Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() -Ne kadar süre var doktor bey? Diye sordu. Diðeri: -En fazla iki-üç gün, dedi. ![]() Konularýnýn ne olduðunu bilmiyorum, hatta konuþmayý tam olarak duyup anladýðýmdan da emin deðilim. Nedense bir an, bu iki-üç günlük sürenin benim kalan ömrüm olabileceði aklýma geldi. Sonra, bir doktorun hastanýn yanýnda böyle bir þey söylemeyeceðini düþünüp bu yargýyý zihnimden uzaklaþtýrdým. Konuþanlarýn ikisi de erkek. Soruyu soranýn sesi, resepsiyon görevlisinkine benziyor. Bir þeyler daha konuþtular ama tek bir kelime bile anlayamadým. Sonra odanýn içine bir sessizlik çöktü ve ben de derin ve tatlý bir uykuya daldým. Tekrar kendime geldiðimde gözlerimi kolaylýkla açabildim. Bu beni sevindirdi. Gerçi odanýn duvarlarý ve içerisindeki eþyalar karýþýk, düzensiz yani karman çormandý, hatta silik ve gölgeli. Olsun. Buna da razýydým, çünkü bunlar ayný zamanda yaþadýðýmýn kanýtýydý. Az sonra görüntüler netleþmese de o karman çormanlýk bitmiþti. Ýþte yataðýmýn sol tarafýnda baþýmýn yanýnda bir sandalyede oturan biri var. Kýpýrdandým, yataktan ses çýkýnca oturan kiþi hemen fýrladý, dýþarý çýktý, az sonra da beyaz önlüklü bir bayan ve adamla odaya geri döndü. Doktora ve hemþireye benim kendime geldiðimi haber vermeye gitmiþ olmalý. Doktorla hemþire beni yatakta oturttular, doktor muayene etti, hemþire tansiyonumu ölçtü, iki tane hap içirdi. Çok nazik bir bayandý bu hemþire. Yavaþ sesle konuþuyor, vücudumun herhangi bir yerine deðerse ya da bir alet baðlarsa deðerli bir þeyi koruma titizliðini gösteriyordu. Yüzü hep gülüyordu, iþin tuhafý ben bu hemþirenin yüzünü bir yerlerden hatýrlýyordum. Ama nereden? Sonra tekrar yatýrdýlar ve doktor çýktý gitti. Hemþire bir iki tetkik daha yapýp, geçmiþ olsun deyip odadan ayrýldý. Odada kalan adama baktým, bu oteldeki resepsiyon görevlisiydi. Neler olduðunu anlatmasýný istedim, yarým yamalak cümlelerle. Anlattý: Dün akþamüzeri otele dönmüþüm. Asansöre binmek için oraya doðru yürümüþüm. Ama bu yürüyüþüm bir sakatýnkine benziyormuþ; hani bir ayaðý kýrýk ya da kesik sakatlar var ya. O yüzden resepsiyon görevlisi gidiþimi izlemiþ kameralardan. Asansörden odamýn katýnda inmiþim, saða sola yalpa yapa yapa gitmeye çalýþmýþým ve gidemeyip koridordaki halýnýn üzerine kapaklanmýþým. Hemen bir cankurtaran çaðýrýp diðer personele de haber verip yanýma gelmiþ. Cankurtaranla beni otelin yanýndaki hastaneye götürmüþler, ilk müdahale yapýlmýþ. Bütün gece baþýmda beklemiþ, herhangi bir yardýmý dokunur diye. Teþekkür ettim, ondan odamdaki defterimi ve kalemimi getirmesini istedim. Çünkü bu konuþmadan sonra, “iki-üç gün” lafýnýn kalan ömrümün süresi olduðuna inanmaya baþlamýþtým. Defterimi tamamlamadan ölmek istemiyordum. Defterim ve kalem çok çabuk geldi. Bir de arkama yastýk koyup oturtmasýný istedim ve yazmaya baþladým. Respsiyon görevlisine çok zahmet vermiþ olduðumu, lütfen artýk gitmesini söyledim. Odadan çýkabileceðini ama hastanede kalacaðýný söyledi. Zaten sonra da odaya sýk sýk girip çýktý, her defasýnda bir isteðim olup olmadýðýný anlamak için gözlerimim içine bakýyordu. Aylardýr o oteldeyim ama ben bu adamýn gözlerini hiç böyle buðulu görmemiþtim. Ne kadar duygusal bir insanmýþ! Vedalaþmak istediklerim var: Biri gölgem: -Merhaba gölgem! -Merhaba. -Bana çok yardýmýn dokundu, teþekkür etmek istiyorum. -Ben fazla bir þey yapmadým. Sen sordun ben de cevap verdim. Hepsi bu. -Vicdaným seni de çok kýrdým, baðýþla. -Baðýþlanacak bir þey yok. Vicdanýn görevi uyarmaktýr, yanlýþtan doðruya, kötüden iyiye gitmeyi saðlamaktýr. -Odada ayna yok, ama Aynadaki buradaysan lütfen cevap ver! -Buradayým Çapulcu Manyak. -Gene aynýsýn. -Þaka yapmak, seni biraz neþelendirmek istedim. -Sana da teþekkür ederim ve ettiðim hakaretler için de özür dilerim. -Teþekkürünü kabul ederim ama özrünü hayýr. Çünkü defalarca söylememe raðmen anlamak istemediðin þu gerçeði bir kere daha tekrar edeyim: Yaptýðýn hakaretlerin hepsi kendineydi. O nedenle benden deðil kendinden özür dileyebilirsin. ● ● ● NOT: Roman gelecek bölümde (Pazartesi günü) bitiyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |