..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğallık sahip olunan değil, kazanılması gereken bir erdemdir. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Kâmuran Esen




25 Ağustos 2002
Oynatmayalım Uğurcuğum!  
Kâmuran Esen
Futbola çok meraklıyım. Bir bayan olarak futbola olan - belki de aşırı -merakım bazılarını şaşırtır bile. Şaşırmaları, futbolun erkek oyunu olmasından kaynaklanıyor sanırım. Oysa ki ben, bayan mankenlerin sunduğu mayo defilelerine erkeklerin


:DAEF:
Merhaba!
Futbola çok meraklıyım. Bir bayan olarak futbola olan - belki de aşırı - merakım bazılarını şaşırtır bile. Şaşırmaları, futbolun erkek oyunu olmasından kaynaklanıyor sanırım. Oysa ki ben, bayan mankenlerin sunduğu mayo defilelerine erkeklerin daha fazla ilgi gösteriyor olmalarına hiç şaşırmam. Her neyse, ben konuya döneyim.

Futbol maçlarını izlemeyi çok severim sizin anlayacağınız. Süper lig maçlarını izlerim. Avrupa liglerinin, televizyonda yakalayabildiğim tüm maçlarını izlerim.Tabii ki, milli maçları hiç ama hiç kaçırmam. Bunlarla da yetinmem. Maçların yorumlarını da izlerim.

Yorumları izlerken; maçları yorumlayanların, top koşturan futbolculardan daha fazla yorulduklarını(!) düşünürüm. Maçtan önce, olasılıklar üzerinde konuşurlar. Maç sırasında konuşurlar. Maç sonrası da izledikleri futbol hakkında konuşurlar. Futbolcuları, teknik kadroyu, yöneticileri, hakemleri eleştirirler de eleştirirler. Ya da bazılarını göklere çıkarırlar.Bunları dinlerken şaşırırım bazen. Hani maçı izlemesem, neyse. Sanki benim izlediğim maç başka, onların yorumladığı maç başka bir maçmış gibi gelir. Bu kişilerin işi bu. Eleştirmeleri doğal. Ama bazen, bazılarının çizmeyi çok aştıklarını düşünürüm. Nasıl mı? Bakın anlatayım:

Bu yorumcular, maça ait görüntülerden yararlanırlar yorum yaparken. Bir takımın diğer takıma attığı golün ofsayt olup olmadığını anlamak için, defalarca görüntüyü izlerler. Ama golün ofsayt olup olmadığına bir türlü karar veremezler. ”Oynatalım Uğurcuğum” derler, görüntü tekrarlanır. Sonra bir daha bir daha. “Bir de ofsayt kamerasından izleyelim.” Derler. Bir kez daha izlerler. Üstelik genelde maçı stadyumda izlemişlerdir. Ancak izledikleri yerden, hakemin kararının doğru olup olmadığına karar verememişlerdir. Yorum yaparken, görüntüleri defalarca izledikleri halde ne “ofsayt” diyebilirler, ne de “ofsayt değil”. Sonra “Bir de ofsayt kamerasından izleyelim.” derler. Ve kararlarını ancak öyle verebilirler.

Mazaallah, geçerli sayılan gol eğer ofsaytsa, hakemi yerden yere vururlar. Saniyede karar vermek zorunda olan hakemin hata yapabileceğini düşünemezler, düşünmek istemezler. ”Biz, görüntüleri defalarca izledikten sonra ancak karar verebildik. Hakem ne yapsın! Hakemlerin, bizim gibi görüntüleri geriye alıp, pozisyonu yeniden değerlendirme şansları yok . Onların bir Uğurları, İsmailleri yok.” Demezler.

Elbette ki hakemlerin, yorumcular gibi, görüntüyü tekrar tekrar izlettirecek bir Uğurları yok. Ofsayt kameraları yok. Sevgili yorumcular! Bırakın şu, yok “Oynatalım Uğurcuğum”, yok “Başa dön.”, yok “Bir de kale arkasından izleyelim”, yok “ Ofsayt kamerasının görüntülerini izleyelim.” Lâflarını. Siz de, aynı hakemler gibi, ilk izleyişte karar verin bakalım. Bir defa olsun; “Oynatmayalım Uğurcuğum. Ben ilk izleyişte, bakalım karar verebilecek miyim , ofsayt var mı yok mu ?” sorusunu sorun kendinize.

Haydi sevgili yorumcular! Uğurcuğunuz tekrar tekrar oynatmasın da, göreyim sizin kararınızı. Hiç hatasız maç yönetmek o kadar kolay mıymış, anlarsınız o zaman. Görüntüler önünüzde,ekranda size “sus” diyen de yok, suçladığınız kişi orda yok. Yani tüm olanaklar elinizde ve akan sular hep sizden yana. Eeeeeee! Ne demiş atalarımız: ”Ağa güçlü olunca, maraba (ya da “kul”) suçlu olur.

Oynatmayalım Uğurcuğum, oynatmayalım. Ki görelim yorumcuların yorumunu. Bakalım "Turp elle mi çıkıyormuş, yoksa belle mi?"

.Eleştiriler & Yorumlar

:: '' Ögretmen Dedigin Sizin Gibi Olmali ''
Gönderen: Hasan Sami EMIROGLU / Almanya / Düsseldorf
29 Ağustos 2002
Sevgili ögretmenim Kâmuran ESEN. \'\' Oynatmayalim Ugurcugum!\'\' adli yaziniz bence mükemmel.Az bile yazmissiniz.Bunlari ve bunun gibileri, yerden alip yere vuracaksin! Cünkü hicbiri görevlerini dogrudürüst görevlerini yapmiyorlar... Varsa yoksa, üc büyükler.Digerleri onlar icin " CEREZ " takimi... Ögretmen dedigin sizin gibi olmali. yani Dünya ile iliskilerini koparmamis... Sizin gibi ögretmenlere cok ihtiyacimiz var... Yüreginize, kaleminize saglik... Calismalarinizda basarilar dilerim... Esenkalin.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Memleket Meselelerinden Size Ne? Konumuz Magazin!
Züğürt Tesellisi
Duyarsız Basını Kınıyorum / Eleştiri

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumumuzun Kadına Verdiği Değer
Kâmuran Esen Shov (!)
Kitap, Sehpa Olarak Nasıl Kullanılır!
Atatürk'ü Anlatabilmek
Şarkı Sözü Yazarı Olmaya Karar Verdim
Kütüphanelerimizin Hazin Durumu
Ahilik ve Düşündürdükleri
Evli Çiftler Nasıl Piknik Yapar
Bir Köşe Yazarının Özellikleri
Bir İzedebiyat Yıllığı Alır Mıydınız?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.