Olgunluða eriþmemiþ þairler ödünç alýr, olgunluða eriþenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
Her ne kadar sinemanýn eksenine milyonlarca insan girse de sinemanýn nerde, nasýl deðerlendirmesi tartýþmaya konu edilmemiþtir. Ýþte üzerinde durulmasý gereken sinemanýn insan üzerindeki etkisinin nasýl kanalize edileceðidir. Sinema kendi haline býrakýlmadan, seyircinin sinemayla olan iletiþim seviyesini artýrmanýn yolu aranmalýdýr. Bu yollardan en önemlisi film çözümlenmelerin kategorize edilmesidir. Film çözümlenmelerinin kategorize edilmesine örnek vereceðimiz Dücane Cündioðlu'nun sinema ve felsefe kitabýdýr. Cündioðlu, izlediði filmleri felsefe gözüyle deðerlendirerek sinemanýn varoluþa katkýsýný kaleme almýþ. Ýzleyicilerin dikkat etmediði, dikkatlerinde kaçan önemli replikler ve sahneler üzerinden okuyucusuna hakikat ziyafeti çektirmiþ. Daha önce kitapla ilgili düþüncelerimi dile getirmiþtim. Þimdi ise Cündioðlu’nun okumasý yaptýðý bazý filmler üzerinde durmak istiyorum. Öncelikle kitabý büyük bir zevkle olduðumu, doyurucu ve ufuk açýcý yazýlardan istifade ettiðimi söyleyeyim. Cündioðlu’nun varoluþa katkýsý tartýþýlmazdýr. Emekleri göz ardý edilemez ama film okumalarýn halk kitlelerine ne ölçü ve nasýl yansýtýlmasý gerektiði konusu tartýþmaya açmak gerekiyor. Evet, bir düþünür görünenle yetinmez, görünenin ardýndaki hakikati, hikmeti arar. Olmasý gerekende budur. Düþünür birçok sýradanlýðý aþandýr. Kalýplarý ve takýntýlarý pek olmaz. Olmamalýdýr. Ama kitlelerin kalýplarý ve takýntýlarýný nasýl okumalý sorusu üzerinde durmak gerekiyor. Kendi beðenilerimizi kitlelerle paylaþýrken dikkat edilmesi gereken kriterler olmalý mý, olmamalý mýdýr? Kitleler her paylaþýmý taþýyacak bir bünyeye sahipler midir? Diye düþünmek gerekmez mi? bütün bunlarý Cündioðlu’nun kitabýnda övgüyle bahsettiði ve etkilendiði her halinde belli olan Antichrist(Deccal), Otomatik Portakal (Dücane’ye göre: Otomatik Mahlûk veya Otomatik Hayvan) ve Sodom'un 120 günü gibi þiddetin ve cinselliðin her türlü halini yansýtan filmlerin sinema dilini kavrayamamýþ kitlelerin nasýl karþýlayacaðýdýr. Evet, bende Cündioðlu gibi sinema izleyicisinin bunu aþmasý gerektiðini ve sýrf bazý sahnelerden dolayý filmlerin kat edilmemesi gerektiðini düþünüyorum ama kitleler buna hazýr olmadýðýný düþündüðümden bu tarz filmler yerine þiddet ve cinselliðin daha az kullandýðý filmler ele alýnabilirdi. Tabii ki her yazarýn kendi kitlesi vardýr. Yazar seçilendir. Seçenlerde yazarýn tarzýný ve üslubu anlamakta zorlanmayanlardýr. Dücane gibi yazarlarýnda çokta seçilme dertleri olmadýðýný bilirim. Az öz bir okuyucu arayýþlarý vardýr. Tabii ki kendisini takip edenler tarafýndan anlaþýlmak yazarlarýn hayalidir. Yazarlarýn ben yazdým, söyledim oldu bitti anlayýþýný bir kenara býrakmalý diye düþünüyorum. Evet, kendimizi adamýþ olabiliriz, ciddi okumalar, araþtýrmalar yapabiliriz ama bunun ses bulmasýný önemsemek, özelliklede nasýl yanký yaptýðýný da düþünmek gerekiyor. Kendini aþamayanlara ya da hale arayýþ yolunda kafasý karýþýk olanlara iþte ben beðendim, benim ufkumu açtý. Seninde iþine yarar, yaracaktýr anlayýþýný pek saðlýklý bulmuyorum. Bilginin sistematik bir anlayýþla ve karþýdakinin anlayacaðý tarzla sunulmalýdýr. Bu açýdan Dücane’nin film beðenilerindeki bazý paylaþýmlarý zamansýz bulmakla beraber filme saygý ve artýk izleyiciyi filmlere hazýrlamak adýna da deðinmek gerekiyor. Ama bunun sýnýrlarýný çizerek yapýlmalýdýr. Belki sinema okumalarý çalýþmalarýnýn artmasýyla bu durum düzelecektir. Hala zorlu ve sisli bir süreçten geçiyoruz. Ve bu geçiþlerimiz maalesef aðýr bedellere mal oluyor. Bilginin zamansýz paylaþýmý da buna fazlasýyla tuz biber oluyor. Keþke demeyi sevmiyorum ama þiir okuma kýlavuzlarý gibi film okuma kýlavuzlarýmýz olsa diyesim geliyor. Artýk þiir okunmuyor, artýk kitap okunmuyor ama film izleniyor. Hem de bir kitap bin, iki bin satýlýrken(okunuyor demiyorum) bir filmi yüz binler izliyor; bir kitabýn baskýsý yüz bini bulurken, bir filmin izleyicisi dört beþ milyonu buluyor. Artýk siz düþünün sinemanýn etki alanýný. Dücane, dar çerçevede birkaç irfan ehliden film sohbeti isterken, ben bunun yaygýn bir þekilde, film analiz halkalarýn artmasýndan yanayým. Bir zamanlar kitap tartýþmalarý vardý. Þimdide ise film tartýþmalarý olmalýdýr. Ki bunun daha zevkli geçeceði kuþkusuzdur. Osman tatlý suskunsinemayazilari@hotmail.com www.osmantatli.com.tr
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman tatlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |