Sanýyorum ki yaþamda en hüzünlü ama bir o kadar da huzur verici þeylerden biri yaþ almak… Öyle ya… Her geçmiþ senelerde öðrenilen kah düþünceler, kah ise yaþanmýþlýklar; ileriki zamanlarda ön gördüðün gibi birer birer doðru çýkýyor, beraberinde sadece gözlemleme ve de akýþýna býrakma yeterli oluyor.

Haliyle, bu tecrübeler ve yaþanmýþlýklardan dolayý yaþ alman, her yeni deneyimlerde seni ‘’en iyi’’ yapýyor… Bu yüzdendir ki; herkesin kravat taktýðý, takmak zorunda kaldýðý, belki de takmaktan zevk dahi aldýðý yerlerde, sen rahatlýkla kravat takmýyor, kendin kalabiliyorsun… Firavunundan, (Firavuna kesme iþareti koymak istemedim) Musa’sýna kadar herkese diyorsun ki baba… Burasý þüphesiz ki bir maskeli balo… Ben ise maske takmayý tercih etmiyorum… Ýtirazý olan varsa gelsin, uyarsýn diyorsun… Ýtirazý olan oluyor mu? Olmuyor… O zaman niye diðerleri ben boþu boþuna kravat takýyorum diye sorguluyor mu? Sorgulamýyor… Niye? Herkes o kadar memnun ki yerinden, sýkýntý çýkmamasý için her gece yatarken dua ediyor.

Devam edelim… Normalde haydi ben bu satýrlarý yazdým diye en kötü senaryoyu düþünelim derdim… Bugünün hatýrýna haydi ters psikoloji yapalým… Pozitif vibe’lar ve en iyi senaryolar bizlerle olsun… Böylesine aykýrý kalabildiðin için dikkat çek, beraberinde güçlendikçe güçlen, gün sonunda da o kadar güçlü ol ki haydi git Malta’da havuzlu villada yaþa…

Sonra?

Ne kadar lüks ve refah içinde yaþasan dahi, senin kapýný da Azrail, illa ki kah tatlý tatlý, kah ise acý acý çalmayacak mý? Hemen hemen her þeye sahip olsan dahi bu hülya bir gün bitmeyecek mi? Eee… O zaman bu kadar hýrs, hava, kibir kime ve de niye? O zaman niye bu rahatsýzlýk benim bildiðim yolda ilerlememe?