Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna |
|
||||||||||
|
Üniversiteye hazırlık aşamaların bir ayağı da dershanelerdir. Dershaneler doğru yanlış artık üniversiteye hazırlıkta önemli bir yere sahip. Konumuz dershanelerin gerekli gereksizliği değil, dershanelerin üniversiteye hazırlıkta oynadıkları roldür. Bu rolünde öğrencilerin gözlerinin nasıl boyandığı, öğrencilerin nasıl hayal kırıklığına uğradığına değinmektir. 1. Reklamlar Yayın adı altında yapılan ulusal televizyon reklamları, genel bir tanıtım amaçlı olsa da sanki o ismi taşıyan bütün dershanelerin aynı özellikleri taşıdığı imajı verilir. Halbuki dershane isminin ulusal olması demek, her yerde o ismi taşıyan dershanenin aynı standartta olduğu anlama gelmez. Sadece isim benzerliği vardır. Dershanelerin içeriği bölgeden bölgeye değişir. Ama dershane sahipleri ulusal bir ismin arkasına sığınarak, çok iyi dershane olduklarını, büyük bir dershane olduklarının havasını verirler. Hatta merkeze bağlı olduklarını da söyleyerek havalarına hava katarlar ki veli ve öğrenci için etkileyici bir durum oluşsun. Halbuki isim dışında hiçbir benzerliği yoktur. Ha bir de yayınlar vardır benzer olan. Ama unutmamak gerekir ki yayınlarının hemen hemen aynısını kitapçılarda ve kırtasiyelerde bulabilirler. Yine unutmamak gerekir ki kitapçı ve kırtasiyedeki yayınlar her zaman dershanelere verilenlerden daha iyi ve kalitelidirler. Dershanelere verilen yayınlar piyasaya verilen yayınlara orana daha zayıftır. Yani aynı kalitede değildir. Yayıncılar piyasaya verilen yayınlara daha fazla özen gösterir. Ayrıca dershanelerin kalitelerini ispatlamak için yayınlarına arkasına gizlenmeleri veli ve öğrencileri aldatmasın. Bu kadar yayın veriyoruz. Birkaç tane yayıneviyle anlaşmamış vardır gibi söylemlere kulaklarını tıkamalıdırlar. Öğrencilere dershanelere yayın için gitmez. Orda ki iyi ve kaliteli eğitimle eksiklerini gidermek için gider. Dershaneler son dönemde reklamın önemini ve etkileyici yönünü keşif ettiklerinden, reklamlara ağırlık vermeye başladır. Artık her bölge ve il-ilçelerde dershanelerin sezonluk reklam yarışına tanık oluyoruz. Ve bu reklamların temel hedefi iyi bir reklamla öğrenci ve velileri etki altına alarak, dershanenin kapısından içeriye sokabilmektir. Peki, bunca reklamın gerçekçi yönünü üzerinde araştırma yapan kaç veli vardır. Dershaneler iyi bir reklam için çok kafa yormaktadırlar. Amaç reklamdır. Gerçeklikle özdeşleşmek değildir. Hiçbir dershane kendi gerçeğini ortaya koymaz. Aksine kendi gerçeğini örtmek için iyi bir reklamla kamufle eder. O zaman afiş ve broşürlerde sıralanmış mükemmel öğretim maddelerini dikkate ve ciddiyete almamak gerekir. Çünkü bütün dershaneler mükemmel olan maddelere başvurur. Öyle ki artık bütün reklamlarda aşağı yukarı benzer maddelere rastlamak mümkündür. Tabii ki reklamların görüntüsü boş değildir. Reklamın cazip tarafını hemen eğitim danışmanı dedikleri kayıt elemanlarıyla desteklerler. Kayıt elemanları eğitimden anlamayan personel olduğu halde kendilerine veli ve öğrencilerin gözünde şirin göstermek adına eğitim danışmanı olarak tanıtırlar. Halbuki eğitim üzerine eğitim falan aldıkları yoktur. Sadece dershane yönetimin kendilerine ezberledikleri söylemleri kendi tecrübeleriyle iyi bir edebiyatla etkileme rolü oynarlar. Ve işlerinde de oldukça başarılıdırlar. Çünkü veliye veya öğrenciye nasıl yaklaşacaklarını çok iyi bilirler. Hemen öğrencinin ve velinin zayıf noktasını yakalayarak, tabiri caizse damardan girerek veli veya öğrenciyi kuşatırlar. Dershaneyi öve öve bitiremezler. Olmayan bilgilerle veli veya öğrencinin kafasına girerler. Bir sürü sözler verirler. Verilen sözlerin çoğunda öğretmenlerin ve idarecilerin bile haberi olmaz. Ağızlarına geleni söylediklerinden, yalanın ağa babalarıyla karşılaşırsınız. Ağızları iyi laf yaptığından kafanızdaki klasik soruları hemen abartıyla cevaplarlar. Onlara kızmamak gerekir çünkü yalan söylemek için para alıyorlar. İşleri bu. Ne kadar kayıt o kadar prim demek olduğundan bütün enerjilerini bu işe verirler. Tekrar etmekte fayda var eğitim danışmaların, eğitimden anlamayan, lise mezunu ya da yüksek okulu bitirmiş insanların para için kayıt yapan elemanlardır. Rehber öğretmen ya da branş öğretmeni değildirler. Yönetimin kendilerine verdikleri bilgileri doğaçlama olarak anlatarak işi anladıklarını size sezdirirler sadece. İyi bir edebiyatın kurbanı olmamak için dikkat etmek gerekir. Zaten dershaneleri dolaşırsanız hep benzer edebiyatlarla karşılaştığınızı göreceksiniz. Bu yazının amacı sadece dershaneye kayıt öncesi, dershaneye kayıt olmadan önce dikkat etmeniz gereken yönler hakkında bilgi vermektir. Dershanelerin içinde olan bitene değinmek değildir. Bu daha farklı ve derin bir konudur. Ayrıca karışıktır. Ve hoş olmayan şeylerle doludur. Osman Tatlı suskunsinemayazilari@hotmail.com www.osmantatli.com.tr
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |