Tarihten öðreniyoruz ki tarihten hiçbir þey öðrenmiyoruz. -Hegel |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Seni çok seviyorum. Yaðmurlu günlerde ise daha bir baþka seviyorum. Trafiðin kilitlenmesini, insanlarýn periþan halde koþuþturmasýný, hayranlýkla izliyorum. Balat sahil yolunda, Eyüp istikametine doðru yürüyorum. Eski tarihi binalarýn arasýnda görünüyor bazý karanlýk yüzler. Sanki insanlar çevresine çok fena bakýyor. Dua ediyorum. Allahtan hava karanlýk deðil. Ellerim cebimde,olduðu halde ýslýk çalarak yürüyorum. "Sevemez kimse seni, benim sevdiðim kadar" adlý þarkýyý mýrýldanýyorum. Çevre binalarda, pencerelerde, balkonlarda asýlý duran rengarenk çamaþýrlarý seyrediyorum. Çoraplar dahi ahenk içerisinde dizilmiþ. Tarihi surlarý seyrederken, bir ses duyuyorum. Dönüp bakýyorum. "Abi Allah rýzasý için birazcýk tiner parasý verir misin?" diyor bir ses. Þaþýrýyorum ama kendimi toparlýyorum. Büyük bir mutlulukla cebimden beþ lirayý çýkartýp gülümseyerek uzatýyorum. "Ne demek sevgili kardeþim, buyur afiyet olsun." diyorum. Tinerci de gülümsüyor, avucunun içinde saklý duran býçaðýný kapatarak cebine koyuyor. "Abi senin gibi delikanlý adam görmedim harbiden." diyor. El sýkýþarak ayrýlýyoruz. Denizin temiz havasýný biraz daha çekmek için kýyý þeridinde yürüyorum. Kayýkçýlarý görüyorum. Saçý, sakalý daðýnýk tipler her zaman olduðu gibi þarap parasýný toplamak için aralarýnda tartýþýyor. Ýçimi huzur kaplýyor. Hayat devam ediyor iþte. Yaðmurlu bir gün olmasýna raðmen okuldan kaçan liseliler, gençler ortalýkta arý kovaný gibi kaynýyor.Bir kaçý ellerinde ki esrarlý sigaralarý neþe içinde içiyor.Sarýlýp öpüþenler var.Çok rahatlar.. Ýþte istikbal gençlerde, diyorum. Karþýmda bana doðru gelen yüzü görünce þaþýrýyorum. Kaç senedir görmediðim bir dost. Hasretle sarýlýyoruz, þapur þupur öpüþüyoruz. "Ne yapýyorsun Ahmet?" diye soruyorum. "Saðol iyilik saðlýk.Bir iþ için gelmiþtim, misafirim var, birazcýk kokain alacaktým. Senin emlak iþlerin nasýl gidiyor?" diye soruyor. "Ýdare eder." diyorum. "Kokaini Ýsmet'ten mi alýyorsun?" diye soruyorum. "Yok" diyor, "Kepçe Hasan'dan alýyorum. Malý da iyi, haberin yok mu Ýsmet'i geçen hafta öldürdüler." dediðinde þaþýrýyorum. --Diyarbakýrlý satýcýlarla kapýþmýþ, sonrada Ýsmeti baltayla yedi parçaya bölmüþler.Yani sonu feci oldu---diyor.. Ýyi bir insan rahmetli olmuþ, birazcýk üzülüyorum. Ýkimiz de þaþkýnýz. Arkadaþým: "Zaten iyiler hep erken gidermiþ, Allah sevdiðini çabucak yanýna alýrmýþ." diyor. Ölenle ölünmezmiþ derler, boþuna söylenmemiþ bir söz. Ýsmet'in acýsýný bir kaç dakikada atlatýyorum. Ayrýlýyoruz. Eyüp Sultan camisinin avlusuna giriyorum. Dilenciler, simitçiler, yankesiciler, yem satanlar telaþ içerisinde. Hasýlat telaþýndalar. Ateist olmama raðmen,bir kaç türbeye yanaþýp, bildiðim bazý dualarý okuyorum. Sorunlarýmýn, içimdeki sýkýntýnýn, birden azaldýðýný, hafiflediðini hissediyorum. Cenaze araçlarýnýn sayýsýný görünce ürküyorum. Pierre Loti mezarlýk yolu adeta E-5 karayoluna dönmüþ. Merakla mezarlýða yürüyorum. Ellerinde kazma küreklerle onlarca kazýcýnýn beklediðini görüyorum. Mezar kazýcýlarý da koþturuyor. Mezarlýk inþaat þantiyesine dönmüþ gibi. Habire çukur kazýyorlar. Birden korkuyorum, geri dönüyorum. Eyüp çarþýsýnda yürürken esnaflarý, insanlarý seyrediyorum. Esnaflar hazýrlanýyor, günlük kazýklarýný atmak için. Ýnsanlarý seyrediyorum, bu esnaflarýn önünden geçerken bir çoðu ürküyor. Balýkçýsý, manavý, dönercisi durmadan baðýrýyor. Kahvehane önünde dikilen bazý eski simalarý farkediyorum. Tanýnmamak için montumun yakalarýný kaldýrýyorum ve boynumu bir kuþ gibi saklýyorum. Gaspçý Kenan ve arkadaþlarý tesbihlerini çekerken þaka yapýyorlar. Az sonra iþe çýkacaklar. Kumarhaneci Vedat'ýn gözleri kýpkýrmýzý. Þarapçý Ýsmet'in elindeki poþette iki þiþe þarap var. Koþar adým içmeye gidiyor. Semtimizin eski dillere destan güzeli lastik Sevim orta yaþ civarýnda bir adamla kol kola yürüyor. Sevim'in eski güzelliðinden eser kalmamýþ. Çaktýrmadan yanlarýndan geçiyorum. Bir ekip otosu gece soyulan dükkanýn önünde rapor tutuyor. Çöp kamyonunun þoförü, taksiciyle kavga ediyor. Bir kamyonun kasasý aðzýna kadar patates dolu ve adam dana gibi böðürüyor: "Patates, soðan, patates, soðan." Börekçi baðýrýyor, demirci haykýrýyor. Birden duyulan ezan sesleri çýkan bütün sesleri bastýrýyor. Çeþitli camilerden ayrý ayrý çýkan ezan sesleri gökgürültüsü etkisi yapýyor. Çýkan ses ortalýða hakim oluyor. Mutluluðum, sevincim ikiye katlanýrken, Gaziosmanpaþa meydanýna doðru yürüyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Þenol Durmuþ, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |