Matematiğe, yalnızca yaratıcı bir sanat olduğu sürece ilgi duyarım. -Godfrey Hardy |
|
||||||||||
|
Keşke; insanoğlunun yaşamını elinde tutan, büyük küçük bütün pişmanlıklarını sığdırdığı bir kelimeden ibarettir. Hayatımızda barındırmamamız gereken keşkelerimiz; gün gelir ,ağam sensin, paşam sensin diye elini ayağını öpmediğimiz şahısların, kullanmak için fırsat kollamaktan kaçınmadığı malzeme olacaktır. Bunun bilincinde olunmalı, her daim son pişmanlıklardan uzak durmak yapılması icap eden en doğru hareket olarak görülmelidir. Ağam sensin, paşam sensin demediğimiz; kuyruğuna bastığımız yılanların sokmak amacı gütmesine fırsat verilmemelidir İnsan yaşamında anlatmaya satırlar yetmez diyebildiğimiz bir çok olumsuz etkiye sahiptir. Pişmanlığı simgelemekte olan, manası büyük kendisi küçük olan bu kelimeyi, her gün mutlaka birkaç defa kullanırız. Çünkü alışmışız her daim kolay olanı seçmeye, hezimete uğrattığının bizzat şahidi olduğumuz halde bir türlü vazgeçemiyoruz Aslında dilimize pelesenk etmememiz lazım geliyor; fakat kullanmaktan kaçmak mümkün olmuyor. Keşke kelimesi ile yaptığımız yanlışların sonlandırılmayacağından adımız gibi emin olduğumuz halde, yine de rotamızı çizmesine müsaade ediyoruz. Yapmakta olduğumuz yanlış tercihlerimizin önümüze kazılan uçsuz bucaksız bir kuyudan ibaret olduğunu görmek elimizden gelmiyor. Bir hata yapıyoruz, zamanı geliyor yaptığımız hata yüzünden ödemekte olduğumuz büyük bedelleri gördükçe keşke bunu yapmasaydım diyerek mutlaka cümlemizi sonlandırmaktan geri durmuyoruz. Keşke kelimesini hayatımızdan bir çıkarabilsek yükte hafif pahada ağır kayıplara uğramayacağımız, akıllarımızın bir köşesinde bulundurulmalıdır. Düşünmüyoruz ki; hayatımızı yerle yeksan eden yaşadığımız son pişmanlıklar, bize hiçbir fayda sağlamıyor. Yürekler en fazla hayatımızı işgal eden, zihinlerimizi meşgul eden son pişmanlıklarımızın verdiği acılar yüzünden tahribata uğramaktadır. Keşke kelimesine sığınarak çıkılmakta olan yolun sonu olmadığı, bütün insanlar tarafından bilinmektedir. Hayatımızı alakadar eden bu gerçeğe vakıf olduğumuz halde, kendimize kullanmayın denilen pişmanlığın simgesini rehber edinmeye devam ediyoruz. Bilinmelidir ki dillerden düşmeyen keşke kelimesinin insanoğluna yararından fazla zararı olur. Onun için elimize almış olduğumuz bir işi yaparken kırk ölçüp bir yapmak deyimine tutunarak yola çıkmak icap etmektedir. Bizler ölçüsüz davranmakta ısrarcı olmaya devam ettiğimiz müddetçe manası büyük kendisi küçük olan kelimeden kurtulmamız imkansız görünmektedir. Fakat unutulmamalıdır ki; hiçbir zaman imkansız diye bir şey yoktur, imkansızlıkların hayatımızda yer bulmasında öncül olan yine bizleriz. Hayatımızda barındırmaktan vazgeçmediğimiz keşkelerin, en fazla duygularımız üzerinde etki yarattığı göz önünde bir gerçektir. Zihinlerimizi, duygularımızı bertaraf eden son pişmanlıklarımızın hayatımızdaki olumsuz etkilerinin bitirilmesi bizim elimizdedir. Hayatımızda büyük çapta tahribata sebep olacağını bildiğimiz halde son pişmanlıklarla yaşam sürdürme yolunda yürümekle kendimiz ve yanımızdakilerin yaralar almasına sebep oluruz. Keşkelerin bizleri yönlendiren duygularımız üzerindeki olumsuz etkilerini gördüğümüz halde, görmezden gelerek yüreklerimizin kapanmaz denilen yaralar almasının da sebebi olduğumuz aşikar. Bu durumların meydan bulmaması için keşkeleri, bir an evvel hayatımızdan söküp atmamız lazım gelmektedir. Büyük bedeller ödememek için hayatımızdan çıkarılmasına izin vermediğimiz son pişmanlıkları bir daha girmemecesine çıkarmanın yoluna girmemiz gerekmektedir. Yaşadığımız süreç içerisinde ödemekte olduğumuz ağır bedellerin altında ezildiğimiz halde, hiçbir faydası olmayan son pişmanlıkların arkasına saklanmak da bir ömür kaybettiğimizin göstergesidir. İçimizde kalplerimizi karamsarlıklara iteceği bilinen son pişmanlıkların vuku bulmasına, hiçbir şekilde izin verilmemelidir. Son pişmanlıkların hayatımızda yer almaya devam etmesi, insanoğlunun keşke kelimesi ile bir ömür iç içe yaşayacağı anlamı taşımaktadır. Bilincinde olunması gereken en önemli şey:Keşke kelimesinin ağzımızdan çıkan hiçbir cümlede yer bulmaması icap ettiğidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Hüseyin İbiş, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |