Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper |
|
||||||||||
|
Ben de bir çöp daðýný karýþtýrmaya baþlayýnca bana hayretle iki kiþi baktý. Ne aramaya gelmiþtim buraya, bu çöplüðe? Kendimi. Evet kendimi arýyorum, çünkü ben çöpüm. En azýndan þimdi, öyle olduðumu sanýyorum. Ýlk elime gelen aðzý baðlý bir poþet oldu. Açmayý denedim, açamayýnca yýrttým. Çýkanlar: Tuvalet kâðýtlarý, yemek artýklarý, çay posasý, maden suyu þiþesi, bir çatal, bardak kýrýðý. Fýrlatýyorum poþeti kýzgýnlýkla. Niye kýzýyorum ki? Daha ilk teþebbüste nasýl bulacaktým kendimi? O kadar þanslý mýyým? Hem, belki de bu bulduklarým benimdir.... Karýþtýrmaya devam: Mukavva kutular, tenekeler, pamuk, kusmuk, solmuþ çiçekler, kedi leþi, yýrtýlmýþ kitap ve gazete sayfalarý, boþ poþetler, bulaþýk süngerleri, fýrçalar, kakalý çocuk bezleri, disket, kemikler, et, sucuk, peynir, çivi, iðne, küpe, 25 kuruþ, kumaþ parçalarý, ayakkabý, þapka, çekomastik tüpleri, keser, sakýz, parfüm þiþeleri, ölü bir kuþ, boþ fiþek kovaný, yumurta kabuklarý, ölü civciler birkaç tane Ve daha neler neler... Ne umdum ne buldum? Çok þey ummuþtum ama hiç bir þey bulamamýþtým. Bir saatten fazla bir süre çöp karýþtýrdým. Aradýðým orada yoktu. Artýk gitmeliydim. Hemen bu karara varmamýn sebebi tembellik olabilir. Zaten aðýr bir gaz kokusu vardý ve bu nefes almamý güçleþtiriyordu. Gerçi çöplüklerde metan gazý oluþabileceðini bilyordum ama bu gaz patlayýcý olmasýna karþýlýk kokusuzdu. Öyleyse benim farkettiðim çürümüþ maddelerden çýkan baþka bir gaz olmalýydý. Çöp depolama alanýndan beþyüz-altý yüz metre kadar uzaklaþýp bir tepeciðin üzerine oturdum. Dinlenecektim. Buradan çöp yýðýnlarýnýn içinde yaþam mücadelesi veren insan, köpek ve kuþlarý seyrediyordum. Hafif bir rüzgâr vardý, gökyüzü mavi ve güneþ altýn rengindeydi. Bir çöp daðýnýn tepesinde, beyaz renkli duman gördüm, giderek çoðalýyordu. Sonra birden göðe kocaman bir ateþ sütunu yükseldi ve kulaklarý saðýr eden bir patlama sesi. Burada bitmedi patlamalar ve alevler devam etti, sanki bir yanardað faaliyete geçmiþti. Þaþkýndým. Çöp yýðýnlarý yanýyordu. Kaçýþan iki köpek ve üç insan gözüme iliþti. Yaralý olmalarý ihtimali yüksek. Býrakýn ateþin içine girmeyi yaklaþmaya bile cesaretim yoktu. Gözlerim kamaþmýþ, kulaklarým hiç bir sesi duymaz olmuþtu. Donup kalmýþým, sadece bakýyordum. Acaba bilincim yerinde miydi? Ýtfaiye araçlarý gelinceye kadar ne kadar süre geçti, bilmiyorum. Ýtfaiye araçlarýnýn sirenleri de mutlaka açýktýr ama ben duymuyorum, tepelerindeki yanan ýþýklarý görüyorum. Ateþ olan yerlere su sýkmaya baþladýlar bile. Ateþle birleþen su beyaz bir buhar bulutuna dönüþüyor, söndü sanýyorsun oradaki ateþ ama sönmüyor, tekrar alevleniyor. Onlarca itfaiye aracý olduðunda da yangýn sönmedi. Suyu biten araçlar tanklarýný doldurmak için geri dönüyorlardý. Saatler çabuk geçt. Yangýn kontrol altýna alýnmýþ olsa da sönmedi. Etrafta gözlerim cankurtaran aradý. Bir tane bile yoktu. Onca itfaiye aracýný gönderen yetkililer bir tane olsun cankurtaran göndermeyi neden akýl edememiþlerdi? Burada insan da olabileceðini düþünemediler mi? Öyle ya, yangýn çýkan yer bir çöplük; çöplükte de insan ne gezer! Havadaki sýcaklýk giderek artýyordu, belli ki yangýn etrafý ýsýtmýþtý. Alevler kývrýla kývrýla gökyüzüne çýkýyordu, týpký raks eden bir kadýn yani rakkase gibi. Kýrmýzý alevlere simsiyah dumanlar eþlik ettiðinde söner gibi oluyor, dumanýn rengi fümeye dönüþünür dönüþmez tekrar kýrmýzý alevler hakimiyeti ele geçiriyordu. Ufak patlamalar da oluyordu. Deodorant tüpleri veya baþka patlayýcý cisimler buna neden olabilirdi. Patlamalar rahatsýz edici deðil aksine hoþa gidiciydi. Bunu fark edince anladým ki kulaklarým artýk normalleþmiþti. Ýþin doðrusu bu yangýný seyretmek bana haz veriyordu. Þimdiye kadar hiç tatmadýðým bir haz... -Utan, utan! Baþka canlýlar acý çekerken, sen zevk peþindesin. -Gene sen misin, vicdan denen karýþtýrýcý? -Evet benim. Vicdanýnýn sesi. -Duvarýn içinden nasýl çýktýn, çýkarmam için bana yalvarýyordun. Þimdi nereye saklandýn? Sesin ceketimin cebinden geliyor gibi. -Cebinde deðilim, ceketinin astarýnýn içindeyim. Daha önce duvar içindeydim, þimdi burada. Yani vicdanýnýn sesini hapsedecek yer bitmez insanoðlunda. Þimdi de iþte buraya týktýn beni. -Ben seni oraya hapsetmedim, yalan söyleme. -Tabii elinle alýp da buraya koymadýn ama düþüncelerinden iteleyerek buraya girmemi saðladýn. -Her neyse, kes sesini ya da defol git baþka bir hapishaneye gir! Beni lafa tuttuðu için bu vicdan denen densize çok kýzmýþtým. Seyirim yarým kalmýþ ve iþte yangýn da sönmüþtü. (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |