden ve her midede ülser eden adamı…
“Ayak oyunlarına” dizilmiş, ruh sağlığımızın orta direğinde asılıdır “yavşak bakışmalar” ve her bir “yavşak bakışın” üzerindedir “teneke yaşamlar”…
Başını çevirdiğin her “market”ten alabilir, bir tutam “gülücükle” kandırabilirsin kendini…
Bu dünyayı da sorgulatabilirsin, hayatın en “fahişe arama motorları”ndan!
Yanıt mı?
Yanıt bir tenekeden çıkan ses kadar boş,
Cennet-i aba kadar güzel “paketlenerek” gelir sana…

2.
Ah be “gülkurusu”!
Kurumadan anlasaydın ya, kurutmadan kendini,
Bir defter arasında boğdurmadan mevsimlik hayatını,
Bekleyeni yazdırmadan…
Biblo olup da sonsuz olmak istedin belki,
Ama defter dürülürse ne olacaktı? Sonsuzluğunun önüne çekilen şu duvar;
Ölüme gücün varsa amenna ama öleceksen eğer sende,
Biblo olsan ne fayda?

3.
Sende sevdin beni biliyorum, en az benim seni sevdiğim kadar!
Ve en az gösterdiğin kadar, görebildim beni sevdiğini,
Sana gösterdiğim kadar, gösterseydin şayet sevgini, görmez miydim sevgili!
Gururun bir çocuğun gururuna ram, sevgin bir “beyaz eşya vitrin”iydi,
Baktım giremedim, gördüm, sezdirmedin!
Her kapı önünde gururdan heykeller vardı, dokundum çözemedim, ağladım dökemedim sevgili!
Yorulduğunda beklediğin durakların vardı senin!
Kızdım, üzemedim. Bağırdım, kopamadım!
Her gittiğinde “geri gel” diye haykıran “içlerim” vardı benim;
Yazdım, okutamadım. Yandım, söndürülmedim.
Küllerimden anıtımı dikecektin benim!
Topladın, tutamadın. Savurdun, dağıtamadın!
Sonra günlerin vardı senin “git” diye isyan ettiğin,
Taşladın, gitmedim, bıraktın geri geldim!
Ağlarken verdiğin mendillerin,
Hiç ama hiç silmemiştim gözümün yaşını,
Sadece kandın ve sen hep kandın,
Ve aktı hep gözyaşlarım!

2.
Ah be “gülkurusu”!
Kurumadan anlasaydın ya, kurutmadan kendini,
Bir defter arasında boğdurmadan mevsimlik hayatını,
Bekleyeni yazdırmadan…
Usandırmadan şu canı,
Ruhumun kalıbından devşirme acılarım var sana büyüttüğüm.
Kalbimin tırnakları büyüdü ve ben kesemedim hiç!
Her adımımda batıyor sevgili, yürek boşluklarıma,
Ve her adının geçişi, besliyor tırnaklarımı…
Kendime bireyliyorum kendimi,
Düşmanı ararken, beni buluyorum karşımda,
OFf!..
Geceyi duvara toslattım yine…
Bu aşkın zaman ayarı yok ki, olsun bitişi feryadın!
“Bir iki” diye sallıyorum,
“uyusun da büyümesin” diye yalvarıyorum,
Gece kayıp giderken avuçlarımdan,
Biraz daha çukur düştü göz halkalarım
Ve biraz daha susadım sana…
Çatladı dudaklarım,
Dimağımda iştiyakım;
Ama bozmayacağım söz!
Sabah yakın, sahur şimdi…
Kavuşmadan bir utançtır elbet,
Sana oruçluyken aşkım!

3.
Sende “gül”dün biliyorum, en az benim güldüğüm kadar!
Ve en az “gül” olduğun kadar gülebildim
Sana güldüğüm kadar “gül”seydin şayet, koklamaz mıydım sevgili!
Ayrılıkların, bir yolcunun gidişin ram, güvenin narin bir vazoydu
Arkandaydım, yetişemedim, gördüm dokunamadım!
Her adımımda cam vazolar vardı, dokundum, kırılacaktı. Çekildim düşecekti sevgili!
Elini attığın dayanakların vardı senin!
Yalvardım, tutmadın omzumdan,
Bir türlü kanadın kolun olamadım senin!

Her gittiğinde “geri gel” diye haykıran “içlerim” vardı benim;
Yazdım, okutamadım. Yandım, söndürülmedim.
Küllerimden anıtımı dikecektin benim!
Topladın, tutamadın. Savurdun, dağıtamadın!
Sonra günlerin vardı senin “git” diye isyan ettiğin,
Taşladın, gitmedim, bıraktın geri geldim!

2.
Ah be “gülkurusu”!
Kurumadan anlasaydın ya, kurutmadan kendini,
Bir defter arasında boğdurmadan mevsimlik hayatını,
Bekleyeni yazdırmadan…









NOT: Bu denemeyi daha sonra beste olarak yorumladım. Gitar solo eşliğinde yapılan Gül Kurusu bestesini dinlemek için linke tıklayınız:

http://www.hemenpaylas.com/download/1466464/Orhan_-_Gul_Kurusu_mp3.mp3.html









Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kahpe Kadın Mona Lisa…
Tarla Kuşuydu... Juliet!
Alışamadım Bu Kente
Sen İçimde Kal Ey Sevdiğim!
Ayıp Yalnızlıklar...
İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım
Eğil Kadın; Alnından Öpeyim!
Ne Zaman Çok İstesem Gelme!
Yaşadığımız "Hayalse", "Gerçeklerine" Lanet!
Tahta Kaşık

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk mı Alışkanlık mı?
Lâl...
Allah"ın Arama Motoru!
Eylüle Teslim Bir Adam; Alpay…
Geçmişi Yad Edip, Şimdiye Sitem Etmektense, Şimdi İman Dileyip, Geleceği Güzelleştirmek Zamanıdır
Bacağımı Kaybettiğim An!
Sevgi Sonunda Yanmayı Getirir!..
Kime Aitsin?
Bir Garip Seyyahlık; Kendine Göçen...
Kırık

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Benim Adım Mabure; [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Dua… [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.