Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis |
|
||||||||||
|
Yoldan geçen arkadaþý hocayý bir kediyi yýkarken görüp seslenmiþ: -Hocam kediyi yýkama ölür. Hoca aldýrýþ etmemiþ ve yýkamýþ. Arkadaþý dönüþte hocayý tekrar yolun kenarýnda ölmüþ kedinin baþýnda otururken görmüþ. adam: -Hocam ben sana kediyi yýkama ölür demedim mi? demiþ. Hoca: -Ben kediyi yýkarken ölmedi ki sýkarken öldü, demiþ. ** NERESÝNDE GÝTMELÝ Aralarýnda tartýþan bir grup insan Nasreddin Hocaya sormuþlar: “Hocam, biz bir türlü anlaþamadýk. Siz iyi bilirsiniz; cenaze töreninde bir tabutun neresinde gitmek gerekir?” Önünde mi arkasýnda mý ya da saðýnda veya solunda mý? Nasreddin Hoca biraz düþünür gibi yapmýþ ve vermiþ cevabý: -“Ýçinde gitme de neresinde gidersen git. ** NASIL BELLÝ OLACAK Nasreddin Hoca'nýn, ailece oruç tutmayan bir komþusu varmýþ. Ama adam hep sahur yemeði hazýrlattýrýr, çocuklarýný da sahura kaldýrýr, beraber yerlermiþ. Sonunda adamýn karýsý dayanamamýþ. Hocaya danýþmaya gitmiþ; - "Bizde ne kocam, ne ben ne de çocuklardan oruç tutan kimse var. Kocam ýsrarla bana güzel yemekler yaptýrýyor, hep beraber sahurda yiyoruz. Oruç tutmadýðýmýza göre ne diye her gece sahura kalkalým ?" - "Öyle konuþma haným" demiþ Hoca , "Namaz kýlmýyorsunuz, oruç tutmuyorsunuz, sahur da yemezseniz Müslümanlýðýnýz nasýl belli olacak !" ** TARHANA ÇORBASI Hoca’nýn caný þöyle bir tarhana çorbasý çekmiþ. Baþlamýþ aðzý sulana sulana hayal kurmaya.O sýrada kapý çalýnmýþ ve komþunun oðlu: – Hocam,annem hasta,bir tas çorba istiyor, demiþ. Hoca,söylenmiþ kendi kendine: – Hey Allah’ým,bizim komþular hayalin bile kokusunu alýyor! ** YA VAZGEÇ YA DA Nasreddin Hoca, eþeðini mahkeme kapýsýna yakýn bir yere baðlayýp pazara alýþveriþe gitmiþ. O sýrada kadý, hilekâr bir satýcýyý yargýlamýþ, Merkebe ters bindirerek þehirde dolaþtýrýlma cezasý vermiþ.Suçluyu, kapýnýn yakýnýndaki Hoca'nýn eþeðine bindirip gezdirmeye baþlamýþlar. Hoca çarþý içinde mübaþirin gezdirdiði suçlu adamý görmüþ, ses çýkarmamýþ. Mübaþir eþeði aldýðý yere götürüp, ayný þekilde baðlamýþ. Birkaç saat sonra Hoca ellerinde pazardan aldýklarýyla eþeðinin yanýna doðru giderken, bir de bakmýþ ki ayný suçluyu bir daha eþeðine ters bindirmek üzereler. Bu sefer "yeter artýk" demiþ ve müdahale etmiþ. Suçluya dönüp sinirli ve yüksek bir sesle : - "Ya hilekâr esnaflýktan vazgeç, ya da yanýnda bir eþek getir" demiþ. ** OÐLU DA BABASI GÝBÝ HAZIR CEVAP Hoca kürsüye çýkmýþ hutbe verecek ama aklýna bir þey gelmiyor. Bir müddet belki gelir umuduyla beklemiþ, gelmeyince de halka dönerek : -Ey ahali, siz benim söz söylemekten aciz olmadýðýmý bilirsiniz ama aklýma bir þey gelmiyor, demiþ. O arada kürsünün önünde oturan oðlu, babasýna seslenir: -Baba aklýna bir þey gelmiyorsa, kürsüden inmekte mi gelmiyor ? ** BAL ÝLE SÝRKE UYUÞMAZMIÞ Bir gün Nasrettin Hoca'ya; - Hocam bal ile sirke uyuþmaz derler. Öyle midir? Diye sorarlar.Hoca: - Neden uyuþmasýn? der ve gider yarým okka bal yer, yarým okka da sirke içer. Yüzünün yemyeþil olduðunu görenler sorar: - Bal ile sirke birbiri ile anlaþamadý deðil mi Hocam? Hoca hiç mertliði elden býrakmaz: - Yoo, onlar anlaþtýlar anlaþmasýna da, þimdi beni aradan çýkarmaya çalýþýyorlar. ** GÝTMEMEK ÝÇÝN DÝRENDÝ Adamýn biri ölmüþ, Nasreddin Hoca'ya yýkamaya getirmiþler. Hoca kapýyý kapatmýþ, herkes beklemeye baþlamýþ. Aradan 15 dakika geçmiþ ses yok, yarým saat geçmiþ ses yok, 1 saat geçmiþ ses yok. Ýki saat sonra hoca kapýdan çýkmýþ. Merakla sormuþlar: -Hocam ne oldu, iþ neden bu kadar uzadý? -Ne olacak? Adam öbür tarafa gitmemek için çok direndi. Ondan iþ bu kadar uzadý. ** BEN SENÝN GENÇLÝÐÝNÝ DE BÝLÝRÝM Hoca Nasreddin, bir gün at binmek istemiþ. Hayvanýn boyu epey yüksekmiþ. Hoca, bir türlü atýn üstüne zýplayamamýþ. Etrafýna toplanan insanlar merakla Hoca'yý izliyorlarmýþ. Hoca yanýndakiler duyacak þekilde sesini yükselterek serzeniþte bulunmuþ: -Ah gençliðim ahh! Gençliðimizde böyle miydik? Sonra sesini alçaltarak kendi kendine mýrýldanmýþ: -Ben senin gençliðini de iyi bilirim Nasreddiiin! ** MANDALAR YESÝN Nasreddin Hoca, devrin üst seviyedeki bürokratlarýyla bir yemeðe katýlýr. Biri hocalarýn çok yemek yemesiyle ilgili bir fýkra anlatýr: "Hoca ile manda bostana düþmüþ. Görenler, hangisini çýkaralým demiþler. Kimileri mandayý çýkarýn o çok yer demiþ, kimileri de yok hoca daha fazla yer onu çýkarýn demiþ." Fýkrayý dinleyen Nasreddin Hoca masadan kalkmýþ, bir kenara oturmuþ. Masadakilerden biri Nasreddin Hoca'ya: "Hocam niçin kalktýnýz" diye sormuþ. Nasreddin Hoca þu cevabý vermiþ: "Hoca çýktý mandalar yesin."
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |