..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Mehmet Sinan Gür




28 Eylül 2002
Anılarımın Üstüne Beton Dökülmüş  
Mehmet Sinan Gür
Antakya...


:BACE:
Bir süredir Antakya'dayım. Buraya çocukluğumun geçtiği yer deyip duruyordum. Gelişlerim kısa süreli oluyordu. Ancak bu kez rekora doğru gidiyorum. Geleli iki hafta olmuş. Daha da gitmeye niyetim yok.

Gerçi girişindeki tabelada nüfus 150.000 yazıyor ama Antakya büyümüş. Şelale filminin geçtiği yer olan Harbiye ile birleşmiş. Aynı İstanbul'da olduğu gibi sağa sola dolmuşlar çalışıyor. Artık her yere yürüyerek gidemiyorum. İskenderun yoluna marketler açılmış. Şimdilik müşterisi az. Çünkü hem henüz yiyeceklerin tazesini ve ucuzunu bulmak mümkün, hem de insanlar böyle bir hastalığa kapılmış değiller. Bilin bakalım nereden alışveriş yapıyorum?

Gözlerim ve aklım ister istremez küçüklük anılarımın geçtiği yerlere takılıyor. Babamın ilk kez ayağa kalktığımı söylediği şehir kulübünün havuz kenarı olduğu gibi duruyor. Kurtuluş Caddesindeki evimiz artık antika olduğu için korunmaya alınmış. Ancak altındaki kahve kapanmış; çalışmıyor. Uzun Çarşı da binlerce yıldır oradaymış ama eskiye dair neredeyse hiçbir şey kalmamış.

Mezbaha sokaktaki evimiz yıkılmış; yerine berbat bir apartıman dikilmiş. Sokağın adı Mezbaha idi çünkü orada gerçekten de bir mezbaha vardı. Çayırlarında koştuğumuz bütün parseller evlerle dolmuş. Top oynadığımız futbol sahası öyle bir yok olmuş ki yerini bulamıyorum. Atatürk caddesinden tek tük araba geçerken şimdi duracak yer bulunamıyor.

Bunlara o kadar değil de (kanıksadık çünkü) en çok Antakya'nın eski, gerçekten antik sokaklarına üzülüyorum. Koca koca doğal taşlardan yapılmış dar sokaklara beton dökülmüş; arabalar kolay geçsin diye herhalde. Halbuki ben tahta cipimi o sokaklarda sürebiliyordum; tangır tungur bile olsa.
1000-1500 yıllık Antakya köprüsü ben çocukken balyozlarla yıkılmıştı. Demek yok etme geleneği sürüyor. Restorasyon adı altında gerçek doku ve Antakya'yı Antakya yapan şeyler yok oluyor.

Çocukluk arkadaşlarımın da hiçbiri yok. Doğduğum kentte yalnız başımayım. Antakya, sen antik bir kentsin. Beni kabul eder misin? Lütfen...

28.Eylül.2002



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
01 06 Diyarbakır"dan Sevgilerle
Kitap - Memet İle Memo
Güçlü Olan Haklıdır

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Canlı Balık
Baraj Sorusu: Beni Seviyor Musun?
Lenin'in Mozelesini Ziyaret
Sahalin'de Altı Ay
Ölüm Anında Görülen Tünel ve Işık
Cadde'de Eğlence
Müzik Film - Hair
Önyargı
Çanakkale Gezisi - 2
İki Günlük Çanakkale Gezisi - 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nazım Hikmet'ten Çanakkale Şiiri [Şiir]
Ateş ve Ölüm (Bütün Şiirler 16. 07. 2009) [Şiir]
Seni Seviyorum Bunalımı [Şiir]
İncir Ağacı [Şiir]
Bir Dosta E - Mektup [Şiir]
10 Ağustos 1915 Anafarta Ovası [Şiir]
Sevgisizlik [Şiir]
Mor Çiçekler [Şiir]
Eskiden [Şiir]
Bir Ruh Çağırma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayı seviyorum. Bir tümce, bir satır, bir sözcük yazıp altına tarihi atınca onu zaman içine hapsetmiş gibi oluyorum. Ya da akıp giden zamanı durdurmuş gibi. . . Bir fotoğraf, dondurulmuş bir film karesi gibi. Her okuduğunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman aynı tadı veriyorlar. Siz de yazın, zamanı durdurun, göreceksiniz, başaracaksınız. . . . Savaş cinayettir. Savaş olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanları ölenlerin ardından ağıt yakmayı edebiyat olarak kabullenmiş. Yazgımız bu olmasın. Biz demiştik demeyelim. Yaşam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceğimiz, dolarla, altınla ölçülemeyecek bir değer. (Ancak başkaları için değeri olmayabilir. ) Nazım Hikmet’in 25 Cent şiiri gerçek olmasın. Yaşamı ıskalamayın ve onun hakkını verin. Başkalarının da sizin yaşamınızı harcamasına izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karşımıza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldırmamak, bazen savaşa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çıkar. Nasıl oluyor da çoğunlukla siyasi yazılar yazarken bakıyorsunuz bir kedi yavrusu için şiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranışımı yadırgıyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her şey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarını çırpan bir kelebek İtalya’da bir fırtınaya neden olur. Ya da tam tersi. İtalya’daki bir fırtınanın nedeni Çin’de kantlarını çırpan bir kelebek olabilir. Bu düşünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaşır, kaynağına geri gelir. "Düşünüyorum, peki neden yazmıyorum?" dedim, işte böyle oldu. .

Etkilendiği Yazarlar:
Herşeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanık, Tolstoy ilk aklıma gelenler.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.