Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Bir dakika sus! Söylenmekten, şikâyet etmekten, dedikodu yapmaktan, kendini anlatmaktan, beğenmezlikten, soru sormaktan, dizi izlemekten, temizlik yapmaktan vs vs den vazgeçmek sana çok zor gelecek ama hiç yapmadığın yapamayacağın yap ve beni hayatında ilk defa dinle, zor olsa da anlamaya çalış. Senden özgürlüğümü talep ediyorum. Bi sus, araya girmeye çalışma, burun kıvırma, kaşlarını çatma, kelimeleri ağzında geveleme, kafanı sallama, sakin ol. Gevşe, kendini rahat bırak. Saldırı oklarını ilk defa da olsa şöyle yanına indir. Ayakta kaldın şöyle bir otur. Derin nefes al. Kalp atışlarını ritmini biraz düşür. Söyleyeceklerim çok uzun değil. Detaylı açıklamalara girmeyeceğim. Kafan karışmasın diye maddeler halinde anlatacağım. Kısa öz anlatmaktan belki iyice anlamakta zorlanacaksın ama elimde başka bir şey gelmiyor. Anlaştık mı? Öyle kötü kötü bakma. Gözlerin yine de anlat bakalım diyor. Öyleyse iyi dinle bakalım: 1. Beni sevginle boğma. Sevgin bencil bir hal aldı. O sevgide ben yokum. Senin beklentilerin, bir türlü doymak bilmeyen egodan başka bir şey yok. Sen hesapları hep kendine göre yapıyorsun. Doğrular hep senin doğruların. Yanlışlar nedense hep benim yanlışlarım oluyor bu sevgide. Sen mükemmeli oynuyorsun, ben kusurlu olanı. Senin sevgin ve benliğin mükemmel değil anla… 2. Senin dışında bir dünyamın da olacağını bir düşün. Bırak yakamı. Yirmi dört saat senin eteğinin dibinde olmamı bekleme. Benimde kendime ait sevdiklerim. Hoşlandıklarım, yapmak istediklerim var. Sadece senin istediklerini yapmak istemiyorum. Sırf sen mutlu olacaksın diye, ben neden sevdiğim şeylerden vazgeçmek zorunda kalıyorum. Sen hiç vazgeçiyorsun sevdiklerinden. Tek taraflı olmayı bırak. Bu hayat ikimizin. Bile bile mutsuz olmamı sevinme artık. İçten içe gülmeyi, zafer nidaları atmayı bırak. Sevgimi bencil amellerine alet etme artık. 3. Her yerde neden beni çekiştiriyorsun. Şikâyet ediyorsun. Böyle yapmakla eline ne geçiyor. Hep mızmızlık yapıyorsun. Vazgeç bu tutumundan. Benimle ilgili atıp tutmak seni rahatlattırıyor mu? Egonu tatmin ediyor mu? Beni kötülemek neden o kadar hoşuna gidiyor. Sanki sende hiç kusur yok. Sen hiç yanlış yapmıyorsun. Yoksa böyle yaparak suçluluğunu mu izliyorsun. İzlemene gerek yok ben seni olduğu gibi kabul ediyorum. Sende öyle kabul et. Sağa sola saldırmaktan vazgeç. Ben günahkâr olurken sen sanki sütten çıkmış ak kaşıkmışsın rolünü bırak. Beni yirmi dört saat gündemde tutma, başka şeyler düşün, ilgilen, hayata dair bir şeyler yap. 4. Yakamı biraz bırak da kendime zaman ayırayım. Dinleneyim. Yorgunluğumu, stersimi atayım. Odama çekileyim. Kendimle biraz kalayım. Neden korkuyorsun kendimle olmamdan. Arkadaşlarla olmam sana neden rahatsızlık veriyor. Derdin nedir? Neyin peşindesin? Sen istediğin gibi hareket ederken, bana karışma edasıyla dolanırken, ben aynı şeyi talep edersem tutkal gibi yapışıyorsun. Senin istediğin gibi değil, kendim gibi davranmak istiyorum. Beni kendine hapis ederek, mutlu olmamı bekleme. Belki sen oluyorsundur. Ama ben mutsuzum. Gör ve anla. Bildiğim de biliyorum. Ama işine gelmiyor ötesi… 5. Bırak mutfak, odam velhasıl ev biraz dağılsın, kirlensin korkma kıyamet kopmaz. Bunlar için ateş püskürmene gerek yok. Hakarete, tartışmaya hiç gerek yok. Bırak biraz doğal ol. Zorlama kendini. Kendine acı. Haydi, kendine acımıyorsan bana acı. 6. Gölgem olmaktan vazgeç. Beni biraz rahat bırak. Sürekli takipte, tetikte olma. Korku salmayı bırak. Kendine yazık ediyorsun. Gölgem olacağına biraz kendin ol. Beraber yol alalım. 7. Bir gün de bırak sessiz oturalım. Soru sorma, bir şeyi de merak etme. Bir şeyler için söylenme. Bir gün sadece bir gün susmayı öğren. Öğrenemesen dene be kadın. Aralıksız konuşmaya ara ver. Biraz dinlen. Şöyle bir etrafına bak… Nereye kadar dırdır… 8. Benden sürekli çocuk gibi ilgi bekleme. Süslü püslü cümleler isteme. Dizilerdeki olmayan olamayacak aptalca şeyler bekleme. Hayaller kurma. Kendine de bana da yazık etme. Yılın bütün günlerini kutsal kılmayı bırak. Evi hediyelik eşya dükkânına ve çiçekçiliğe çevirmekten vazgeç. Bırak bir günümüz sıradan olsun. 9. Beni düşünüyormuşsun gibi rol yapmayı bırak. Sen sadece kendini düşünerek hareket diyorsun. Sonra seni düşünüyorsun ayaklarına yatma. Seni düşünüyorum diye istediklerini elde etme yüzsüzlüğünü sürdürme artık. 10. Her şeyi bilirim, gözlerinden anlarım, konuşlarından anlarım safsatasını bir kenara bırak. Her şeyde bir mana, anlam aramayı bırak. Biraz beni doğal olarak gör. Kuşkucu ve şüpheciliğini bir kenara bırak. Gözlerin ateş püskürmeye başladı. Sinirlerin fazlasıyla gerginleştiğini, saldırmak, cevap vermek için can attığını görüyorum. Bu kadar dinlemene bile şaşırdım. Ama sorunları dile getirmekten yoruldum. Şikâyet etmek bana göre değil. Biraz soluklanayım. Ben sen değilim ki aralıksız, otomatik silah gibi söyleneyim. İstesem de başaramadığımı görüyorsun işte. Farkındayım söylediklerimin hiç değeri yok. Senin kendince cevapların hazır. Her zaman olduğu gibi. Bir şey değişmese de en azından içimdekileri cesaret edip söyledim işte. Oh be biraz rahatladım. Hep sen mi söylene söylene rahatlayacak değilsin ya… Osman Tatlı osmantatli@gmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |