Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
Bu "et pazarı" görüntüsü, karnımın acıktığını bana hissettirince mutfağa doğru yöneldim. Buzdolabındaki avım bereketli geçmişti ve yaptığım sandviçi mideme, sandviçin bakış açısından "ebedi istirahatgahına" uğurluyordum. O sırada, mutfağın, yangın merdivenine açılan kapısının ardından yükselen miyavlama sesini duydum. Bu kedi bir süredir yangın merdivenine geliyordu. Oldukça şişman ve yaşlıydı. Sandviçi hazırlarken yanlış hesaplama yüzünden elde kalan bir dilim salamı ona ikram etmeyi düşündüm. Zira hava soğuktu ve sokakta yaşamak için vücut ısısını korumak önemliydi. Tabii bunun içinde yemek bulmak... Tam, yangın merdivenine açılan kapının koluna uzanmış ve ilkokulda öğrendiğimiz "zincirleme sıfat tamlamalarına" güzel bir örnek verdiğimi düşünürken başka bir kedi seyirtti. Ağzında bir parça tavuk kemiği vardı. "Herhalde rahat rahat yemek yiyeceği bir yer arıyor." diye düşünmüştüm ki birden ağzındaki kemiği, şişman ve yaşlı olanın önüne bıraktı. Ardından bir kedi, bir kedi daha... Aynı şekilde yemeğini getiren kedi sayısı 4 olduğunda benim de şaşkınlığım 4-4`lük olmuştu. Sokak kedileri böyle birşey yapmazdı. Zar zor buldukları bir parça yiyeceği, başka bir kediye vermelerinin ardındaki gerçeği anlamam için 5. kedinin de gelmesi gerekiyordu. Son gelenin ağzında yiyecek yoktu. Korktuğu her halinden belli bir şekilde, yaşlı kedinin önünde adeta diz çöktü, yalvarırıcasına bakışlarıyla... Yaşlı kedi ise hiçbir merhamet göstergesi olmaksızın baktı zayıf kediye... Ardından belli belirsiz bir ses çıkartarak, yemek getiren kedilerin, eli boş gelen zavallıcığa saldırmalarını sağladı... Sonunda neler olduğunu anladım. Yaşlı kedi "KEDİ MAMASI" idi... Bu kediler, E-5 kenarında fahişelik yapan "SOKAK KADINLARI"ndan öğrenmişlerdi nasıl yiyecek bulacaklarını ve onları koruyan "MAMA`ya ödeme yapmazlarsa olacakları... Yangın merdivenindeki SOKAK KEDİLERİ ile BALKONUMUN KARŞISINDAKİ SOKAK KADINLARI arasında kalan zihnim, mengenede gibiydi. Evin ortasındaki salonda, karanlıkta kala kaldım. SOKAK LAMBASInın ışığı, adeta beni sorgularmış gibi yüzümü aydınlatırken, MODEL ALARAK ÖĞRENMENİN ne denli abidik gubidik sonuçlar ortaya çıkarabildiğini düşünüp şaşa kaldım. THE END
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ömer kırat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |