Bu hafifçe kenara itilecek bir roman deðil. Daha büyük bir þiddetle uzaða fýrlatýlmalýdýr. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
-Badi arkadaþým, bugün gazete almadýn mý? Deyince aklým baþýma geldi, hemen fýrladým, benim telaþlý halimi görünce Kenan Baba gevrek gevrek güldü. Kapýnýn altýndan süzülüp petrol istasyonuna doðru koþtum. Oraya geldiðimde her zamankinden çok farklý bir görüntü ile karþýlaþtým, etraf giden gelen, konuþan insanlarla doluydu. Bunlarýn çoðu köyün içine doðru gidiyordu, gazeteyi bir an önce götürmem gerektiðini unutup ben de onlarý takip ettim. Recep Dayý'nýn evi önünde insan kalabalýðý ve polis ile jandarma arabalarý, bir de ambulans vardý. Konuþmalarý dinleyince meseleyi anladým. Seksen yaþýný aþmýþ, alzheimer hastasý olan Recep Dayý büyük bir ihtimalle o seri katil tarafýndan öldürülmüþtü. Vali, Emniyet Müdürü'ne bundan sonra gerçekleþecek cinayet vakalarýnda polis ve jandarmanýn olay yeri inceleme dahil bütün araþtýrmalarý birlikte yapmalarý emrini vermiþ olduðundan polis ve jandarma birlikte gelmiþ. Bu emir seri katil yakalanana kadar geçerliymiþ. Gazete almaya geldikçe birkaç kere Recep Dayý'yý ben de görmüþtüm. Ýlk karþýlaþmamýzda elinden hiç býrakmadýðý bastonunu havaya kaldýrmýþ, kötü kötü bana bakmýþtý. Ona bir zarar vereceðimi sanmýþ olabilir. Bu tehditkar davranýþ karþýsýnda ben geri çekilince bastonunu aþaðý indirip az öncekinin tam tersi, güler bir yüzle: -Ha, þimdi tanýdým seni. Sen bizim Karabaþsýn. Gel bakim, gel sana et verecem, dedi. Belki de hatýrladýðý Karabaþ yýllar önce ölmüþtü... Tabii onun yanýna gitmedim, ne olur ne olmaz! Daha sonraki karþýlaþmalarýmýzda bana ne iyi ne de kötü davrandý; sanki beni görmüyordu. Köylüler Recep Dayý'nýn alzheimer hastalýðý hakkýnda bilgi sahibi olmadýklarýndan onun bu halini açýklamak için “Bunadý!” deyip geçiyorlardý. Hatta götürdükleri doktor koyduðu teþhisi söylediði halde, kendi çocuklarý da babalarýnýn hastalýðýný etraflarýndakilere kestirmeden “Bunamýþ” diyerek anlatýyorlardý. Doktor hastalýðý tedavi etmek amacýyla ilâç da yazmýþtý, ama çocuklarý bir müddet sonra “faydasý yok!” diyerek babalarýna ilâç vermekten vazgeçmiþlerdi. Recep Dayý'nýn kendisinden yirmi yaþ küçük karýsý, dört oðlu bir de kýzý var. Herkes ona neden Recep dayý, diyordu? Çünkü soyadý nüfus kaðýdýnda “Dayý” diye yazýyormuþ. Recep Dayý, son zamanlarda her þeyi birbirine karýþtýrmaya baþlamýþ; oðluna baba, kýzýna ana, karýsýna kýzým deyip etrafýndakileri güldürüyormuþ. Çok da inatmýþ. Bir þeyi tutturdu mu gerçekleþene kadar ýsrar ediyormuþ. Sýk sýk evden kaçýyormuþ. Oðullarý her defasýnda saatlerce onu arayýp sonunda bulup eve getiriyorlarmýþ. Bir ara bu kaçýþlarý önlemek için eve kilitlemeyi düþünmüþler, köylülerin kendilerini ayýplayacaðýndan korktuklarý için bunu uygulamamýþlar. Son kaçtýðýnýn üzerinden bir günden fazla zaman geçtikten sonra tarlasýna giden bir köylü tarafýndan sulama kanalýnda cesedi görülmüþ. Köylü hemen çocuklarýna ve muhtara haber vermiþ. Muhtar cesedi almaya onlarla birlikte gitmiþ, kanlar içindeki ölüyü görünce bunun bir cinayet olduðunu anlamýþ, çocuklarýna cesede el sürmemelerini, jandarmaya haber vermek gerektiðini söylemiþ. Köye dönüp jandarmayý olaydan haberdar etmiþ. Kýsa zamanda hem jandarma hem de polis ekipleri köyde olmuþ. Köyün neredeyse tamamý cesedin bulunduðu yere gitmiþ, ama güvenlik güçleri cesedin olduðu yerin etrafýný “olay yeri inceleme bandý” ile çevirerek kimseyi oraya yaklaþtýrmamýþ. Herkesi olay mahallini terk ederek köye dönmeleri konusunda uyaran güvenlik güçleri, emre uymayanlara þiddet uygulanacaðýný da söyleyince köylülerin hepsi evlerine gitmiþler. Olay yerinde bulunmalarýna izin verilenler sadece maktülün oðullarýymýþ. Cesedin eve gelmesini bekleyen köylüler ambulansta bekletildiðini birazdan adli týpa götürüleceðini duyunca þaþýrmýþlar ve buna bir anlam verememiþler. Köylülerin ifadesine baþvurulmuþ, ama olay hakkýnda iþe yarayacak bilgi veren olmamýþ. Sadece köyün çobaný Sadýk, bir gün önce yaþlý adamý bastonuna dayanarak sulama göletine doðru giderken gördüðünü, daha önce de defalarca oraya giderken gördüðü için önemsemediðini, ihtiyar adamdan sonra da bir beyaz otomobilin geçtiðini söylemiþ. Bunlarýn dýþýnda insan ya da otomobil görmediðini de ifadesine eklemiþ. Cinayet haberi, ertesi günkü gazetede gene büyük puntolarla manþetten þöyle verilmiþti: Seri katil kurban olarak ihtiyar bir adamý seçti. Detayda ise bunun beþinci faili meçhul cinayet olduðu ve güvenlik güçlerinin katili yakalamak için yoðun bir þekilde çalýþtýðý yazýyordu. Kenan Baba, haberi okudu, herhangi bir tepki vermedi. Diðer haberlere göz attý. (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |