Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
Düþen yapraklarý seyre o kadar dalmýþým ki bir þarký sesiyle kendime geldim, etrafa bakýndým. Þarký söyleyen Cafer Aga'ydý. O gün ilk defa Cafer Aga'yý bu kadar neþeli gördüm: Dol karabakýr dol Aðzýna kadar dol Fazla dolma taþarsýn Baþýna da iþler açarsýn Hayret! Sadece Cafer Aga'nýn neþeli olmasý mý beni hayrete düþürdü? Hayýr! Camii avlusundaki bankýn üzerinde deðil de, tuvaletin yanýndaki arkalýksýz koltukta oturduðunu görünce de hayret ettim. Uzun bir süredir oraya oturmamýþtý, çünkü orasý Emin'in yeriydi. Beni gördü, seslendi; -Kalo olum gel, buranýn patronu gene biz olduk. O kalpatan (galiba kalpazan demek istiyor), düzenci, dolancý, yalancý pelivan havalar biraz soðuyunca “Ben kýþýn çalýþmam.” deyip iþi býraktý. Gene iyi dayandý sayýlýr. Bir ay. Adamýn zaten paraya ihtiyacý yoktu, devlet ona sakat parasý baðlamýþ. Bana da vereceklerdi, olmadý; yegenim benim üzerime araba almýþ. Adamlar incelediler, “Senin üzerinde bir araba görünüyor. Arabasý olan kiþi yoksul sayýlmaz” dediler. Kalo, senin anlayacaðýn benim bir arabam var. Sen gördün mü benim arabayý? Görmedin. Ben de görmedim. Geçen yýl yegen bir devlet iþinde sen þahitlik edeceksin deyip, kafa kâdýmý aldý, beni notere götürüp birkaç imza attýrdý. Ben ne bileyim benim üzerime araba aldýðýný! Öksürmeye baþladý. Öksürüðü kesilince bir sigara yaktý. -Biri yol gösterse de þu yegendeki arabamý alsam. Amma bineriz be Kalo! Ehliyetimiz de yok, sürmeyi de bilmeyiz ama... Ne yaparýz? Bir þöfer tutarýz, þöfer... Þuraya çek, buraya çek deriz. Canýmýzýn istediði yere gideriz. Seni de götürecem, seni býrakmam ha... Sigarasýndan son nefesi çekti, iki parmaðýnýn arasýna sýkýþtýrdýðý izmariti ileriye fýrlattý. -Artýk senin tuvalete girmen de yasak olmayacak. Kimse yokken gir, ihtiyacýný gör. Orayý burayý kirletme. Serbestsin, yasak kalktý, bura benden sorulur. Ayaða kalktý. Ýki adým atýp durdu. -Olum Kalo, ben markete gidecem. Tuvalet sana emanet. Giren olursa bir tekliði al, nasýl mý alacan? Oraya býraksýn iþte. Vermezse mi? O zaman paçasýndan yakala. Gene vermezse ýsýr, korkma ýsýr, ben seni korurum. Deyip uzaklaþtý. Az sonra da elinde bir poþetle geldi. Bana aldýðý sosis ve salamýn ambalajlarýný açtý. -Al ye! Mideciðin bayram yapsýn. Akþama da esas kutlamayý yaparýz. Dedi. (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |