Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Erken yaslarda cesaretimden oturu arkadaslarim ve dava arkadaslarim tarafindan sevilip sayilirdim. Fakat benligimin ve de onlarin kim oldugunun onemi yoktu. Sadece dusuncelerimizin ve de Allah yolunda ilerlemenin bir anlami vardi. Nitekim bu sekilde devam ettik. Yaptigimiz sohbetlerde, katildigimiz toplantilarda dogruluk yolundan sasmamayi, bu sekilde ilerlersek Allah'in bize hak ettigimizi verecegine inandik. Nitekim oyle de oldu. Zaman gecti. Ilerleyen yaslarimda bir seyleri degistirebilecegim icin siyasete atildim. Kendime en yakin gorus olan muhafazakar bir partinin mensubu olarak yer edindim. Yildizim parlamaya basladi. Dikkatleri cektigimi biliyor, sirf bu yuzden Allah'a siginiyor, bana guc verecegine inaniyordum. En iyi donemlerimde hic beklemedigim bir anda sirf dusuncem ve soylediklerim yuzunden mahkum edildim. Iste o an inandigim her sey degismeye basladi. Ne kadar yaratan bana destek de olsa adaletin birkac capulcu tarafindan verildigini ve benim bu duruma el atmazsam benim gibilerin de yanacagini dusundum. Birkac kisiyi devreye soktum ve mahkumiyetim sona erdi. Artik dusuncemi, kendimi ve hayata bakisimi yenileme zamaniydi. Dusman sandiklarimla oturup konustum. Kafirdi, mafirdi ama once bana yapilan zulumlari odetmeliydim. Mantikli anlasmalar yaptim. Boylelikle sempatizanlarim disinda arka gucler de bana sahip ciktigindan siyasi kariyerim biraz daha yukseldi. Derken benim dusuncemdekiler yavas yavas isteklerde bulunmaya basladi. Biliyordum... Hak edene hak ettigini vermeliydim ama insanlar yine beni yari yolda birakacakti. Bu yuzden direkt yandaslarimi tarafima cektim. Cunku benim gibi dusunenler bana asla ihanet etmeyecekti fakat digerleri suclu ya da sucsuz fark etmez illa ki bana benim gibi Hak yolunda ilerleyene ihanet edecekti. Bu yuzden digerleri dediklerimi teker teker cezalandirdim ve buralara kadar geldigim icin bu yetkiyi kendimde gordum. Zaman gecti... En guvendiklerim simdi bana ihanet etmis, gucumu elimden almaya kalkmisti. Insan boyleydi iste diye dusunmustum. Ne yapsan ne etsen de dahasini istiyordu. Utanmasalar benim koltugumu isteyeceklerdi. Siz kimdiniz ki? Ben yonetmeliydim. Ben bir yerlere gelmistim ve ben herkesin korkulu ruyasiydim. Nitekim sempatizanlarima da hak ettikleri cezayi vermistim. Bir aksam uykum kacmis, yataktan kalkmis ve dusunmeye baslamistim. Ne yapiyordum ben? Bu yola ne icin cikmistim ve simdi nelere sebep olmustum? Dusuncesinden dolayi adaletsizlige ugrayan ben, gucu kendime layik gordugum icin herkesin basini yakabiliyor, insanlarin hayatlarini karartabiliyor, uzak yakin demeden herkesi yari yolda birakabiliyordum. Bu muydu gercekten istedigim? Iyiligi, adaleti ve huzuru saglayacagim yerde guc beni yozlastirmis miydi? Bu dusuncelerden arinmak icin kutsal kitabi rastgele acmis ve Isra Suresi ile karsilasmistim. "Kim bu gecici dunyayi isterse orada ona, (evet) diledigimiz kimseye diledigimiz kadar hemen veriririz. Sonra da cehennemi ona mekan yapariz. O, buraya kinanmis ve Allah'in rahmetinden kovulmus olarak girer." Bir an dondum, kaldim... Yozlasmis ve tipki atesten yaratildigi icin insana secde etmeyen seytan gibi kibrime yenik dusmustum. Hak, hukuk ve adaleti saglayayim derken her seyi kendimin yapmasi gerektigini sanmis, kendimi en iyi lider sanmis ve istedigim her seye sahip olmustum. Gun sonunda gercek anlamiyla bana guvenen kimse yoktu. Cok gucluydum. Belki artik Tanri kadar yalnizdim fakat gun sonunda siradan bir Ademogluydum... Bunu hatirlamak icin gec kalmistim... Cok gec.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |