Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Bu ülkede, 1 Mayýs’ýn özgürce ve tehlikesizce kutlanmamasý için, her yýl, yer tartýþmalarý yapýlýr; önceden tehlike sinyalleri verilir; yýðýnsallýðýn saðlanmamasý için elden gelen yapýlýr. Buna karþýn, emekçiler, kutlamak için koþullarý zorlar. Geçen yýlki 1 Mayýs, 1980 sonrasýnýn, en yýðýnsal; toplumsal sýnýf, katman ve renk açýsýndan en çok çeþitlilik gösteren bir biçimde kutlanan 1 Mayýs bayramýydý. O coþku ve mutlulukla, duygularýmý ve izlenimlerimi sizlerle paylaþmýþtým.( http://izedebiyat.com/yazi.asp?id=98883) Þimdi, alandaki izlenimlerimi paylaþmadan önce, kiþisel yaþamýmdaki bir ilkten söz etmek isterim sizlere. Sanalla tanýþmamýn yeni olduðunu sýkça vurgularým, bilirsiniz. Teknoloji ve sanal alem, benim için çok ürkütücü ve güvensizdi baþlangýçta. Bir yýlda epeyce yol aldým, korkularýmý aþtým. Henüz sayýsý çok olmasa da çok güzel dostluklarýn kurulabileceðini deneyimledim. Aklýmý biraz geri plana atýp, artýk sezgilerimi öne çýkartarak yaþamaya karar vermiþtim. Sezgilerim beni yanýltmadý. Ýstanbul’a ayýrabildiðim kýsa süre içinde, 30 Nisan günü ve gecesi, eskiden gerçek yaþamdan ve þimdi de sanal alemden tanýdýðým dostlarla buluþma olanaðý yarattýk. Akýllarýn ve yüreklerin bu ilk karþýlaþmasýnda, anýnda, kýrk yýllýk tanýþýklýk duygusu uyandý hepimizde. Yürekleri eskimemiþ, yurdun ve insanlýðýn sorunlarýyla çarpan, sýcacýk, olduðu gibi görünen ve yaþayan, maskelerini yýrtýp atmýþ, nice cefalar çekmiþ, güzeller güzeli kadýnlar ve erkekler… Sanki, çeþitli nedenlerle uzun süren ayrýlýktan sonra, kaldýðýmýz yerden devam ediyorduk. Ne çok konuþacak konu, ne çok paylaþacak duygu vardý… Zaman yetmedi. Dahasý, onlarýn dostlarýnýn da katýlýmýyla, yeni dostluklara yelken açan bir Nevizade gecesi bile yaþadýk ki tadý damaðýmýzda kaldý. Onlara teþekkür borçluyum. Yaþam, bir yanýyla da sürekli böyle tazeleniyor iþte. Gelelim Bayramýmýza, 1 Mayýs Alaný’na… Bu yýl, yurdun deðiþik yerlerinde geçen yýla göre daha da yoðun bir katýlýmla kutlandý 1 Mayýs. Ýþçi sendikalarýnýn bazýlarýnýn, açýk ya da utangaç biçimde, iktidara yaranma, yan tutma, iþçi sýnýfýný bölme, yýðýnsallýðý engelleme çabalarýna karþýn hem de. Sendika merkezlerinin kararýna raðmen, pek çok sendikanýn, Ýstanbul’da kutlamalara katýlmasý, bence, uzun yýllardýr süre giden uykudan yavaþça uyanýþýn belirtilerinden biriydi. Yine bindirilmiþ kýtalar (Diðer illerden getirilenler) yoktu. Ýstanbul ve yakýn çevresiydi oradaki kitleyi oluþturan insanlar. Bebek arabalarýný süren anneler, çocuklarýný omuzlarýna almýþ babalar… Toplumun her sýnýf ve katmanýný, neredeyse yurttaki bütün il ve ilçeleri, Ýstanbul’un semtlerini temsil eden dayanýþma dernekleri… Etnik yapýlarýn, mezhepsel, dinsel farklarýn oluþturduðu örgütlenmeler… Adýný duyduðum duymadýðým politik partiler ve gruplar… 1 Mayýs’a örgütlü bir biçimde katýldýklarýna ilk kez tanýk olduðum, kocaman pankartlarýnýn ardýnda, futboldaki sömürüyü algýlamýþ, isyan eden taraftar gruplarý… Kolejliler ve Vosvosçular… Evet bu örgütlenmeleri, Taksim kutlamalarýnda, ben ilk kez görüyordum. Oyuncularýn, sinemacýlarýn ve aklýnýza gelen her meslek grubunun kortejleri de her zamankinden kalabalýktý… Güvencesizlik o boyuta gelmiþ ki, Güvencesizler Hareketi olarak örgütlenmiþ, yürüyordu her yaþtan insan. Çeþit çeþit liseli gruplar… Gençler, gençler… Gözbebeklerimi her zaman nemlendiren gençlerim, çocuklarým, canlarým… Elbette, damgayý vuran, kasklarýyla, yavaþ yavaþ kýrmaya hazýrlandýklarý zincirleriyle iþçilerimiz… Vahþi kapitalizmin dayatmasýyla artýk kendilerini iþçi olarak ya da onun yanýnda gören çeþitli meslek gruplarý, örgütleri… Ve benim göremediðim anti-kapitalist Ýslamcý grup… Göremedim, çünkü bu yýl alan, biraz daha daraltýlmýþtý ve dört bir yandan oraya akýn eden gruplarýn tümünü izlemek, bu yýlki kalabalýkta, benim olaðanüstü, saðlýðýmý tehlikeye atan bir çabamý gerektiriyordu. Bu nedenle ilk kez her yeri turlayamadým. Renk renk bayraklarýyla, türküleriyle, giysileriyle, hatta kimi gruplar, gelinliðin bile kullanýldýðý kostüm çeþitliliðiyle aktýlar 1 Mayýs alanýna. Dostça, kardeþçe… Birbirine saygýyla, alkýþlarla aktýlar aktýlar… Þarkýlarla türkülerle, marþlarla aktýlar, aktýlar… Saatler geçti, önden gidenler yenilere yer açmak, onlarýn alanla kucaklaþmasýný saðlamak için geri dönüþe geçtiler, diðerleri doldurdu alaný. Balyozla ezilmiþ, her türlü yöntemle uyutulmuþ, sürüleþtirilmiþ bir toplumun çekirdeði biraz daha çatlamýþtý bu yýl. Ýþ güvencesinden nasýl yoksun olduðumuzu daha çok kavramýþtýk. Taþeronlaþmalarýn, özelleþtirilmelerin, vurgun ve soygunlarýn, rant kapýlarýnýn ve ABD güdümünün daha da farkýna varmýþtýk bu yýl. Suriye’ye karþý savaþa soyunmanýn ve halklarýn birbirine neden kýrdýrýldýðýnýn da daha çok farkýndaydýk. Pankartlar ve sloganlar bunu haykýrýyordu. Savaþa, iþ cinayetlerine, saðlýkta soyguna, kadýna þiddete, taþeronlaþmaya, zamlara, paralý eðitime, 4+4+4 yasasýyla çocuk iþçiliðine ve çocuk gelinlere “Hayýr” diyorlardý. Sivas’ý yakanlarýn iktidarda olduðunu, 12 Eylül’ün AKP’yle sürdüðünü haykýrýyorlardý. Umudu; kendi yaþamýmýzla ölçer ve taþýrsak, her gün karanlýktýr, güneþ uzak ve görünmezdir bizim için. Ama akýp giden zaman ve dönüp duran evren içinde, minicikliðimizi ve aczimizi unutmazsak eðer, umudumuz alabildiðine büyür böyle zamanlarda. Dal budak sarar, büyür de büyür. Orada, küçücük bir yapý taþý olmanýn hazzýný yaþarýz. Onun için, ben de her 1 Mayýs’ta tazelenir, yeþeririm, elimde deðil. Gevþeyen kol kaslarým dirilir kol kola girdiðim saflarda. Ayaklarým, gövdemi bir baþka hafiflikte taþýr, kilometrelerce yürürken. Ýþte 1 Mayýs böyledir, güzel bir geleceði imler ve çaðýrýr. Herkesin istemlerini þiddete uðramadan dillendirdiði, her düþüncenin þiddetle karþýlaþmadýðý, yazýldýðý çizildiði, konuþulduðu sakin zamanlar düþlersin. Sokaklarda, yaþam endiþesi taþýmayan tok insanlarýn, çocuklarýn, þarkýlarla, neþeyle, özgürce dansýný düþlersin. Duygular böyledir de akýl yerinde durur mu hiç?... Toplumun hücrelerinde sinip kalmýþ bu gizilgücün, insanca gereksinim ve özlemlerin; kalýcý birlikteliklerle, barýþa, adalete, özgürlüðe dönüþtürülmemesinin nedenlerini sorgularsýn hemen. Canýn yanar, ateþ basar, öfke uç verir bir yerlerinde… Yine insanlýðýn tarihini, tarihin akýþýndaki yavaþlýðý, ömrünün kýsacýklýðýnýn getirdiði ivecenliðini anýmsarsýn. “Ah seni gidi yaramaz, afacan, deli gönül, deli bir sevda bu…” der ve gülümseyerek susarsýn. Deli bir sevdadýr bu... Susarsýn ama deli deli de coþar sevdan yüreðinde… Deli bir sevda iþte… Gün; deli sevdamýzla yaþamýmýzý donatmak için çabalama günüdür. Gün; hangi gerekçeyle olursa olsun, çocuklarýmýzý, ülkemizi savaþtan korumak için birleþme günüdür. Gün; dünya egemenlerinin ve iþbirlikçilerinin vahþi, saldýrgan, bölen ufalayan, uyutan, güdümleyen ve sömüren politikalarýna alet olmamak için, onlarýn karþýsýnda, tüm güçlerimizi birleþtirme ve oyunlarýný bozma günüdür. Tehlike gerçekten çok büyüktür ve baþka çýkar yolumuz da yoktur. 05.05.2012 Vildan Sevil
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |