Deney, herkesin hatalarýna verdiði addýr. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
BANA ÝZÝN VERÝN AÐLAYACAÐIM Aþaðýda kaleme aldýðým hikaye gerçektir...Bizzat ben yaþadým... Gelen bir telefon ile tüylerim diken diken oldu. "Anne ben hastanedeyim...Akciðerime tüp taktýlar...Üzülmeyin, þimdi daha iyiyim..." Telefondaki ses oðluma aitti. Tam 20 senedir baktýðým, büyüttüðüm, yemeyip yedirdiðim, içmeyip içirdiðim, gözümden dahi sakýndýðým oðlum bana telefon açýp bu sözcükleri söylemekte...Üzülmemek elde mi? Gecenin bir yarýsý bu konuþma hangi anne ve babayý üzmez ki? Ki þehirler arasý mesafeyi de düþünün...Yavrunuza o an ulaþamýyorsunuz...Ona dokunamýyorsunuz...Bu manevi acý diner mi? Bu yürek burkan sýzý nasýl diner? Sabahý nasýl ettim? Saatler nasýl yavaþ geçti, anlatýlamaz... Uzun zamandýr aracým kapýmda yatmaktaydý. Niçin mi? "Fenni muayenesi yapýlmamýþ..." "Vergi borçlarý ödenmemiþ..." " Kaskosu hiç mi hiç yok..." "Benzinin damlasý aylarca damlamamýþ deposuna..." Vs, vs, vs... Bütün bunlarý ardýma katýp, "Total Benzinciye" kredi kartýný uzatýrsýnýz ve doðruca oðlumun üniversite okumasý için uðurladýðým þehre bas gaza... Allah'tan radara yakalanmadým. Hastane merdivenlerini ikiþer, üçer aþýp da oðlumu hem oksijene hem delinmiþ ciðeri ile hortumlar içinde görmek beni nasýl ayakta tutabilir ki? Kendime geldiðim zaman, soluðu dr yanýnda aldým. "Emine Haným, oðlunuzun ciðeri sönmüþ. Üþütmüþ...Sigara tetiklemiþ...Ameliyat olmaz ise diðer ciðerine de geçebilir..." Eee, "ne yapýlacak?" "Olsun ameliyat, oðlum kurtulsun..." "Hocayla görüþmelisiniz, biz taburcu edeceðiz, hýoca öyle söyledi." Allah'ým, çýldýrmak iþten deðil!.. "Peki bu hoca nerede, nasýl görüþebilirim?" Efendim, saatlerce hocanýn hastanedeki kapýsýnda, dokuz doðuran insanlar gibi tur atýp bekledik. Yorgunluk, uykusuzluk ve üzüntü yaný sýra bir de "belirsizlik" ve "çaresizlik" de eklenince midem kasýlmaya, yanmaya baþladý. Yýllar önce ülsere baðlý geçirdiðim mide kanamasý, tekrar olursa, yandýk ki ne yandýk! Bulunduðum yerde bir sürü konuþmalar ve hocayý beklerken dinlediðim hastane öyküleri beni daha da germiþti. Ani bir kararla yeniden hocanýn asistanýna koþtum: "Dr Bey, hocayý göremedim, uzun yoldan geldim, kalacak yerim de yok, bu genç üniversite okumakta, ameliyat olmaz ise riski var demiþtiniz, ölüm korkusu çöktü içimize, ne yapmalýyýz?Hocayý bulamadýk, bize öneriniz nedir?" Bir alay düþünce ve kaygýlarýmý asistan dr a ilettiðim halde "buz" gibi bir ifade ile bana; "Hastanemiz çok yoðun sizin oðlunuz kanser deðil, eðer özel ameliyat istiyorsanýz, hocanýn muayenehanesine gitmeniz gerekiyor..." Hoppalaaa!...Bu da nereden çýktý? Özel ameliyat mý? Oðlum acil kaldýrýlmýþ, ve hapþýrsa tüm ciðeri söner, ölür diyorsunuz...Bu nasýl iþtir?Ýlla akciðer kanseri mi olmasý gerek, bu hastanede ameliyat olmasý için? Yüzünde hiç bir ifade deðiþikliði olmayan dr, oðlumun akciðerine takýlan dreni ile bizi taburcu etti. Elimize de bir reçete tutuþturup, "güle güle" dedi. "Kala kaldýk mý, Nazi Kampý gibi hastanede?" Ve kredi borçlarýmýza mý küfür etmedik, "Key" ödemelerini ödemeyen Hükümete mi sövmedik, oðlumuz, ciðerimiz her an ölecek ve biz þoklardayýz... Bu duygusal girdap içinde yola çýktýk. Edremit'e nasýl geldim Allah bilir. Hastanede Göðüs Hast. Uzmanýna oðlumu muayene ettirdim. Oda "ameliyat" dedi. Servisi olmayan bir doktordan çare umuyorduk. O da þaþýrdý. Tek çaremiz ellerimizi açýp dua etmekti. Saðlýklý düþünemiyorduk... Ertesi gün bilgisayarý açýp, hastane ve bu ameliyatý yapacak doktorlarý aramaya koyuldum. Bir yandan da "oðlumun üniversitesi yarým kalmasýn, bir an önce ameliyat olup saðlýðýna kavuþsun" düþünceleri ile üniversiteye yakýn "kiralýk" evler arama düþüncesi ile emlak danýþmanlarý telefonlarýný kayýt ediyordum. Ýlk numarayý çevirdim. Emekli bir öðretmendi. Kadýndý. Hele ki; "Hanýmefendi, benim de bir kýzým ve bir oðlum var, okumaktalar, her ikisi de þehir dýþýndalar, gelin size kendi evimi vereceðim, oðlunuza de en iyi doktoru buluruz, ben doðma büyüme buralýyým..." demez mi? Adý Nebahat idi. Ve beni hiç görmeden, bana inanmýþ, beni anlamýþ, bana yardým elini Bursa'dan uzatmýþtý. Allah'ým, bu bir mucizeydi!..Aðlayayým mý, güleyim mi? Þaþýrdým, bir an!.. Sesimin titremesine engel olamamýþtým. Tek söylediðim cümle þu oldu: "Bana izin verin, aðlayacaðým..." Emine Piþiren/Bursa/24.12.2008 Not: Oðlum þimdi saðlýðýna kavuþtu. Nefes alýyor. Evimi okuduðu þehre taþýdým. Böylece ona eskisi gibi yemek piþirecek ve temel gereksinimlerini karþýlayacak anne-babasýyla ayný havayý soluyacak, güvenli bir evi olacaktý. Çocuklarýmýzý okumaya uðurluyoruz ve nelerle karþýlaþýyoruz? Rab'bim kimseye bu acýyý göstermesin...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |