Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Akçay’a vardýðýmda, evime gitmek istemedim. Eþime ne diyecektim? Onun üzülmesi demek, tansiyonu yükselmesi demekti. Otuz yýllýk hayat arkadaþýmla artýk bir can olmuþtuk. Sürekli ayaklarýmýn þiþmesinin bir hastalýk sebebi olduðunu, kanamamýn önemli olduðu, kendimi çok ihmal ettiðimi söyleyip duruyor, daha da ileri giderek “ölümü gör bak” dememiþ miydi? Þimdi söylersem bana “bak gördün mü, sen iþte bu kadar anlayýþa sahipsin, herkese koþar ama kendin için yetersizsin…” gibi sözlerle kafama kakmayacak mýydý? Ben bu düþüncelerle minibüsten Sarýkýz” duraðýnda indim. Nevin adlý arkadaþýma uðrayýp, duyumsadýðým acýyý azaltacaktým. Eþime de beyaz yalan söyleyip, pazartesi ameliyata tek baþýna gidecektim. Öyle ya, doktor lazer ile alacaktý. “Yarým saatlik iþ”, dememiþ miydi? Nevin evdeydi. “karabiberim” dediðim küçük kýzý Melisa kapýda sevinçle karþýladý beni. Onu öpüp kokladým. Nevin yalnýz deðildi evinde yatýlý Azerbaycan’dan konuklar vardý. Bir süre sonra içimi onlara akýttým. Bazen insan hiç tanýmadýðý insanlarla dertleþtiðinde yüreðinin acýsýný hafifletmek ister ya, iþte öyle duygularla zamaný tüketiyordum. Nevin gerçeði öðrenince sarýldý ve aðlaþmaya baþladýk. Þu sözleri hiç unutamam, bana yani ruhuma merhem olan sözlerdi. “Emoþ, üzülme. Allah seni görüyor, sen herkese koþan birisin, inanýyorum ki, Allah da sana koþacaktýr, pazartesi ben yanýnda olacaðým, sen hiç merak etme, en kötü günlerimde sen nasýl yanýmda oldun, þimdi de býrak ben yanýnda yer alayým…” Arkadaþým Nevin’den hafiflemiþ bir þekilde çýktýðýmda hava karamak üzereydi. Cep telefonumu kapamýþtým. Eþimin arayacaðýný tahmin ettiðimden açmýyordum. Kendimi toparlayýp, daðýlmýþ parçalarý tek tek yerine takan tamirhane iþçileri gibiydim. Kendimi sahile dar attým. Ýçime körfezin iyot kokusunu soludum. Sigarayý býrakalý tam sekiz sene olmuþtu. Olsaydý baþlar mýydým? Ýçer miydim þimdi? Sanmam, içmezdim, çünkü doktor ne demiþti; “Sigara, tiner, boyadan uzak dur…” Yaþamak yaným aðýr basmýþtý ve ona demiþtim ki; “Doktor, Aðustos 14’ünde þiir etkinliðimiz var, ona sað çýkart beni yeter…” Þaþýrmýþtý belki de hiç tanýmadýðým doktor; “Siz þair misiniz?” diye sormuþtu. “Eh, þair olmak üzereyim ama körfeze gelecek þair ve yazarlarý aðýrlama telaþýndayým doktor bey” demiþtim. Eve, gün kýzýl eteklerini topladýktan çok sonra, yýldýzlar pýrlanta gibi belirdiðinde gittim. Ýçeri girmeden önce gökyüzüne sarýlýr gibi kendimi kucaklamýþtým. Soðukkanlý olacak ve eþime “bir þeyim yokmuþ” diyecektim. Nasýlsa elimdeki Latince týp raporlarýndan da anlamazdý, bakmýþ olsa bile… Eþim “pazartesi sonografi çektirmem lazým” sözlerime kanmamýþtý. Yemin billâh ettirip, gerçeði öðrendi. Oðlum eve geldiðinde; baba oðul bu iþin ciddiyetini, baþ baþa verip görüþüyorlar ve internette “mesane urlarý” hakkýnda araþtýrma yaptýklarýnda, ben yatak odama çekilip, kendi kaderimin bana neler getireceðini düþünürken, uyuya kaldým. Çocukluðumdan beri benim bu uykuya varýþým, genelde çok üzüldüðüm ve yüreðim acýdýðý zamanlarda olurdu. Sanki sorunlarýmý çözen sedatif bir kaçýþtý… Temmuz ayýnýn sonuydu ve yazýn en sýcak günlerinden birini yaþarken ameliyat oldum. Gözlerim, aldýðým az bir narkozla kapandýðýnda, tek anýmsadýðým þey doktorumun; “Beklediðimden de büyükmüþ, üç santim deðil bu en az dört buçuk veya beþ santim boyutunda, eþine verin bunu hemen patologa götürsün. Eþim, patologa götürmüþ. Sonucu aldýðýnda da benden gizlemiþti. “Derin kasa iþlemiþ habis olan kanser…” Derler ya “kadýn bir kez doðurur ama erkek dokuz kez doðururmuþ” iþte öylesi bir heyecanlý üzüntüler içinde koþturup durmaktaydý, sevgili eþim. Aldýðý kötü sonuç ve doktorun vermiþ olduðu karar, “Baþka bir patologa çabuk götür, aksi halde bu patolog raporuna göre mesaneyi derhal almam gerekiyor…” diye söylemesi, eþimi daha da üzmüþtü. Emine Piþiren/Bursa 23.11.2009 Devam Edecek
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |