..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA




11 Aralık 2007
Türban Gerçekten Bir Sorun Mu?  
ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA
Ülkemizde yıllardır bir türlü çözülemeyen konu, türbandır. Liseden hatta ortaokuldan başlar, imam hatipliler, orada olanlar, sen başka dünyanın insanı olarak konumlandırırsın kendini, kimi zaman başı örtülen kızlara üzülür, zorla yaptırıldı zannedersin, bazen başları bağlı kızların sokakta sevgilileri ile geziş şekillerine hayret edersin…


:CJIC:
Ülkemizde yıllardır bir türlü çözülemeyen konu, türbandır. Liseden hatta ortaokuldan başlar, imam hatipliler, orada olanlar, sen başka dünyanın insanı olarak konumlandırırsın kendini, kimi zaman başı örtülen kızlara üzülür, zorla yaptırıldı zannedersin, bazen başları bağlı kızların sokakta sevgilileri ile geziş şekillerine hayret edersin… Başını örtmenin bir anlamı olduğunu bilir ama o anlamı görselde yakalayamayınca bir garipsersin. Sorgulamalar o yıllarda başlar aslında… Ama kendimizi bildik bile vardır bu birkaç santimetre karelik kumaşın kavgası.

Zaman geçtikçe, biraz aklın ermeye başladıkça anlarsın ki aslında dert o kumaşa atfedilen, aslında kökeni dahi olmayan, anlamdır. Kadının minik bir şeytan gibi gösterildiği ve sadece saçının teli ile karşı cinsi etkileyebildiğinin düşünüldüğü bir dünyada, kadını zapt etmeye, erkeği korumaya karşı alınmış bir önlemdir. Hiç anlayamamışımdır bir kadının saç telleri yüzünden bu kadar baskılanmasını. Veya üstüne örtülen çaputların, kadının cazibesini ne şekilde örttüğünü…

Aslında tüm dinlerde öğretilen ve bizi insan yapan kavramların dışına çıkıp, birkaç parça çaputla uğraşmanın ne menem bir fayda sağlayacağını bize hala çözebilmiş değilim.

Ülkelerin değerlerinin ve yapı taşlarının inanç sistemleri ile karışmaması gerektiği fikrinin savunucusuyum. Çünkü bir devlet, o aile gibi durması gereken toplumun başını örten çatı olmalı ve herkesin kafasını yağan yağmurdan, çakan şimşekten korumalıdır. Uzun, kısa, sarışın, esmer, tombul, zayıf ayırmadan. Ama bu ayırmama işi devreye girdiğinde mevzu çaputa geliyor yeniden.

Çaputu takanı da koruması gerekiyor damın. O zaman objektifliğini kaybetmekten korkuyor dam. Peki, ey sevgili çatı, madem hepimizi korumak istiyorsun, gel hepimizi koru ama beyni henüz seçimlerini yapacak olgunluğa erişmemiş, yönlendirilmeye açık, kimliğini bile henüz çözememiş küçük bireylerin de tarafsız büyümesini, kendi iradeleri ile taraf olacakları zamana kadar sağla.

18 yaşına gelindiğinde, yapılan her yanlışın bir bedeli varsa ve ödeniyorsa, o yaşa kadarkilerin çevresel faktörlerini dengede tut. Üniversiteye okumaya, kocaman adamlar olmaya veya olmamaya giden, kim olduğunu anlamaya başlama dönemine girmiş insanlara karışma.

Kamusal alanlarda görev alan, öğretmen, işçi, hukukçu, bakan, bakmayan, seçilmiş veya seçtirilmiş kimliklerin çaputla ilişkisini dengele. Dengele ki, duruşundaki dengeyi herkes anlasın. Herkes sana hak versin, sağlam bir çatı olduğuna inansın. Genç beyinlerin, özgür iradeleri ile büyümelerine destek ol ve ona göre bir eğitim sistemi koy ki, o sisteme öyle bir giyim/kuşam mantığı getir ki, sadece başımızı örten, ayağımızın altındaki toprağı kollayan olma, birey olarak hepimizi seven, koruyan çatı ol.

Ancak o zaman bu kumaş kavgası biter, ancak o zaman herkesin birbirini insan olarak değerlendirdiği zamanlardaki gibi yaşarız, ancak o zaman aslında ortada var olmayan sorunlar gerçekten yok olurlar, ancak o zaman biraz “biz” oluruz. Ancak o zaman, ancak bir yol gösterici ve düzenleyici ile toplumlar hoşgörüyü, kabullenmeyi, saygı duymayı öğrenirler.
Ama derdin çatı değil, tente olmaksa, sığışabildiği kadarını koruyan olmaksa, o zaman zaten bizim çaput kavgası daha çok uzun yıllar sürer gider.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Daha Ne Kadar Şehit Vermemiz Gerekiyor?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurtlar Vadisi
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor
Sevmedende Olur Diyorlar!
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri
İdealleri Olmayan Bir Ülkede, Hayatta Kalma Savaşı Nasıl Ver
Sarmısak
Yalvarırım Gelinim Ol
Adam , Ayna ve Yalnızlık
Bayındırlık Bakanımız Zeki Ergezen"e
Sanatçılar ve Ölümlüler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Size Aşık Olabilir Miyim? [Deneme]
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim [Deneme]
Korkak Erkeklerden Sıkıldım [Deneme]
Aşk, askerlik, erkekler... [Deneme]
Her Sabah Aynı Adamla Uyanmak... [Deneme]


ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.