..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > ÇAĞLA GÖKDENİZ




29 Temmuz 2008
Mezarını Bilmediğim  
ÇAĞLA GÖKDENİZ
Aşkı senin gibi yaşarsam ölürdüm ben.Benim yüreğim seninki kadar meydan okuyamazdı, ben senin kadar büyük sevemezdim ki. En iyisi başlamamalıydı.Başlamadı da.Benim hayatımdan birçok kadın arasından bir kadın geçti yine…Hiçbir zaman unutulmayacak bir kadın.Gözlerini içiyorum başkalarının gözlerinde…


:BIBA:
Gem vurdum yüreğimin diline.Sormadım…O günden sonra bir daha bize dair hiçbir şey sormadım.Zaten hiç başlamamış, başlama ihtimali olmayan bir ilişkiydi.Bense bu gerçeğin altında ezilip durdum ya hep.

Kederleri giydim gecelerde.Sen bir başka tende çoğaldıkça ben azaldım.Geceler girdap gibi deşip aldıkça beni içine gömüldüm kendime.Kendimin yaralarında kayboldum.Karanlık nasıl boğar bir bilsen.Bir bilsen kaç kere boğulup kendimi öldürmediğimi.Daha fazla acı…Daha fazla kan…

Bazen dostlarım bile zor geldi.Çekilip kabuğuma sana küstüm…Onlara küstüm…En fazla…Kendime küstüm.Aynalara bakmadım.Suretimin yansıdığı hiçbir şeye yaklaşmadım.Suretimin suretine küstüm.

Yollarla ırmaklar birleşti.Gece gündüzün gündüz gecenin içinden geçiyordu en azından.Bense teğet bile geçemedim sana.Yıldızlar aya aşık, ay güneşe…Güneş kendine..Sevmedim bu yüzden güneşi.Aya benzediğim için galiba…

Gündüzleri siyah perdeleri çekip sarıldım yalnızlığıma.Çok zayıfladım.Elimden kahve düşmüyor her öğünde.Arada olmazsa olmazları almak için çıkıyorum dışarı.Geçtiğin sokak, bana gülümsediğin yer, ellerinde bir başkasının elleriyle seni gördüğüm yer…Ağır bu kadarı çok ağır.

Eve gelip poşetleri bırakıyorum kapıyı kitliyorum, perdeleri kapatıyorum.Kapıya yığılıp kalıyorum.Çöküyorum aşağı,ruhum cehennemin bilmem kaçıncı katında azapta.Kalbim çıkacak yerinden.Nefesimi, ağlamamı kontrol edemiyorum.Ellerimi saçlarımın arasına götürüp olan bitene inanmak istemiyorum hala.

Uzanıyorum betona.Soğuk çok soğuk…İçim yanıyor.İçimde dolanıp duran sen yakıyor içimi.Belki bir gün kül eder beni diye bekliyorum.Kül olmuyorum.Ağlama nöbetlerim başlıyor.

Uzunca bir süre uyuyorum betonda.Uyandığımda gece mi gündüz mü bilemiyorum.Kalkıyorum yerimden perdeyi kaldırıyorum hafifçe.Yıldızları görüyorum. Bir kahve alıp balkona çıkıyorum.Rezalet durumdayım.Omuzlarıma beyaz şalımı alıp kahvemi yudumlarken bir mesaj sesiyle irkiliyorum.Salona geçip telefonu almak için can atıyorum.Yüreğimin gel gitleri müsaade etmiyor.Aynı acı, aynı sancı nöbetleri…Yoruldum artık…

Kahvemi içmeye devam ediyorum.Sabaha geliyor vakit.Ezan okunuyor.Mahalleden birkaç amcayı görüyorum namaza gidiyorlar.Köpekler havlıyorlar yine.Temiz bir hava yayılıyor göğsümden içeri.Ferahlıyorum içimin yangınında.Artık zamanı deyip alıyorum telefonu elime…

Seninle bir ömür yaşayabilir miydim?Gözlerine bakıp bir ömür sadece senin gözlerine bakacağımı söyleyebilir miydim?Ellerin ellerime değerken, ruhun ruhumla birleşirken ve sen benimle tek olduğunu düşünürken ben bunu yapabilir miydim diye sordum hep kendime.Aldığım cevapla yanında değilim ya şimdi.

Çünkü sen sahipleniyordun aşkın hayattaki en büyük değer olduğuna inanarak.Sen benim sana ait olmamı istiyordun oysa bende senden başka birçok kadının parçaları vardı.Bunu biliyor muydun bilmiyorum.Ve seninle birlikte olduğumda bunu kaldıramayacağını da biliyordum.

Dokunduğun zaman bana akıyordun.Bana coşuyordun.Hiçbir kadının hiçbir erkeğe hiçbir zaman böylesine akamayacağını düşündüğüm bir inançla sen bana akıyordun.Bana yazılar yazıyordun.İnanmasam ve senin inandığını bilmesem kendimi senin tanrın hissederdim.Öylesine tapıyordun bana.Bir kadın bir erkeği bakışlarıyla sarabilir mi?O bakarken içinden suçluluk hissettiği şeyler için ondan özür dileyip durabilir mi?Sen bilmiyordun…Defalarca özür dilediğimi, uyurken senin beni affetmen için yalvardığımı bilmiyordun.

Herkes hak ettiğine layık olmalıydı.Şu an bir başkasının her şeyini paylaşıyorum evet.Bunu bilmek sana ne kadar acı veriyor biliyorum.Acıya nasıl boğulduğunu, bana küstüğünü,kızdığını bazen nefret bile ettiğini biliyorum.Haklısın…O da parçalar taşıyor başkalarından, bende…Bu yüzden bazen bana bakarken başkaları geçiyor gözlerinin önünden…Bazen ona dokunurken başkaları geçiyor içimden…

Şimdi söyle bana.Sana bunları yapabilir miydim?Seni kandırıp devam edebilir miydim kaldığım yerden.İçinin nasıl yandığını görüyorum…Kızma bana.Sen böylesine temiz yaşarken aşkını, hiçbir riyakarlık katmadan sadece sen olarak yaşarken aşkını bende birçok yüz vardı.Sen hangi yüzüme aşık oldun hiç düşündün mü?

Aşkı senin gibi yaşarsam ölürdüm ben.Benim yüreğim seninki kadar meydan okuyamazdı, ben senin kadar büyük sevemezdim ki.

En iyisi başlamamalıydı.Başlamadı da.Benim hayatımdan birçok kadın arasından bir kadın geçti yine…Hiçbir zaman unutulmayacak bir kadın.Gözlerini içiyorum başkalarının gözlerinde…

Hiçbir şey yazmıyorum ona.Herkesin parçaları var, benim de var.Ama ben bunları hayatımdaki insanı zora sokacak şekilde kullanmadım.Yaşamlarımız bizimdi.Yaşadıklarımızı nereye atabilirdik ki?

O anlamadı hiçbir zaman.Birini çok sevdiğinde aşklarını temize çektiğini anlamadı.Anlamak istemedi belki de.Bense çoktan temize çektim geçmişimi.

……………………………..

Dışarı çıkmaya karar veriyorum.Her bir caddeye yeniden isim vermek için.Anılarımı temize çekip hayatımı dürüst yaşamak için.Yeşil kalem çekiyorum gözlerime.Uzun olan kirpiklerime şeffaf rimel sürüyorum.Kırmızı dudaklarıma nemlendirici.

Perdeleri açıyorum.Bedellerini ödediğim bir aşkın acılarını özgür bırakıyorum.Dilleri yalanlarla dolu olanlarla işim olmadı hiçbir zaman.Baharın gelişini fark ediyorum.Yeniden fark edebildiğimi fark edip seviniyorum.Yanımdan siyah gözlükleriyle bir bey geçiyor.Bana bakıyor…Gözlerinden başkaları geçiyor belki yine…

Acıtmıyor içimi.Kapatılan defterler arasına koyup acımı hayatıma devam ediyorum yaşadıklarıma dürüst olarak…Taş kesilen buz yüreklerle alıp vereceğim bir şey olmayacağını anlıyorum bir kez daha.

Mezarını bilmediğim biri için dua yolluyorum.Kendi kendini öldürmüş biri için.

Çağla GÖKDENİZ

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Çok efkarlı
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
13 Şubat 2009
yine de güzel bir tarafı var bu efkarın. Sabah vakitleri, sokaktan geçen amcalar ve havlayan köpekler... çok iyi bilirim bu tür anları. Aynen devam, Saygılar. Not: Nokta ve virgüllerden sonra (. ,) bir boşluk bırakırsan güzel olur.yanıt: Noktalardan sonra dikkat edeceğim peki.Teşekkür ederim, saygılarımla.:)

:: notalar...
Gönderen: mehmet asım erdoğmuş / , Türkiye
13 Şubat 2009
sol yanımdaki sızı inceden inceye kanamakta yazılarınla. unuttuğum hüzüler yeniden, yenilenmiş halleriyle dirilmekte.... usanmadan bıkmadan yazmaya devam... sevgilerimle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mutluluk Sadece Senin Yanında Olmakmış, Anladım
Teninin Kokusuna Hasretim
Ellerin
Hele Bir Sen Git
Bal Gözlüm
O Eski Şarkı (İkinci Bölüm)
O Eski Şarkı (Birinci Bölüm)
O Eski Şarkı (Son Bölüm/ve Bitti... )

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yalnız Bir Opera
Lale, Nilgül
İçimden Göçtü, Göçüp Gitmelerinin Karası
Adını Koyma
Sarı Odalı Ev

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İçi (M/n) [Şiir]
Tut ki Mutluyum [Şiir]
Karşı Kıyısın Sen [Şiir]
Dumanımsın, Dumanımdasın [Şiir]
Gölgeydi Cehennem, Tek Bir Soluk İçin [Şiir]
İbrahim... Ateş... Ben... [Şiir]
Birgün [Şiir]
Yan... Yan... Yan... [Şiir]
Üşüyorum [Şiir]
Kanayan Sevdam [Şiir]


ÇAĞLA GÖKDENİZ kimdir?

Her şeyin bir sonu var elbet dedi kadın kendine. Limanlar bekleme yeriydi ve gemiler zamanı gelince giderdi. Gittiği o kadar çok şey vardı ki. Ve şimdi yüzünü yine gitmelere dönüyordu. Öykülerini taşımakta zorlandı hep. Yazarken gözyaşları şahitti. Çünkü ela gözleri bir tek o zaman yeşile kavuşuyordu. Ama artık hep ela kalsın istiyor. Gidişleri biriktiriyor ve intihar saklıyor gözbebeklerinde. Mavi yosun kokulu uçurumda yalnızlıklar betimliyor. Kabulleniyor vazgeçmeyi. Umarım başka bahara o şehirde diye yazdı vakti zamanıyla. Şimdi sonbaharda ve o şehirde. Mutlu. . . 2007-2009 yılları arasında izedebiyatta yazdı. Yazdıkça yaşadı, yaşadıkça da yazdı. Sonra vakit geldi izedebiyatta sus düştü payına. Dar ağacı bile kabul etmedi onu. Limanlar bekleme yeriydi ve gemiler zamanı gelince giderdi. Çıktığı kapıları hiçbir zaman çarpmadı. Kim bilir?Belki bir gün payına düşen sus kalkıverir üstünden. Kim bilir? www. caglagokdeniz. com


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ÇAĞLA GÖKDENİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.