Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov |
|
||||||||||
|
İslamiyette de Muhammet’in uçan bir ata binip göğe yükselerek Allah'ın yanına çıktığı inancı vardır. Bu olaya Miraç denir. Miraç “merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek” anlamlarına gelir. Pers-İran XIV.cü yüzyıl minyatürlerinde Muhammet sarıklı ve sakallı, kadın başlı kanatlı kısrak El Borak’ın üstünde miraca çıkarken resmedilir. Melekler sakalsız ve El Borak gibi kadın yüzlüdür. Meleklerin bacakları lambadan çıkan cin misali duman biçimindedir. İnanca göre, Muhammet bir gece içinde Mekke, Mescidi-Haram’dan, (Kabe, Beytullah), Kudüs, Mescidi Aksa’ya (El Aksa cami) götürülür, buradan Allah’ın katına yükselir ve sonra geri gelir. Kuran'ın andığı bu olay "gece yürüyüşü" anlamında “İsra” adını alır ve İsra Suresinde anlatılır: “Kulu Muhammet'i geceleyin, Mescidi Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur.” (İsra suresi 1) Miraç olayı hicretten 1 yıl kadar önce Recep ayının 27.ci gecesi gerçekleşmiş olup (İS 621) Muhammet’in bir gecede Mekke’den Kudüs’e gidiş-gelişi Kuran’da bu tek bir ayetle anlatılır. Ama Allah'a yükselişi (Miraç) anlatılmaz. Fakat çok sayıda hadiste ayrıntılı biçimde anlatılır. Hadislere göre Muhammet uyurken Cebrail gelip göğsünü yarmış, kalbini Zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurmuş, Borak (Burak) adlı kadın başlı kanatlı kısrağa (uçan at) bindirerek onu Kudüs’e getirmiştir. Muhammet burada İbrahim, Musa, İsa ve diğer bazı peygamberler (Adem, Yahya, Yusuf, İdris, Harun) tarafından karşılanmış, imam olarak onlara namaz kıldırmıştır. Namazdan sonra Muhammet uçan at Borak’a binerek yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başlamış, göğün birinci katında Adem, ikinci katında İsa ile Yahya, üçüncü katında Yusuf, dördüncü katında İdris, beşinci katında Harun, altıncı katında Musa ve yedinci katında İbrahim ile görüşmüştür. Bu yerleşim şekli hakkında, bir kısım ulema göğün en üst 7.ci katının boşaltılarak Muhammet’e tahsis edilmesi gerektiğini, İbrahim’in 6.cı katta Musa ile oturmasının daha uygun olacağını ileri sürerler. Ya da İbrahim’in Yusuf’un yanına, Musa’nın da Harun’un yanına taşınması uygun olabilecektir. Tabi ki 2-3 kat daha çıkılarak yapıda proje tadilatına da gidilebilir. MİRAÇ SIRASINDA MESCİDİ AKSA VAR MIYDI? Burada gözlerden kaçan en önemli nokta şudur: Miraç olayının gerçekleştiği 621 yılında Mescidi Aksa henüz inşa edilmemişti. O halde, Muhammet oradan nasıl miraca çıkar? Öte yandan “Beytül Makdis, Beyti Makdis” veya “Beytül Mukaddes” denilen “Süleyman Mabedi” ya da "Herod Mabedi" denilen Yahudi Tağınağı da o tarihlerde yoktu. Çünkü bu yapı İS 70 yılında Roma ordularınca yakılıp yıkılmıştı. (Bu mabedin kenar duvar kalıntısı bugün “Ağlama Duvarı” olarak bilinir ve Yahudilerce kutsal sayılır.) MESCİDİ AKSA NE ZAMAN VE NASIL İNŞA EDİLDİ? Kudüsteki Süleyman (Herod) Tapınağı İS 70 yılında Roma lejyonlarınca yıkıldıktan sonra Yahudilerin bu bölgeye girmesi yasaklandı ve tapınağın bulunduğu Tapınak Tepesi yüzyıllarca bomboş bir harabelik halinde kaldı. Bu bölgeyi egemenliğinde bulunduran Roma İmparatorluğu buraya yeniden bir tapınak yapılmasına kesinlikle izin vermedi. Ancak, Hristiyanlık Roma’nın resmi devlet dini olmasından sonra durum değişti. Doğu Roma İmparatoru I. Jüstinyen Tapınak Tepesi’nin güneyine bir bazilika (büyük kilise) yaptırdı. (MS 527-565). Muhammet’in 632 yılında ölümünden ve ilk halife Ebubekir’den (632-634) sonra yerine geçen 2.ci halife Ömer döneminde (634-644) Müslümanlar Kudüs'ü fetheder ve bu bazilikayı cami haline getirirler (638). İşte, bu bazilikadan bozma camiye “Mescidi Aksa, El Aksa veya Ömer Cami” denir. Tapınak Tepesi'ne de Haremi Şerif derler. Demek ki, Miraç’ın 621 yılında gerçekleştiği tarihte Mescidi Aksa yoktu, bir bazilika vardı, bölge Doğu Roma İmparatorluğunun denetiminde idi. Mescidi Aksa, Miraçtan 17 sene sonra 638de inşa edilmiş olup zaten o tarihte Muhammet de hayatta değildi. O halde bu durumda nasıl olur da Muhammet Mescidi Aksa’ya gidebilir? O halde, burada apaçık bir anakronizm, zaman sapması, zaman uygunsuzluğu, tarihe aykırılık vardır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |