Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
Metabolizmam bozuldu. Dilim, hiç kullanmadýðým sözcüklerle doldu. Küfür edebiyatý aldý baþýný gitti, yine de TATMÝN OLAMIYORUM. Gazeteleri okurken, haberleri izlerken, birdenbire “yuhhh, çüþþþ, vay eþþoðlu eþek” gibi nice sözcüðün yakýnlarýmda uçuþtuðunu duyuyorum. Aaaa...Bir de bakmýþým bunlar, benim aðzýmdan yayýlýyor havaya...Dönüp dolaþýp kulaðýma geliyor. Tatminsizlikten iþte. ÝLERÝ DEMOKRASÝDE EÐÝTÝM I. Þu YGS’deki þifre skandalý...Çocuklar periþan. Son geliþme, savcýlýðýn açýklamasý: 1.700.000 cevap anahtarý inceleniyormuþ. Bu çocuklarýn geleceðiyle oynama hakkýný kendinde bulanlar, dün þifre, kopya yok; sonra sehven yapýlmýþ diyenler koltuklarýnda oturtuluyor. Kimi büyüklerimiz iyice sýkýþýp “Caným o gün için yok demiþtik, kararý yargý verecek” deyip kývrak bir raksa baþlýyor. "Soruþturmanýn selameti için" bile sorumlularý görevden alan yok. Ama þifreyi deþifre eden dersaneci ve avukatlara tehdit üstüne tehdit... Bir ÖSYM Baþkaný düþünün, Ýngiltere’de üniversitedeyken doktora tezini bir yerlerden herhalde sehven(!) almýþ, sonra özür dilemiþ, kovulmaktan kurtulmuþ. Bu zat, bir ara, ÝTÜ’de Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü’ymüþ. Doktora sýnavýnda, ALES ve diploma notu en düþük öðrenciler, tamamen rastlantý(!) olarak en yüksek notu almýþ, doktoraya hak kazanývermiþler. Þikâyet üzerine rektörlük komisyon kurup inceletmiþ de rastlantý olmadýðý anlaþýlmýþ, sýnav iptal edilmiþ. Sorumlu zat yargýlanmýþ mý? Ne biçim soru öyle? Onu yazar, profesör ya da gazeteci mi sandýnýz? Þimdi bu ülkede “Sýnavlar adil, yargý adil” savlarýný duyduðunuzda siz TATMÝN oluyor musunuz? Ýkinci sýnava ne kaldý þurada? Kim girecek, nasýl girecek, hangi sýnava girecek? Atý alan Üsküdar’ý geçti mi? Duyuyoruz, çoluk çocuk “Biz enayi miyiz?”deyip yollara at aramaya düþmüþ. Çalýþma, öðrenme hak getire. “Ya Mod Medyan denilen yöntem yine büyüklerimizi tatmin eder de at da bulamazsak ne yapacaðýz?” diye kara kara düþünür olmuþ yavrular... Daha nice soru...Çocuklar da benim gibi. Yoksa ben, çocuk gibi miyim? Bir türlü tatmin olamýyoruz. Ülsere yakalananlar mý, kurdeþen dökenler mi istersiniz...Onlarýn metabolizmalarý da alt üst oldu. Sesimizi duyuralým diyorlar, gelsin coplar, biber gazlarý... Bindik bir rastlantýsal alamete, gidiyoruz kýyamete.. II. Yine YGS sýnavýnda, bilgisayarlarýn þaþýrmasý sonucunda, on yedi okulda, yalnýzca kýzlar, kadýn öðretmenlerin gözetiminde sýnava giriyor. Kasýt olmadýðýna, þeriata uygun bir eðitim sistemine doðru gitmediðimize inandýrýlmak isteniyoruz. TATMÝN OLAMIYORUM sevgili okur, olamýyorum. III. Adana’da, korunmaya muhtaç çocuklarýn barýndýðý Sevgi Evi’nde, 13 yaþýndaki çocuk, altýný ýslattýðý gerekçesiyle kýzgýn çatalla daðlanýyor. Çocuk Esirgeme Kurumlarý’ndaki vahþete yeni bir örnek. “Münferit olaylar”dan olduðu, gereðinin yapýldýðý açýklamalarý doyurmuyor. Yapýlsa, ikide birde böyle bir vahþetle karþýlaþmayacaðýmýzý biliyorum, TATMÝN OLAMIYORUM ÝÞTE, OLAMIYORUM. IV. Ýstabul Büyükçekmece Güzelce Cevdet Zebure Kotan Ýlköðretim Okulu’nda yine 13 yaþýnda bir kýz çocuðu, bir kadýn hademe tarafýndan tuvalete götürülüyor. Okul Müdürü kapýda bekliyor. Rehberlik öðretmeninin karþý çýkmasýna raðmen müdür, çocuðu fahiþelikle suçluyor, darp ediliyor çocuk. Hademe kadýn, idrar alarak gebelik muayenesi yapýyor. Yavrucak, bu travmayý atlatmanýn yolunu intihar etmekte buluyor, kurtarýlýyor. Ýl ve Ýlçe Milli Eðitim Müdürleri yapýlan soruþturmadan tatmin oluyorlar ki Müdür Bey koltuðunda oturabiliyor. Üstelik, bu zatlar, çocuðun neden yalan söylediðine, bu dedikoduyu neden çýkardýðýna bir anlam verememiþler. Eh, çocuk durduk yerde, kendini rezil etmek istedi herhalde. Ýdari soruþturma dosyasý kapanývermiþ. TATMÝN OLDUNUZ MU? Eðitimle ilgili konulara bu sorunlarýn her gün yenileri eklendiðinden, eskileri anýmsatmadým sevgili okur. Say say bitmez. ÝLERÝ DEMOKRASÝDE SANAT I. Tarih; devrim ya da karþý devrim yaþanan ülkelerde, önceki iktidardan öç almak, geçmiþi unutturmak, vandallýk, put saymak gibi nedenlerle heykellerin yýkýldýðýný, kýrýldýðýný bize gösterdi. Ama bir heykelin, bir baþbakan “Ucube” dedi diye yýkýldýðýna dünya ilk kez tanýk oluyor. Hem de huþu içinde, tekbirli ritüellerle, insan figürlerinden oluþan, dostluðu, barýþý simgeleyen, “Ýnsanlýk Anýtý” bir heykel yýkýlýyor. Doðmamýþ kitabý katletmek gibi. Yatýrýn yanýymýþ, þuymuþ buymuþ gibi gerekçelerle. Daha önce de heykel uzmaný(!) bir belediye baþkaný, beðenmediði için içine tükürmüþtü sanatýn. TATMÝN OLAMIYORUM sevgili okur, olamýyorum, içim yanýyor. II. Hanedandan biri, tiyatroda dikkat çekecek biçimde sakýz çiðneyince uyarýlýyor. Sayýn Kültür Bakaný’mýz derhal fetvaya durmakta: Devlet bu kurumu (Devlet Tiyatrolarý’ný yani) taþýmak zorunda mý? Bugünkü Türkiye’de devletin kadrolu sanatçýsý olmasý gerekir mi?..Þu kadar cari gider...Falan filan...Devlet tiyatrolarýna harcayacaðýmýz parayý özel tiyatrolara veririz... Küresel ve Yerel Mod Medyan tiyatrolarý.. Gelin abiler ablalar, bayanlar baylar, gelin gelin...Duhuliye, Penisilvanya damgalý yeþil kart... Önce derin nefes, sonra ya sabýr...Gel de TATMÝN OL sevgili okur, gel de tatmin ol. Tamam sayýn bakaným, tut ki hepsi doðru dediklerinizin, çoook haklýsýnýz. Amma, niye þimdi, tam da sakýz meselesinin þýppadak ardýndan ve de ona baðlý olarak bunlarý gündeme getiriyorsunuz? Madem öyle, neden yýllardýr devleti zarara soktunuz? OLAMIYORUM dostlar, TATMÝN OLAMIYORUM, kývranýyorum. III. Dünyada elli yýldýr okunan, Beat kuþaðý yazarlarýndan, Ýngiliz Burroughs’un, Yumuþak Makine adlý kitabý, Sel Yayýncýlýk tarafýndan bu yýl yayýnlanmýþ. Kitap Muzýr Yayýn Kurulunca ahlaka aykýrý bulunmuþ. Savcýlýk yayýn yönetmenine dava açmýþ. Böyle sessiz sedasýz kimbilir daha neler oluyor. IV. Muhalif ressam Bedri Baykam, býçaklý saldýrýya uðradý, ölümden döndü. Kuþkusuz, yapýlan saldýrýnýn, Baykam’ýn muhalif kimliði ile ilgisi yoktur, iktidarýn dayattýðý, pardon, sevgiyle bizleri ikna etmeye çalýþtýðý ideolojinin de rolü yoktur. Olsa olsa bir meczubun, zaten psikolojik tedavi gören birinin iþidir. Bu ülkede devlet büyüklerimiz, sanata, sanatçýya, sanat eserine, yazar çizere, kitaba, kitabý okuyana, hakkýný arayan aramayan her çocuða, tanýk olduðumuz gibi iþte böyle büyük bir þefkatle sarýlýrken, onlarý gözbebeði gibi kollarken, bazý psikopatlar durumdan vazife çýkaracak deðiller ya... V. Ýkisi 18 yaþýndan küçük üç genç, sokakta müzik yapýyorlar diye Ankara polisi tarafýndan derdest ediliyor, cezaya çarptýrýlýyorlar. ”Kabahatler Kanunu”na aykýrý davranmýþlar. Nasýl da TATMÝN edici bir gerekçe deðil mi? Peki ben niye hiç TATMÝN OLAMIYORUM? Akþam, bu yazýnýn giriþ bölümünü yazýp kestim. Bu yazý geliþme ve sonucu oluþturacaktý sözüm ona. Yalnýzca eðitim ve sanat konusunda, birkaç örneðe deðindik, yazý aldý baþýný gitti. Oysa TATMÝN OLAMADIÐIM daha neler biriktirmiþtim bu konularda. Günceller öne çýktý. Üstelik daha ne çok baþka konu var, tatmin olamadýðým. Diðerlerini merak ederseniz sonra yazarým sevgili okur. Etmezseniz canýnýz saðolsun, kendi kendime kývranýr dururum. Ona da alýþkýnýz. Kalýn saðlýcakla... 27.04.2011 VÝLDAN SEVÝL
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |