Mermere sýkýþmýþ bir melek gördüm ve onu özgürlüðüne kavuþtuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo |
|
||||||||||
|
Bir gün o lanetli sokaktan çýkan bir kadýn þehrin baþka bir mýntýkasýnda elit sayýlabilecek bir sokaða girdi. Kadýn her sabah elindeki çuval ile günlük kaðýt toplama mesaisine baþlamýþtý. Birkaç çöplüðe baktýktan sonra otolarýn kapýlarýný, evlerin pencerelerini kontrol ederken bir sokaða girdi. Eski bir evin penceresinden bir adam onu izliyordu. Ayakta güçlükle duran yarý ahþap yýkýk evin kýrýk dökük bahçe kapýsýndan o adam sokaða çýktý. Kaðýt toplayan kadýnýn önünde durdu. Bahçedeki hurdalarý almasý için evini iþaret etti. Hurda lafýný duyan kadýn heyecanla içeri girdi. Uzun boylu, esmer suratlý, tel býyýklý adam bu kez kapýsý kýrýk baþka bir yeri gösterdi. Kömürlüðe koþar adým giren kadýn eski soba borularýný, bir yýðýn odunu görünce hayal kýrýklýðýna uðradý. Þaþkýnlýkla kafasýný çevirdiðinde uzun boylu adam kýrýk kapýnýn yerini çoktan almýþtý. Kapýda kapalýydý. Psikopat adamýn aðzýndan hýrlarcasýna o kelimeler güç bela çýkmýþtý: “Ýndir ulan donunu.” diyordu. Kadýn titrerken eteðini sýyýrdý. Kadýnýn aðzýndan da adamýn ki gibi sesler zorlukla çýkabildi: “Yapma be ya, kocam askerde benim.” diyebildi. Adam odunluðun üstüne yatýrdýðý gibi kadýna kapandý. Kimi kandýrýyordu aklý sýra. Pamuk gibi beyaz saçlarýyla, aðzýnda son kalan birkaç diþi ile altmýþýndan bile fazla olan bu çingenenin kocasýnýn askerde olduðuna kim inanýrdý? Adam daha sonra fermuarýný çekerken borularý alabileceðini söyledi. Kadýn alelacele borularý çuvala sýkýþtýrýrken alacaðý parayý hesap ediyordu. Tekrar sokaða çýktýðýnda elektrik direðine yaslanmýþ halde duran çöp konteynýrýnda ki köpeklerin kavgasýný görünce koþar adým o yöne gitti. Eðer köpekler kavga ediyorsa o çöplükte mutlaka bir deðer vardý. Sevinmiþti kadýn. Adam bahçesinde oturduðu sandalyede yarým kalan þarabýný içerken düþünüyordu. Þimdiye kadar becerdikleri arasýnda böyle berbat birine ilk kez denk geliyordu. Kadýnýn adama býraktýðý koku yüzünden olacak ki þarap aðzýndan fýþkýrýyordu. Geceyarýsý dolunay lanetli sokaðýn tam üstüne çökmüþtü. Kaðýt toplayan kadýnýn yaþlý hýrsýz kocasý köpek kulübesini andýran evinin önünde duvara sýrtýný dayamýþ bir halde içiyordu. Yýllarýn yorgunluðu belkide içtiði onlarca þiþe þaraptan daha beter adamý çarpmýþtý. Bir gözü yýllar önce bir anda kör olmuþtu. Baþka bir hýrsýzýn gözüne soktuðu o býçaðý hatýrladý. Kaderin kötü yazýsýna küfürleri saydýrýrken aðzýndan çýkamayan naralara da lanet okudu. Geçmiþ gelecek beynine çarpýþýrken sokaðýn baþýnda beliren gölgeyi fark etti. Bir gölge yukarýdan aþaðýya doðru akýyordu. Kýsa boylu, takým elbiseli, iri yarý bir adamýn attýðý her adým sokakta yanký yaptý. Sarhoþluktan olacak ki kalan tek gözü de kapandýðýnda þiþeyi aðzýna dikti. Birden fark etti. Ses kesilmiþti. Tek gözünü güçlükle açtýðýnda görebildi. O gölge tepesinde dikilmiþti. Ona bakýyordu. Aðzýna giren ayakkabýnýn acýsý dehþetti. Sað kalan tek gözü de yerinden fýrlayacaktý. Sivri burunlu, yumurta topuklu ayakkabý adamýn suratýnda peþ peþe tekme atýyordu. Aðzý burnu suratý daðýlýrken boynundan aþaðý akan kanýn sýcaklýðý son hissettiði þeydi artýk. Sesi dahi çýkamadan evinin önüne boylu boyunca uzandý. Tatlý bir uyku onu bekliyordu. Adam yürüdükçe gölgesi sokakta adeta uzadý. Dolunay sanki adamýn tepesinde karanlýkta ona yol gösteriyordu. Aðacýn dibinde içen baþka bir sarhoþ gelen gölgeyi gördüðü anda þiþeyi býrakýp evine doðru kaçtý. Baþka bir köþede içen iki kiþi ise onu daha görür görmez saniyelik bir zamanda ortalýktan yok oldu. Adamýn her geçtiði sokaktan çýðlýklar, feryatlar, inlemeler, feryatlar duyuldu. Sabaha karþý köpek kulübelerinin ýþýklarý parladý. Sesler kulübelerden uðultu halinde sokaða, sokaklardan sarhoþlara, hýrsýzlara, hapçýlara, katillere, aðaçlara, kedilere, köpeklere kadar yayýlmaya baþladý. Hemen herkes o gece dolunaya lanetlerle, kahýrlar çekerken binlerce küfürü saydýrdý. Sabahýn ilk ýþýklarýnda kulübelerden çýkanlar adeta korkunç bir þekilde havlýyordu. Yýðýnla erkeðin, kadýnýn, çocuðun elinde, ayaðýnda bir þeyler vardý. Kazma kürekler, ekmek býçaklarý, satýrlar, av tüfekleri, tabancalar, sopalar ellerdeydi. Yola çýkanlarýn sayýsý gittikçe artýyordu. Kalabalýk gruplarýn her önünden geçtiði kulübe bir yaðmur gibi boþalýyordu. Sokaðýn bitimindeki çýkmaz sokaðýn dibinde iki katlý bir evin önünde toplandýlar. Gölgenin sahibi olan adam evin çatýsýnda kin nefret duygularý içinde aþaðýya doðru onlara bakýyordu. Elinde iki silah vardý. Ona bakan insanlara ana, avrat, kitap küfür ediyordu. Silah sesleri duyulurken toplanan kalabalýk bir tavuk sürüsü gibi saða sola kaçtý. Küfürler, mermiler evden sokaða, sokaktan eve yayýlýrken polis telsizleri de patlarcasýna çalýþmaya baþladý. Destek kuvvetleri isteniyordu. Onlarca polis otosu yola koyulmuþtu. Valinin bile sýcak yataðýndan fýrlamasýna neden olacak rahatsýz edici bir haberdi. Sarýgöl Roman mahallesinde yine bir isyan çýkmýþtý. Roman mahallesinin korkulu rüyasý hýrsýzlar kralý "Kasket Yaþar" yine yapmýþtý yapacaðýný. Her meyhane dönüþünde Allah’ýn belasý o lanetli sokaktan evine doðru giderken illa ki iki üç tane romaný temizleme alýþkanlýðýndan bir türlü kurtulamamýþtý. Gece ki yaþlý hýrsýz onun son kurbanýydý. Ve sokak ahalisi için bu olay yine bardaðý taþýran son damla olmuþtu. Eðer yaþlý hýrsýz bayýlmamýþ olsaydý, ayaklarýnda birkaç mermide misafir olacaktý. "Kasket Yaþar " yolda yürürken, önüne çýkan sarhoþlarý, hýrsýzlarý bir köpek gibi hiç acýmadan ayaklarýndan vurarak ilerleyen bir adamdý. O hýrsýzlar piyasasýnda rekabetten hoþlanmýyordu. Onun, adýný koyduðu isimle anýlýyordu Köpekler Sokaðý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |