ÝSKENDERUN’DA KÜLTÜR SANATIN GELECEÐÝ ÜZERÝNE

Gazete yazýlarýna okur tepkisi daha çok “sözlü” biçimde sohbetlerde ortaya konduðundan, bunlarý derlemek, yazýya dökmek mümkün olmuyor çoðu zaman. ‘Ses gazetesi’nde yazdýðým yazýlarýn Ýskenderun kültür, sanat ve tarihiyle ilgili olanlarýndan bir kýsmýný internet ortamýnda da( http://iskenderunforum.com ) deðerlendiriyorum. Yerel seçimler sadece yerel yöneticileri deðiþtirmez, yeni kültürel ve sanatsal faaliyetlere, yeni bakýþ açýlarýna da kapý aralar. Bu yazýmýz da Ýskenderun’da geleceðin kültürüne yön vereceklere ‘bir sunum’da bulunmak istedik bu çalýþmamýzla. Ýncelenirse katkýsý olacaðý kanýsýndayýz.

“Ýskenderun’a Ýki Mektup Var” yazýma Sayýn Doðan Günay’ýn ekledikleri þöyle: “Cem Erman akranýmdýr, tanýrým. Altmýþlý yýllar için anlattýklarýný okuyunca, o günleri sanki tekrar yaþadým.
Kral Bilardo, daha sonralarý Ali Baba biz delikanlýlarýn uðrak yeriydi. Bir kaç ay önce sadece manevi destek amacýyla gittiðim bir parti kongresinde, Ýskenderun'dan geldiðimi öðrenen ve Ýzmir'de yaþadýðýný söyleyen bir bey, "Ali Baba'nýn oðluyum. Adým Ýskender" dediðinde; karlý Ankara sabahý, sýcak duygularýmýza tanýk olmuþtu.
Nostalji yapmak, belli bir yaþtan sonra herkesin ortak özelliði.
Ah! eski günler...
Ama þunu da sormadan edemiyorum: Acaba sahiden eski yýllarýmýzý mý, yoksa kayýp giden gençliðimizi mi özlüyoruz.
Ali Bey'in rahmetli olduðunu yazýnýzdan öðrendim. On yýl önce dostumuz Zafer Kutlu ile Sarýmazý'da evinde ziyaret etmiþtim.
Kemal Bey, bir yazýnýzý okuyunca önce sizi telefonla aramýþ ve daha sona kitapçý dükkanýnýza gelmiþtim.
Yazýnýzýn baþlýðý " Birer birer eksiliyoruz" idi. Yazýnýzý nemlenen gözlerimle okumuþtum.
Eksilmeye Devam Ediyoruz.

Ayný yazýya soyadýný yazmayan “Mehmet” isimli okuyucunun açýklamasý ise þöyle: ilgiyle okundugunuzdan heberiniz olsun diye sizlere ayrica tskrler ediyorum kemal bey , dogan günay . yazmis oldugunuz en kücük cümle dahi bizleri mutlu ediyordur, nedenide sizin bu sehirdeki deneyiminiz , bizlere isik tutacaktir eminim . sizlere saygi ve hürmetlerimi iletiyorum , hosca kalýn
“Ýskenderun’da Sosyal Aktiviteler” konulu yazýma, Sayýn Serhan Genç’in, aþaðýda ki destek yazýsý beni çok etkiledi. Yoðun duygular içinde yazýldýðý belli olan bu yazýyý olduðu gibi aþaðýya aktarýyorum: Kendisine teþekkür ediyor, saygýlarýmý, sevgilerimi sunuyorum.

“Kemal bey yazýlarýnýz ilgiyle takip ediyorum..
aslýnda bu ilgimizi yorumlar ya da eleþtiriler yazarak göstermemiz gerekiyor ancak nedense ben þahsým adýna
böyle güzel anlamlarla süslenmiþ, iyi bir anlatýmýn altýna yorum yazma cesareti gösteremedim bugüne kadar..
Yazdýklarým imla bakýmýnda kusursuz ve anlam bakýmýndan da dolu dolu olmalýydý ki, yazdýktan sonra 'yanýtla' butonuna týklayabilmeliydim..
nedense bu sefer gözümü kararttým ve birkaç þey karalamak istedim kendimce..
Ýskenderun'da kültürel geliþme konusu ana tema olunca tutamadým kendimi ister istemez..
Þöyle bir kuþbakýþý Ýskenderun'a baktýðýmda..Hmm..Güzel memleket..
Öncelikle derli toplu yerleþim dikkat çekiyor - merkezde -..
Tertemiz yollar..Yamasýz..Çukursuz, pürüzsüz bir karayolu aðý..
Yaþam seviyesi görünüþlerinden iyi olduðu belli olan insanlar..
Sanayi..
Para..
Dopdolu, zenginlik seviyesi yüksek, modern bir kent..
Saðlýk sektörü geliþmiþ..
Turistik geliþime elveriþli..
Evet evet..Alelade bir ilçe deðil de, çoðu ilimizden bile büyük, gayet güzel bir izlenim yaratýyor benim büyükþehirler görmüþ Adanalý gözümde..
Pek ya bu kadar güzelliðin arasýnda kültürel geliþme?
2!
Evet..Bence 10 üzerinden 2!
Benim ilgi alanlarýmýn baþýnda tiyatro geliyor..
Sonra sinema..Gerisini istemek zaten 'extra' olur Ýskenderun'da..
Bu kadar ferah ve aydýnlýk bir yaþamýn sürdüðü -abartý deðil- böyle bir kentte 'kültürel geliþim'in
pek pek pek az olmasý, gerçekten vasat bir durum..
Devlet tiyatrosu yok!
Özel tiyatro yok! -daimi çalýþan-
Belediye tiyatrosu yok!
En azýndan bir oda tiyatrosu, o da yok!
Peki ne yapýlýr bu þehirde? Ýnsanlar nereye giderler kültürel açlýklarýný yatýþtýrabilmek için?
Ben burada okuyan ve kendini buralý gibi hisseden Adanalý bir birey olarak bu duruma çok üzülüyorum..
Evet..
Oyun çýkmýyor deðil..Elbette çýkýyor..
Ama bileti 30-40 lira olan ve sadece yüksek! kesimin kasýla kasýla gittiði oyunlara sizce halk
raðbet gösterir mi?
Halkýn raðbet göstermediði oyunlar þehrin kültürel geliþmine katkýda bulunur mu?
Evet, bileti 5 lira olan oyunlar da çýktý..
Ama onlara da 40-50 kiþi gitmedi mi? Oyuncu da, oyun da rezil olmadý mý?
Peki burada görev kime düþüyor?
Ýki suçlu var..
Yetkililer ve halk!
Yetkililer bakýmýndan olayýn ne durumda olduðu zaten ortada..
Halk için ise oturmamýþ bir sanat kültürü bu durumun en büyük sebebidir..
Sinema salonu sadece 'Recep Ývedik' ile 'arog' ile doluyor..
Daha fazla yazmak istiyorum ama sanýrým uykum geldi.. “

Ayný yazýya “jutenyam” rumuzlu forum yöneticisinin açýklamasý ise þöyle: “Ýskenderunda bu konuda daha önce gerek beným gerekse forumdaký dýger arkadaslarýn serzeniþi olmuþtu...bu yönde bir talep ve kapatise olmasýna ragmen neden kulturel ve sosyal falýyetler yok dýye....
Birde tabi bu halka erva görülen uc bes tane popüler sanatcýnýn gelýp anýt alanýnda konser vermesýnýn býr kulturel falýyetmýs gýbý býzlere sunulmasýný ben hazmedemýyordum..

Son zamanda bu yöndeki gelýsmeler sevýndýrcý.. özellýkle sýzýn sahsýnýzýnda bazý katkýlarýný gururla takýp edýyoruz..
Unutmadan býde yerel secýmler öncesýnde secým vaatlerýnde bulunan secýlmýs baskanýnda gerceklestýrmesýný dusundugu projeler varsa sabýrsýzlýkla beklýyoruz...”

“Trene Özlem: Ýskenderun’dan Adana’ya Yolculuk” araþtýrma yazýma ;”sor” rumuzuyla gelen bir yazý:

“yýllarca hizmet vermiþ trenimizi bir çýrpýda aldýlar fakir olan insanlarýn hayatýný zorlaþtýrdýlar bence devlet amme hizmeti yapar mersin halep treni oldu ankara eskiþehir hýzlý treni oldu neyazýkki bizim var olan trenimizi aldýlar bunada biz iskenderunlular olarak hiç tepki göstermedik neyazýkki zaten bizler hep duyarsýz oldugumuzdan dolayý”

Gene ayný yazýya, “alex71981” rumuzuyla katký veren okuyucunun nostaljik yazýsý oldukça duygu yüklü: Sanki bir destan okur gibi, sanki bir aðýt okur gibi aldý, sardý çekti içine beni:

“Trenle yolculuk... Ah bir özlemiþim senin kalkýþýnýn saatini beklemeyi, peþpeþe duran yolcu vagonlarýnýn çarpma sesini, makinistin kalkýþýný belirten kulak çýnlatan sirenini, giderken bir müddet sonra týkýr týkýr diye çýkan ray seslerini, bir annenin ayaðýnda çocuðunu salladýðý gibi sallanarak uyumayý, seni paylaþmayý, vagonlarý arasýnda bir sigara içmeyi,gezmeyi, dolaþmayý, ellerini cam kenarýna yastýk yaparak baþýmý koyup güzelim memleketimin topraklarýný seyretmeyi, her bir istasyonda bir simitçiden simit ayran alýp yemeyi, bayramlarda ailece seninle bayramlaþýr gibi seyahat etmeyi, hani biletçi gelir “biletler “ diye seslenir ya iþte o sesleniþi, hiç aklýma gelirmiydi ya o özlenirmiydi bilmem ama umumi yerde haceti gidermeyi bile ben onu da özledim. Ayýrdýlar seni benden, aldýlar elimden, hani bir çocuðun elinden alýrsýn ya oyuncaðýný karmaþýk bir duyguya kapýlýr, iþte o çocuk gibi öyleyim þimdi. Bir yanýmdýn sen, bir parçam olmuþtun artýk. Nasýl bir insan kendi bir parçasýný kaybetmek istemez ya bende seni öyle kaybetmek istemedim. Tek baþýnaydým, kocaman dünyada sanki, iþte o an haykýrýp birilerine seslenmek istedim ama cevap veren olmadý.Gücüm tükendi bitkin düþtüm, yýðýlý verdim oracýða. Yoktun artýk, gezmeyecektim seninle bir müddet, belki de asla…!
Ali Koca
yýllarca hizmet vermiþ trenimizi bir çýrpýda aldýlar fakir olan insanlarýn hayatýný zorlaþtýrdýlar bence devlet amme hizmeti yapar mersin halep treni oldu ankara eskiþehir hýzlý treni oldu ne yazýkki bizim var olan trenimizi aldýlar buna da biz iskenderunlular olarak hiç tepki göstermedik ne yazýkki zaten bizler hep duyarsýz oldugumuzdan dolayý
ali
“Ýskenderun’da Kitapçý Olmak” adlý yazýma gösterilen yazýlar þöyle: Sayýn Ali Çamdalý klavyedeki harflere dokunmuþ parmaklarýyla bir bir:
“Kitap okumanýn, okutulmasýna önayak olmanýn ve bunu yaparken karþýlaþýlan zorluklarýn en güzel örneklerinden birini vermiþsiniz. Dediðiniz gibi; geliþmiþlik kültür ile de ilgilidir. Kültürüne gerekli önem vermemek, sadece teknolojik geliþmeyi getirir. Toplumsal anlamda kitap okumak; entelektüel olmakla eþ anlamlýdýr. Ancak "tüketim" üzerine gidildikçe, kültürel olarak yapýlmasý gerekenler yapýlmadýkça, geliþme hep topal kalacaktýr.

Ülkemizde belirli bir "Kültür Politikasý" olmadýðý için, gençlerimizi kültürümüzün zenginliði ile yoðuramýyoruz. Bu da deyim yerinde ise "içi boþ bir nesil" hatta nesiller yetiþtirdiðimiz anlamýna geliyor. Burada kendi geliþimleri için uðraþan çalýþan gençlerimizi tenzih ediyorum tabii ki.

Sizin de dediðiniz gibi, gelecek olan politikacýlar, umarým Ýskenderun'da kültür ve sanata gereken deðeri verip, olmasý gereken yere taþýrlar.”
Ýlkay123 rumuzlu Ali bey þu dileklerde aþaðýda ki notu yazmýþ:
“Kültüre, kültürüne deger vereceklerin, okumanin güzelligini, okmayi sevenlerin artmasini isteyenlerin secilmesi dilegiyle...oyumuzun degerini bilelim...Iskenderun gibi bir yerde;Belediye nikah dairesi, eski adi Kültür sarayi olan bu yerde bu olayin yasanmasi yarinlarimizin nasil tehlikede oldugunun kanitidir...
Yine ayný yazýya yurt dýþýndan polonyad’dan güç katan Celal Mavi mektup gibi döþemiþ yazýsýný:
“Kemal abi ben celal...eski mahalleden yazini okudum ve yorum yapmak zorunda hissettim kendimi...avrupaya yerlestim biliyorsun...burada evsiz ve kimsesizlerin fazlaligi akillara ziyan...su kadarini soylemek istiyorum..elinde kitabi olan ve altgecitlerde hayat mucadelesi veren evsizler ellerinde saraplarla gezen ayasslarin tam 5 kati...bunu istatistikler diyor..adamin evi yok barki ailesi yok elinde yiyecek ekmegi yok ama sokagin basinda yattigi yerin basiucunda onlarca kitap...ilk gordugumde sakayla karisik heralde usuyorlardir yakmak icin bu kadar kitaplari var dedim kendi kendime ama is öyle bizim tr deki gibi deil...adam dunyasini kaybetmis ama elinden kitabi hala dusmemis,,,yani bunun bizim tr de yasaklarla onun bunun emri ile kaldirilip toplatilmasiyla ilgili degil..biz ulusca kitap sevmeyen ve okumayan bir milletiz..okuyanimizda ya solcudur ya aydin yada devrimci yada yada prof dr...herseyin basi kitap okuma aliskanligimiz olmadigi icin tr de kitap isi ile ugrasmis ve bu ise mesakatla baglanmis insanlara sabir diliyorum..kitap okumak gonul isidir sabir isidir merak isidir ilim isidir...ama butun bu meziyetlr malesef gokten basimiza dusmuyor yada herhangi bir markette satilmio...cocukken aileden verilio...”
saygilar
C.Mavi
Son olarak yerel seçimler öncesi yazdýðým “Seçim ve Özlenenleri Beklerken” isimli yazýma gelen eleþtirel bir yazýyý “jutenyam “ rumuzlu okur göndermiþ köþeme: “Kemal bey özellikle yazýlarýnýzý ilgiyle takip ettiðimi Ýskenderun’a dair fikir ürettiðiniz içinde ayrýca teþekkürlerimi bildirmek istiyorum..

Gelelim seçim ve Ýskenderun’a dair yazýnýza;yazýnýzýn baþlangýç kýsmýný büyük bir keyifle ve görüþlerinize katýlarak okuduðumu söylemek istiyorum(Kapitalizmin çöküþü,içinde bulunulan genel durum ve Ýskenderun un turizm böylesi olmasý ile ilgili kýsým)
Ancak Ýskenderun a dair yapýlmasý gerekenlerle ilgili yerine getirecek olan önermeniz konusunda ayný fikirde olmadýðýmý belirtmek istiyorum.(Bu güzel durum deðerlendirmeniz ardýndan yazýnýn sonunda bir baþkan adayýna baðlanmasý..)
Evet çökmez tükenmez denen ve yeryüzünde büyük acýlara sebep olan kapitalizm sonunda çöküyor, bu bir nebze sevindirici bir durum ama yerine ne gelir durum neyi gösterir bunu þimdiden kestirmek sizinde belirttiðiniz gibi mümkün deðil…
Gelelim yazýnýzýn son kýsmýyla ilgili eleþtirdiðim kýsmýna; fabrika açýlmýyor veya Ýskenderun sanayi þehri deðil diye belirtmiþsiniz fakat kendi organize sanayi bölgemize baktýðýmýzda bu durum hiçte öyle olmadýðýný görmekteyiz.Mesela Dörtyol da deniz kenarýnda yine büyük bir holdingin yabancý ortaklýðýyla büyük bir giriþimi var..(Bunu da portakal aðaçlarý kesilerek tarým bölgesi yok edilerek yapýyorlar)Yine ilerde bir Erzin de diðeri Ýskenderun yakýnlarýnda nükleer santral kurulacaðý söylenmekte..Yani malesef ki Ýskenderun giderek sanayi bölgesi olma yolunda ilerliyor..Ki bir Ýskenderunlu olarak benim temennim turizm ve üniversite þehri olmasý gerektiðidir..
Ýskenderun denize iskeleleri olan,kýyýsýna yatlarýn konakladýðý bir marina ve hemen anýtýn arkasýndan kalkýp Arsuz’a kadar deniz gezileri ,üniversite öðrencilerinin taleplerinide karþýlayacak þekilde kültürel ve sanatsal faaliyetlerin düzenlenmesi bunlar benim görmek istediklerim..
Fakat sadece sizin ismini zikrettiðiniz aday deðil hiçbir adayýn projeleri içerisinde göremiyorum.
Kaldý ki sosyal demokrat görüþün ülke genelindeki sorunlara çözüm üretemezken yerel yönetimlerde de çözüme ulaþacak adýmlar attýðýný göremiyorum..(Nurettin Sözen in yýllarca Ýstanbul’a su sýkýntýsý yaþattýðý,bu seçimlerde Murat Karayalçýn’ýn çok eleþtirdiði partiden aday olmasý vs…

Son olarak bir Ýskenderunlu olarak Ýskenderunlu olarak þehre yeni ivme kazandýracak þehri turizm ve eðitim açýsýndan kültürel ve sanatsal faaliyetlerin eksikliðini de giderebilecek ve tüm bunlarý yaparken Ýskenderun da yaþayan halkýn düþüncelerin ide göz önünde bulunduran yetenekli ve demokrasiden vazgeçmeyen, Ýskenderun un farklýlýklarýný ayrýþtýrcý unsur olarak deðil tam tersi yapýcý ve geliþtirici bir belediye baþkanýna kavuþmasý dileðiyle…”