8 yaşında bir çocuk gün boyu radyonun etrafında kıvranıyor, adeta nöbet tutuyordu. Bu kıvranışın sebebi, haberlerin başlamasını bekliyor olmasıydı. Haberler başladığında ise burnunu radyoya dayayıp, sanki sunucuyu görüyormuşçasına gözlerini hoparlör çizgilerinin olduğu bölüme dikiyordu.
Kahraman Türk askerinin Girne’yi ele geçirdiğini öğrenince, küçücük yüreğinin neşeyle doluşunu, havalara sıçrayıp çığlıklar atışını hala anımsarım.
O küçük yürek büyüyüp irileştiği, neşeyle dolması zorlaştığı için mi bu kadar karamsar oldum acaba ben..?
***
Evet; CHP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit’in başında olduğu hükümet büyük bir zafere imza atmış, Kıbrıs’ın kuzeyini ele geçirmişti.
Halbuki başında Süleyman Demirel’in olduğu Adalet Partisi dönemin en güçlü ve en büyük partisiydi. Fakat inanın bana Kıbrıs Barış Harekatı’nı O’nun gerçekleştirebilmesi mümkün bile değildi. Öyle bir şeye teşebbüs etse, solcular savaş karşıtı sloganlar atarak karşısına dikilir, Demirel’in canına okurlardı.
***
Karaoğlan, Kıbrıs’ı ele geçirerek ‘Kıbrıs fatihi’ ünvanını almayı başardı. Fakat aynı Karaoğlan’ın, Yunanistan’ın Nato’ya dönebilmesi için, Türkiye vetosuna engel olabilmesi mümkün bile değildi. Öyle bir şeye teşebbüs etse, Ecevit’in canına da asker okurdu.
Yunanistan’ın Nato’ya dönebilmesi, Türkiye’de askeri darbe olması, darbecilerin başı Kenan Evren’in Türkiye vetosunu geri çekmesiyle mümkün olacaktı.
***
Paketlenip, altın tepsi içinde Türkiye’ye hediye edilen terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın idam edilmesini önleyebilmek için yasa değiştirip, idam cezasını kaldırmaya başka bir hükümet kalkışsa, MHP’de onların canına okurdu.
Çok şükür ki; Öcalan’ın Türkiye’ye tesliminin hemen akabinde, kaderin bir cilvesi MHP’yi daha evvel hiç görmediği büyüklükte bir oyla iktidar ortağı yapacaktı.
***
Düşünüyorum da; şu an iktidarda CHP olsa ve bu günkü iktidarın yaptıklarının tamamen aynısını yapsa, neler yaşanırdı acaba..?
Önce Libya şimdi de Suriye’de, ABD ile beraber, üstelikte Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir şekilde rejim değişikliği için uğraşacak bir CHP’nin başına gelecekleri düşünebiliyor musunuz..? Hele ki Türkiye’yi Müslüman ülkeler ile savaşın kıyısına getirecek bir CHP’nin ilçe binaları, herhalde İslamcılar tarafından taşlanıyor olurdu.
O CHP’nin Genel Başkanı olmayı bile istemezdiniz, inanın bana. Çünkü o Genel Başkan’ın ne kafirliği kalırdı, ne İslam düşmanlığı.
***
Kim ne derse desin sevgili okur; Türkiye’de kim gelmesi gerekiyorsa, şıp diye hep o gelmiştir iktidara.
Ortadoğu’da oluk gibi kan aktığı, sadece Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman’ın katledildiği bir dönemde, Türkiye’de seçkinci zümrenin küçük gördüğü halk, siyasi İslam’ı iktidara taşımış ise, bu her zamanki gibi ilahi bir tesadüftür.
İşte o ilahi tesadüfün iktidara getirdiği AKP’nin önünde, Ortadoğu’da ki tüm dengeleri etkileyecek bir Suriye sınavı duruyor. Her geçen gün Türkiye’nin, Suriye hatta İran ile bir savaşa sürüklenebileceğine dair ihtimaller güçleniyor.
***
Hey Müslüman Cemaat..!
Türkiye’yi Müslüman bir ülke ile savaşa sürükleyebilmek başka bir partinin harcı bile değildir.
Böyle bir savaş sadece ve sadece sizlerin dua ve gayreti ile, sadece ve sadece siyasi İslam’ın eli ile mümkündür.
Gazanız mübarek olsun..!


Ağustos 2012, İstanbul
Mustafa Yener