Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Adı önemli değil...Yaptıkları ise mide bulandırıcı. Üst seviyede bir pedofili vakasının kısa öyküsü... İlk kez bir kız çocuğuna tecavüz edip, öldürmekten hapse girmişti. Yıllarca hapishanede kaldı, ama bu bir gerçekti o çocuklara dokunmadan yaşayamıyordu. Hapishanede kimseye nedne içerde olduğunu söylememişti polisler, bu anlaşmanın onun hayatını kurtaran kısmı oldu ama eylemlerine de devam etmesini sağlayacaktı. Önce burdan çıkmalıydı ve onlara yakın olacağı bir iş bulmalıydı. Belki de animatörlük en iyisiydi, sürekli onlarla olabilir ve kimse bunu fark etmezdi veya akşamları atari slaonlarına giderdi, Mc Donald'slara veya. Dışarı çıkınca ilk işi kendine bir sığınak yapmak oldu, içinde kasetleirn, youncakların, şekerlerin olduğuna sadece kendisine ait bir oyun odası, oyuncakları ise gerçek bebekler olacaktı. Ama yakalanmaması gerekiyordu sefer, tek bir yolu vardı bunun acı verici ama amacına uygun... Lavabonun başına geçti ve eline en keskin bıçağı aldı, parmak uçlarından gelen acıyı fantazilerine uydurarak azaltmaya çabaladı. Aklı başından gitmek üzereydi, ne kadar zeki olduğunu düşünürken heyecandan vücusunun "artık zamanı geldi" dediğini hissetti. Parmak uçlarındaki deriyi tek tek soydu. Kan ve deri içinde kalan lavaboya keyifle baktı. Artık parmak izleri olmayacaktı. Yavaşça lavaboyu yıkadı, ellerini bandajladı, her gün özenle kremledi ki amacına hızla ulaşabilmek adına yaraları iyileşsin. Sonra işe koyuldu, Çocukların hep parit veridkleri mekanlarda gezmeye başladı bir şekilde yolunu bulacaktı. Sonra bir kaç ay ondan ve kaybolan çocuklardan haber alınamadı. Aradan geçen aylarda 2 erkek bir 1 kız çocğu kaçırıldı, hep partilerden, ama asla cesetleri bulunamıyordu, parmak izi ise hiç yoktu. Polisler çaresizdi, son dönemde salıverilen tüm pedofili suçlularını göz altna almaya karar verdiler. O da bunlardan birisiydi ama çalıştığı dükkanın çocuklarla ilgisi yoktu o iç çamaşırı satıyordu. Bir akşam vakti çocukların keyifle oyun oynadıkları, rengarenk giysiler içinde eğlendikleri mekanın tuvaletinden bir çığlık yükseldi, 4 yaşındaki bir kız çocuğu kanlar içinde yer yatıyordu. Tecavüze uğramıştı ve kan kaybediyordu. Polisler olay yerine geldiğinde durum aynıydı, parmak izi yoktu, kameralarda sadece kızın tuvalete sürüklendiği gözüküyordu ama kim yaptıysa kameralara yakalanmamayı başarmıştı. Araştırmalar derinleştirildi ve o akşam sujenin aynı mekanda olduğu tespit edildi. Araştırmalar sonucunda oyuncak evi bulundu ve evde binlerce çocuğun pornografik kasetleri, kendi tacizlerinin görüntülerine ulaşıldı. Öldürdüğü cesetleri az ilerideki tepenin eteğine gömüyordu, her çocuk için bir oyuncak koyuyordu mezarlarına. Yakalandığında polisler parmaklarına yaptıklarını gördüler ve bu inanılmaz acıya nasıl katlandığını sordular, gülümseyerek tek bir cümle söyledi: " Onlara dokunmak için herşeyi yaparım, yeterki onlarla oynamama izin verin!" Esra Baykal Çetinkaya
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |