Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Noksanımızın ne olduğunu da hemen belirtelim isterseniz; Türkiye’de sol eksik, sol. Her şeyin kötü gitmesinin yegane sebebi, doğru düzgün bir sol partinin olmaması. Lan nedir bu halkın soldan çektiği be..! Çok şükür ki ülkemizdeki liberal partiler köşe dönmeciliğin, malı götürmeciliğin, ahlaki yozlaşmanın aracı olmamışlar. Bireysel özgürlükleri savunan liberal partilerimiz var da, siyasi istikrarı temin edebiliyoruz. Milliyetçilik de önemli elbette. Kurtuluş savaşının, sonrasında kurulan cumhuriyetin, onun yaptığı devrimlerin arka planında hep milliyetçilik bulunur. Çok şükür ki, dış güçlerin oyununa gelmemiş, onların maşası olmamış, kürt sorununa endekslenip kalmamış, 40 şeref yaşını aşmış, istikrar abidesi bir de milliyetçi partimiz var… Hele ki şeytan kulağına kurşun; Dört dörtlük, hatta daha doğrusu 4+4+4 lük bir İslamcı partimiz var ki, yeme de yanında yat. Ortadoğu’nun alevler içinde olduğu böylesi kritik bir dönemde, iktidarda İslamcı bir partinin bulunması ne büyük şans. İktidarda başka bir parti olsa, İslam ülkeleriyle savaşa bile tutuşurduk maazallah… __________ Yukarıda ki tablodan sizlerin de görebileceğiniz gibi; her şey yolunda, her şey çok doğru. Doğal olarak herkes merak ediyor; sol neden eğri..? Erbabına danışın isterseniz; “Türkiye’de iktidar sorunu yok, muhalefet sorunu var” diyeceklerdir. Muhalefet derken elbette CHP’yi kastediyorlar. Sinir oluyorum şu CHP’ye ağbicim..! Türkiye’de bütün sorunların kaynağı, 60 küsur yıldır tek başına iktidara gelemeyen işte bu CHP, işte bu sol. Zaten sık sık Türkiye’de doğru düzgün bir sol partinin gerekli olduğunu vurgulayıp duruyor birileri. Sola kurtuluş reçeteleri yazıyor ısrarla. Fakat reçetede yazanları nedense solun hiçbir modeliyle örtüşmüyor. İsveç modeliyle alakası yok mesela. İskandinav modeli desen, o da değil. Fransız modeliyle zaten benzerliği bile yok. Sorsak, hangi modelden esinlendiklerini onlar söylemez, iyisi mi biz söyleyelim; savundukları model, şu an Türkiye’de iktidarın uyguladığı modeldir. Yani sola tavsiye edilen, mevcut iktidara baston değnekliği yapmasıdır. Zaten dikkat edin; sola model önerenlerin, solla alakası bile yok. __________ Söylediklerimiz yanlış anlaşılmamalı; Türkiye’de şu an sol bir partinin olmadığı doğrudur. Ancak mevcut koşullar içinde, sağlıklı bir sol partinin bu topraklarda yaşama şansı da bulunmuyor. Dünyanın en defosuz sol partisini klonlayıp; yapıştırsanız Türkiye haritasına, ya bozulup yozlaşmaya, yada eriyip yok olmaya mahkumdur. Sağlıklı sol partiler; kitlelerin sınıf bilincine sahip olmasının yanında, kendilerini temsil eden partilerle organik bağlantılar kurmasını engelleyen yasakların olmadığı ülkelerde var olabilir. Boş verin derim ben ağbicim; sol da sağlıklı oluvermesin. Avrupa’nın, en sağa yaslanmış seçmen kitlesine sahip ülkesinde, sol için kurtuluş reçeteleri yazmanın zaten anlamı da yok. Ekim 2012, İstanbul Mustafa Yener
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa Yener, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |