Biz Karadenizliler yağmur damlası ile de oynarız, bilenler bilir. Yağmurunda çeşitleri var. İnceden inceye yağar, sakin sakin, ahmak ıslatan derler. Bazı zaman şiddetli yağar her tarafı sel basar felakete dönüşür, sular seller gider. Bazen rüzgarı da arkasına alır, ortalığı toz dumana katar. Kırk ikindi yağmurları olur kimi zaman. Yaz yağmurudur, bazen gelir geçer, gelip de geçen ömürlerimiz gibi...








Çocuklarımıza koyarız bazen, Yağmur ve Damla isimlerini. Her tarafa sevgi yağmuru yağdırsın isteriz. Damlamızdır bazen de o bizim, bir kadın ve bir erkeğin ortak üretimi... Nisan yağmurlarının hem bitkilere hem de insanlara büyük faydaları olduğu söylenmektedir bilim adamları tarafından.








Ah ki ah bir de şu şiddetli yağmurlarda kanalizasyonlarımız tıkanmasa ne güzel olurdu? Avrupa'ya giden bir çok arkadaşımızdan işitiyoruz. Çok şiddetli yağmurlarda bile böyle bir sorun asla yaşanmıyormuş Avrupa'nın bir çok ülkesinde... Demek ki alt yapı konusunda hala bir takım engelleri aşıp sağlıklı bir belediyecilik anlayışı geliştirememişiz. Buradan o sonuç çıkıyor...








Bir de şu şiddetli yağmurlarda şoförlerin dikkatsiz araba kullanmaları konusu var. Çoğu şoför arkadaş buna dikkat etse de kimi zaman yayaların üstüne su sıçratmak için hızlıca giden ve yayaları ıslatan şoförlere de rastlanıyor, üzülüyorum gerçekten böyle terbiyesizce davrananlara... Hadi gıcıklık olsun diye ıslattın adamı, ne geçti eline, bir de dolu küfür yedin...








Bazen genç sevgililer görüyorum yağmur altında el ele yürüyorlar ıslanmaya aldırmadan. Hak vermemek elde değil, insanın sevdiği yanında olsun yeter ki yağmur, çamur, kar da neymiş? Gözü sevdiğinden başkasını görmez ki zaten...








Su, dünyanın en saf en katışıksız maddesi... Rabbım bir çok şeyi sudan yarattığını beyan ediyor muhtelif ayetlerde... Bir yağmasında bakalım nice olur halimiz... Ne toprakta bir şey biter besin adına, ne de evlerimizde temizlik yapabilir, yıkanabiliriz... Bir Afrika Atasözü der ki ''Dolu kırar geçirir ama yağmur kiraz çiçekleri açtırır.'' Ülkemizin üzerinde yeter ki kara bulutlar dolaşmasın, bereket bolluk getiren yağmur bulutları olsun hep. Bir düşünür de ''Sesini değil, sözünü yükselt! Yağmurlardır büyüten zambakları, gök gürültüleri değil.'' demiştir... M. Selahattin Şimşek... Boşuna rahmet denmemiştir yağmura. Hem insanlara hem de toprağa en büyük nimet. Sevgisiz ve yağmursuz kalmayın sakın. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...