Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
ÇEVÝRÝNCEYE KADAR Zamanýn en büyük Mafya babasý çok aðýr bir suçtan yargýlanmaktadýr ve idamý istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardýr. Mafyanýn adamlarý mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve þöyle derler: - Temel ne yap et Baba için alýnacak kararý müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur derler!!! Temel'in içine korku düþmüþtür: Acep ne yapsam da bu adamý kurtarsam" diye düþünür. Dava baþlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarýna geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararýný okur: - Müebbet hapis derler. Bunu duyan Babanýn adamlarý ne yapacaklarýný þaþýrýrlar doðru Temel'e gidip: -Afferim sana Temel þimdi gözümüze girdin derler. Ehh be Temel iyi güzel de bu iþi nasýl baþardýn, diye sorarlar. Temel: - Sormayýn bre uþaklar, der millet “Beraat Beraat” diye tutturdu Müebbete çevirinceye kadar aklan karayý seçtim, der. ** BURADAN GÝRÝLÝR Kayserili Tuhafiyeci dükkanýndan geçimini saðlayabiliyor, bir kösede üç beþ kuruþ da biriktirebiliyordu. Günün birinde saðýndaki dükkan boþaldý, derken orasý da tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha... Rekabet baþladý, iþleri kötüye gitti. Ama sonunda bir çözüm yolu buldu : Saðýndaki komþusu, dükkanýnýn üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdýrmýþtý. Solundaki, en büyük tuhafiye maðazasý, yazýlý bir bez asmýþtý. Bizimki, ikisinin ortasýna su yazýyý koydurdu : -Maðazaya buradan girilir. ** NE ZAMAN GÖRDÜN? Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaþlarýnda çok eski üç arkadaþtýr. Bir gün Huriye, Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz muhabbetten sonra Düriye -"Ay kusura bakmayýn unuttum birer kahve yapayým da içelim!" der. Huriye ve Nuriye birþey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Düriye -"Size bir kahve bile yapmadým hemen yapayým da içelim" der ve yapar getirir. Bizimkiler de yine ses itiraz yok. Akþama doðru Huriye ve Nuriye kalkarlar ve yolda bastonlarý ile tin tin yürürken aralarýnda þu konuþma geçer. Huriye: -Kýz Nuriye, gördün mü Düriye'yi; ne kadar pinti olmuþ bize bir kahve bile ikram etmedi! Nuriye: - Kýýýz, Düriye'yi ne zaman gördün?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |